ABD ve Kanada kökenli çalışmalar, genel anestezide ve hipertansiyon tedavisinde kullanılan iki ilacın, şizofreni ve depresyon hastalarına umut olduğunu gösteriyor. Çalışmalar olumlu sonuç verirse depresyonu birkaç saat içinde tedavi etmek mümkün olacak.
5. Uluslararası Psikofarmakoloji Kongresi, Psikofarmakoloji Derneği tarafından Antalya’da düzenlendi. Kongre Başkanı Prof. Dr. Mesut Çetin, bu yıl “aklımız beyinde” sloganı doğrultusunda, dünyanın dört yanından gelen katılımcılar tarafından ruhsal hastalıkların tedavisi ve ilaçlar konusunda yeniliklerin ele alındığını söyledi.
Prof. Çetin, depresyonun, dünya nüfusunun yaklaşık beşte birini etkileyen ve intiharla sonuçlanma riski bulunan önemli sağlık sorunu olduğunu dile getirdi. Depresyon tedavisinde hastaların çoğu zaman tedaviyi yarıda bırakabildiğini, bunun da ciddi risk taşıdığını vurgulayan Çetin, son yıllarda geliştirilen yeni ilaçlarla depresyon tedavisinde başarının artırdığına yönelik veriler elde edildiğini aktardı.
“DEPRESYONU BİRKAÇ SAATTE TEDAVİ EDEBİLİRİZ”
Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyza Arıcıoğlu, son 10 yılda beyindeki mekanizmaları anlamaya yönelik önemli araştırmalar yapıldığını ve önemli bulgular elde edildiğini belirtti.
Özellikle son 2 yılda bu alanda önemli adımlar atıldığını vurgulayan Arıcıoğlu, “Amerika’nın saygın üniversiteleri ve Amerikan Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsü ile Kanada’da özel izinle yürütülen bu çalışmalar, aslında piyasada var olan, farklı bir tedavi için kullanılan iki ilacın, şizofreni ve depresyon tedavisinde kullanılabileceğini gösteriyor” diye konuştu.
Arıcıoğlu, bunun son yıllarda psikiyatri tarihinde en dinamik ve heyecan verici gelişmeler arasında yer aldığına işaret ederek, “İlaç, burun spreyi gibi kolay kullanılabilir şekilde piyasa sunulmaya hazırlanıyor. Söz konusu ilaçla, diğer ilaçlarla tedaviye cevap vermeyen vakalarda birkaç saat gibi kısa sürede antidepresan etki elde edilmiştir” dedi.
“OLAĞANÜSTÜ BİR TEDAVİ YAKLAŞIMI SAĞLANABİLİR”
Çalışmaların sürdüğünü ifade eden Arıcıoğlu, şunları söyledi: “İlaçlar zaten şu anda piyasada bulunuyor ancak hipertansiyon ve anestezi alanlarında kullanılıyor. Bunlar ne doz ne de etki açısından şizofreni ve depresyonla ilişkisi yok zannettiğimiz moleküller. Faydalı etkileri olduğu görüldü ancak ilacın piyasaya çıkması ve ruhsatlanması süreç alacak. Yan etkilerinin kabul edilebilir düzeyde bulunduğundan emin olunması gerekiyor. İlaç piyasada bulunduğundan, güvenliğinden emin olunduğunda süreç çok daha kısalır. Her şey yolunda giderse ve yasal düzenlemeler yapılabilirse hem mevcut tedaviye dirençli vakalarda iyileşme sağlanabilecek hem de ilaçların etkisi saatler içinde görülecektir. Bu yeni ilaç, şizofreni ve depresyon hastaları için müjdeli haber olacak gibi duruyor. Çalışmalar sonucunda, bu hastalarda ilacın etkisinin uzun olması sağlanabilirse yılda birkaç kez kullanılmasıyla olağanüstü bir tedavi yaklaşımı sağlanabilir. Ancak bunların hepsi şu an inceleniyor. Yeni ilaçla, kullanım sıklığı azalabilir ancak şu anki bilgilerimize göre hastaların ömür boyu ilacı kullanması gerekiyor.”/ntvmsnbc