Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tekin Akpolat, aşırı sıvı kaybına bağlı ortaya çıkan sorunların kalp, beyin, böbrek, karaciğer gibi organlarda ilave bozukluklara yol açabileceğini belirtti.
Akpolat, yaptığı yazılı açıklamada, sağlık için yapılması gereken en önemli şeyin su içmek olduğunu ifade etti.
Artan sıvı kaybının halsizlik, baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü, böbrek yetmezliği hatta bilinç kaybına dahi yol açabileceğine işaret eden Akpolat, ‘Özellikle kalp, böbrek veya karaciğer gibi sıvı dengesinin belirli bir dengede olması gereken hastalar kendilerine çok dikkat etmeli, almaları gereken sıvı miktarını doktorlarına sormalıdır. Sağlıklı kişiler eğer aşırı miktarda su kaybetmiyorsa genellikle günde 2-3 litre sıvı almalıdır’ önerisinde bulundu.
‘Az su tüketmek enfeksiyona yol açıyor’
Akpolat, suyun vücuttaki dengesinin böbrekler başta olmak üzere birçok organ tarafından sağlandığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
‘İdrar, dışkı, ter ve solunum yoluyla kaybettiğimiz suyu yediğimiz yemekler, içtiğimiz su ve sıvılarla yerine koyar, vücut için gereken dengeyi bir çaba sarf etmeden sağlarız. Sıvı kaybı özellikle yaşlılarda ve bebeklerde problem yaratabilir. Sokakta, özellikle güneşli havalarda oynayan veya çok yüksek ateşi olan çocuklar farkında olmadan sıvı kaybedebilir. İshal, kusma gibi olağan dışı sıvı kayıpları yaşlı ve çocuklarda dramatik sorunlara yol açabilir. Su kaybının en sık belirtisi susuzluk hissi, halsizlik ve ağız kuruluğudur. Sıvı kaybı artınca baş dönmesi, çarpıntı, tansiyon düşüklüğü ortaya çıkar. İleri sıvı kayıplarında tansiyon düşer, nabız artar, kas krampları oluşur, böbrek yetmezliği ortaya çıkar ve bilinç kaybı olabilir. Aşırı sıvı kaybına bağlı ortaya çıkan sorunlar, kalp, beyin, böbrek, karaciğer gibi organlarda ilave bozukluklara yol açar. Bu bozuklukları tedavi etmektense önlemek daha kolaydır.’
Böbrek taşı ve tekrarlayan idrar yolları enfeksiyonu olan hastalarda su içmenin çok önemli olduğunu vurgulayan Akpolat, ‘Tuvalete gitmemek için su içmemek böbrek taşı, idrar yolları enfeksiyonunun yanı sıra, idrar yapmayla ilgili bozukluklara da yol açar’ ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Akpolat, su içemeyen veya içmeyi sevmeyenlerin alternatif sıvıları tercih edebileceğini kaydetti.