Deniz Suyu Sinüzit’e İyi Geliyor mu?

Çocuk Sağlığı
Medical Park Tarsus Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Haktan Ergin Bağış, tuz oranı yüksek deniz suyunun sinüslerde meydana gelen iltihaba bağlı ödemi çözdüğünü söyledi. Bağış, "Özellikl...
EMOJİLE

Medical Park Tarsus Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Haktan Ergin Bağış, tuz oranı yüksek deniz suyunun sinüslerde meydana gelen iltihaba bağlı ödemi çözdüğünü söyledi.

Bağış, "Özellikle alerjik kökenli sinüzitlerde burun etleri şişer. Yoğun tuzlu su bu şişliği azaltarak sinüslerin daha rahat havalanmasını sağlar. Yazın özellikle çocuk hastaların denize sıkça girmelerini veya tuzlu sularla burunlarını yıkamalarını öneriyoruz" dedi.

Burun sinüslerinin iltihaplanmasıyla ortaya çıkan sinüzit kafanın dengesini sağlamak amacıyla yanakta, alında ve burun içerisinde bulunuyor. Dr. Bağış, alerji, kitleler, burun kemik eğrilikleri, yabancı cisimlerle sinüslerin burun içerisine açılan ağızlarının tıkanıp havalanma bozukluğu oluşturduğunu söyledi.

Havalanma bozukluğu kapalı kalan sinüslerde mikroorganizmaların üremesi için uygun ortam oluştuğunu bunun ise baş ağrısı, yüzde dolgunluk, burun akıntısı gibi rahatsızlıklara sebep olduğunu kaydetti.

Sinüzitin en önemli belirtisinin şiddetli baş ağrısı olduğuna dikkat çeken Bağış, baş ağrısının alın ve yanaklardan kafa etrafına doğru yayılabildiğini vurguladı. Hastaların güneşe çıkarken baş ve yüzlerinde dolgunluk hissinden yakındıklarını anlatan Bağış, çocuklarda ise belirtiler farklılaştığını vurguladı.

Bağış şöyle devam etti: "Çocuklarda baş ağrısından ziyade burun akıntısı, öksürük ve burundan nefes almada zorluk şikayetleri vardır. Uzun süre tedavi edilmeyen sinüzitlerde çalışma hayatında dikkat eksikliği güçlüğü meydana gelir. Bu yan etkilerin en sık rastlanılanı göze ait olanlardır. Sinüsteki iltihap göze yayılacak olursa göz çevresinde şişlik ve görme kaybı yaratır.

Bu durum vücut direnci baskılı olan şeker hastaları ve kanserli hastalarda daha sıktır. Ayrıca beyine yayıldığı durumlar da mevcuttur. Bu durumda beyinde apseler, denge kayıpları meydana gelir. Sinüzit 3 aydan fazla tedavi edilmezse kalıcı hale gelir"

Dr. Bağış, sinüzitin en önemli tedavisinin oluşmasına zemin hazırlayan sebebi bulmak olduğuna dikkat çekti.

Erişkinlerde genellikle alerji, küçük çocuklarda ise geniz etinin en sık sinüzit nedeni olduğunu dile getiren Bağış, "Buna önlem alınırsa sinüzit ve oluşacak komplikasyonlar önlenmiş olur. Hastaya ileri ki yaşamı için hayat kurtarıcı olabilmektedir.

Tedavinin bir sonraki aşaması etkili antibiyotik tedavisidir. 3 aydan kısa süren sinüzitler cerrahi müdahaleye gerek kalmadan uygun ve yeteri dozda antibiyotik tedavisiyle tedavi edilebilmektedir. Antibiyotik tedavisi dirençli ve özellikle komplikasyonu gelişmiş hastalarda cerrahi müdahale kaçınılmazdır." dedi.

(CİHAN)


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/on5y/public_html/wp-includes/functions.php on line 5464

Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/on5y/public_html/wp-content/plugins/really-simple-ssl/class-mixed-content-fixer.php on line 107