Hastanın yaşadığını ‘Hayatımdaki en şiddetli baş ağrısı’ diye tanımlaması, beyindeki kanamayı işaret ediyor olabilir
Hiç başı ağrımayan insan olur mu?
Olabilir. Ama çok enderdir. Ama bir kişinin şimdiye kadar hiç başının ağrımaması bundan sonra da başının ağrımayacağı anlamına gelmez. Hiç başı ağrımayan bir kişi geçirdiği bir operasyon sonrasında baş ağrısı ile tanışabilir mesela. Ve bu sürekli hale gelebilir.
Olağan, normal sayılabilecek baş ağrıları var mıdır?
Normal baş ağırısı diye bir şey olmaz. Aslında her baş ağrısının bir sebebi vardır. Ama sinirsel ve gerilim tipi baş ağrısı dediğimiz ağrılar genellikle hafif ağrılardır. Nadiren şiddetli olduklarından kişiler bunları normal olarak tanımlayabilir. Bu tip ağrıların belli bir düzeni yoktur. Aylarca kişinin başı ağrımayabilir ama sonra bir grup halinde gelir ve kişiyi ara ara yoklar.
Bazen de migreni seyrek olanlar migren atağı hafif olanlar kendilerinde migren olduğunun farkına bile varmazlar ve yaşadıkları baş ağrılarını ‘Herkeste oluyor, bunlar normal’ şeklinde nitelendirirler. Migrende genetik özellik ağır basar. Migrenli hastaların yüzde 70’inin ailesinde ve yakınlarında bir ya da birden fazla migrenli vardır. Bu nedenle de ağrıyla yaşamak onlar için normalleşmiştir. Bu da büyük bir yanılgıya neden olur. Çünkü hasta normal gördüğü bir durumu tedavi ettirmenin yolunu aramaz.
Baş ağrısı şiddetine göre de çeşitlenir mi?
Hastanın mevcut baş ağrısını yaşamındaki en şiddetli baş ağrısı olarak tanımlaması ve bu ağrının akut olarak ortaya çıkması beyin kanaması tablosu için oldukça önemli bir bilgidir. Kanamalarda ortaya çıkan ağrının olabilecek en şiddetli ağrı olduğu bilinen bir gerçektir. Migren, küme baş ağrısı, SUNCT sendromu (kısa süreli tek taraflı otonom belirtili nevraljiye benzer), trigeminal nevralji, menenjit de ağrının şiddetli olduğu hallerdir. Gerilim baş ağrıları, kafa içi basıncın artması gibi tablolarda ise baş ağrısının tipi azdır.
Baş ağrısının tekrarlama sıklığı neleri işaret eder?
Tekrarlayıcı baş ağrılarında ağrı ataklarının tekrarlama sıklığı tanıda önemli veriler oluşturur. Migrende genellikle ayda birkaç kez tekrarlayan dörtle 72 saat arasında süren, episodik gerilim baş ağrılarında yarım saatle yedi gün süreli ve değişen aralarla ortaya çıkan ağrılı dönemler, küme ağrılarında birkaç hafta veya ay süren ağrılı dönemlerde günde birkaç kez tekrarlayan bir saati geçmeyen ağrı atakları, SUNCT sendromunda ise günde çok sayıda tekrarlayan yaklaşıkbir dakika süreli ağrı atakları, trigeminal nevarljide gün içinde çok sayıda kısa süreli hatta saniyelerle sınırlı ağrılar olmaktadır.
Çocuklarda baş ağrısı
Ruhsal durumun baş ağrısı üzerinde etkisi var mı?
Hastanın mesleği, çalışma şartları, işyeri, aile içi ilişkileri ve sosyal yaşamıyla ilgili problemler baş ağrısında etkili olabilir. Psikiyatrik açıdan anksiyete ve depresyon gibi nedenler baş ağrılı hastalarda mutlaka araştırılmalıdır.
Bebeklerin de başı ağrır mı?
Bebeklerin migren, gerilim tipi, küme tipi gibi sınıflandırmalarda baş ağrıları olmayabilir. Bebeklerde beyinde bir kanama yaşanıyorsa baş ağırısı gelişebilir. Bebekler kendilerini ifade edemedikleri için bu sorunlar sık ve aşırı ağlama, kusma, karın kasılmaları şeklinde kendini gösterir.
Peki ya çocuklarda durum nasıl?
Çocuklarda karın ve kas-iskelet sistemine ait ağrılardan sonra en sık görülen ağrı baş ağrısıdır. Baş ağrısı ateş, enfeksiyonlar, kafa içinde yer kaplayıcı hastalıklar (tümör, apse), kansızlık gibi diğer hastalıklara eşlik eden bir bulgu olmakla birlikte başka bir nedene bağlı olmaksızın tek başına bir hastalık olarak da görülebilir. Başka bir hastalığın belirtisi olmaksızın tekrarlayan baş ağrıları çocuklarda sıklıkla migren ve gerilim tipi baş ağrısı olarak gözlenmektedir. Çocukluk çağında bu iki ağrı tipinin aslında aynı hastalığın farklı iki göstergesi olduğu görüşü hakimdir. Migren baş ağrısı 1-72 saat süreli, tek yada iki taraflı, zonklayıcı, bulantı-kusma, ışık ve ses uyaranı ve hareket etmek ile ağrıda artış özellikleri bulunan tekrarlayıcı baş ağrısıdır. Ailevi özellik gösterebilir.
Bilgisayar kullanımı, gürültü, ders çalışmak, uyku düzensizlikleri, ruhsal sıkıntılar ağrıyı tetikleyebilir. Küçük çocuklarda kız ve erkeklerde eşit sıklıkta görülürken ergenlik döneminden itibaren kızlarda daha sık görülmektedir. Gerilim baş ağrısı 30 dakikayla yedi gün arasında görülen sıkışma, basınç hissi şeklinde, iki taraflı, bulantı-kusmanın eşlik etmediği, ışık veya ses ile ağrıda artma özellikleri içerir.
Çocukluk çağı gerilim baş ağrıları çevre faktörleri ile ilgilidir. Ruhsal gerginlikler, psikiyatrik hastalıklar, kas gerginliği, ağız-çene yapısı bozuklukları neden olabilir. Anne-babası ayrılmış çocuklar ve mutsuz aile ortamındaki çocuklarda sıklıkla gözlenmektedir. Fiziksel ya da ruhsal stres en önemli etkendir. Kız ve erkeklerde 11-12 yaşına kadar eşit oranda görülürken bu yaştan sonra kızlarda daha sıklıkla görülmektedir.
Botoks tedavisi migren tedavisinde yararlı mı?
Son yıllarda baş ağrısı tedavisinde de kullanılmaya başlanan bu ilaç, sık gelen ve kronik ağrılarda bir tedavi alternatifi olmakla birlikte çok pahalı olması nedeniyle pratikte kullanılan ve öncelikli bir tedavi değildir.
Akupunkturun migreni tedavi edici etkisi var mı?
Biyoenerji, akupunktur, manyetik simülasyon gibi bazı uygulamalar bilimsel etkinlikleri gösterilmeden çok yararlıymış gibi piyasaya sürülen yöntemler. İşte size Ekim 2005’te yapılan Dünya Baş Ağrısı Kongresi’nde akupunktur konusunda sunulan bilimsel bir araştırma:
Bir grup hastaya akupunktur, bir grup hastaya da rastgele yalancı iğneler yapılıyor. Araştırma sonucunda her ikisinin de etkinliği aynı derecede çıkıyor. Bu nedenle hastanın gidip akupunktur yaptırmasının bir anlamı yok. Akupunkturun kendisine iyi geldiğini söyleyenler var. Ama biz bazen hastalara yalancı ilaçlar veririz. Ve bu insanların da bir kısmının migreni geçer. Akupunktur da böyle. Muhtemelen telkin yöntemiyle şikâyetlerin geçmesine sebep oluyor.
FERHAN KAYA/Radikal