Uzmanlar, kış aylarında çocuklarda sık görülen ve ateş, boğaz ağrısı, burun akıntısı, öksürük, hapşırık gibi belirtilerle kendisini gösteren üst solunum yolu hastalıklarının doğru ve bilinçli tedavi edilmediği takdirde çocuklarda ciddi rahatsızlıklara sebep olabileceğini belirtti.
Acıbadem Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Reyhan Erol, soğuk havalarda alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi. Dr. Erol, soğuk algınlığı, nezle, grip, kulak iltihabı (otit), burun iltihabı (rinit), sinüslerin iltihabı (sinüzit), yutak iltihabı (farenjit), soluk borusu iltihabı (larenjit) ve bademcik iltihabı (tonsilit) gibi rahatsızlıkların sık rastlanan üst solunum yolu hastalıkları olduğunu belirterek, “Anne ve babaların çocuklarını en sık doktora götürdükleri hastalıkların başında üst solunum yolu iltihapları gelmektedir. Sağlıklı çocuklar bir yılda 6-8 defa üst solunum yolu iltihabı geçirebilir. Üst solunum yolu hastalıkları mevsimine göre farklılık gösterir. Genellikle ilkbaharın ilk yarısı, sonbaharın son yarısı ve kış aylarında üst solunum yolu hastalıklarına çocuklar daha sık yakalanmaktadır. Çünkü bu dönemlerde hem havada mikropların oranı daha fazla oluyor hem de insanlar kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirip daha iç içe yaşıyorlar” dedi.
KAPALI MEKANLAR VE OKUL DÖNEMİNDE YAYGINLAŞIYOR
Okulların açılması ve havaların soğumasıyla birlikte kapalı mekanlarda geçirilen zamanın uzaması gibi nedenlerden dolayı kış mevsiminde daha sık rastlanan üst solunum yolu enfeksiyonlarından en çok virüslerin sorumlu olduğuna dikkat çeken Dr. Erol, “Dolayısıyla çocukluk çağında yılda 3-8 kez gibi oldukça sık görülebilen bu enfeksiyonlar genellikle antibiyotik tedavisi gerektirmeden, genel öneriler ve ilaç tedavisi ile geçebiliyor. Ancak zamanında ve doğru tedavi edilmediklerinde ise yayıldıkları bölgeye göre orta kulak iltihabına, zatürreeye ve romatizmal ateş gibi çok ciddi sağlık problemlerine yol açabiliyor” diye konuştu. Dr. Reyhan Erol şu uyarılarda bulundu:
“Üst solunum yolu enfeksiyonları, hastalık yapan etmeni bulunduran taşıyıcı ya da hasta birinin yakın mesafeden konuşması, öksürmesi, tıksırması, hapşırmasıyla etrafa yayılan tükürük damlalarının diğer bir kişiye bulaştırması sonucunda oluşuyor. Çocuğun mutlaka hasta biri ile temas etmiş olması ya da onunla aynı ortamda bulunmuş olması gerekiyor. Ancak çocuğu sokağa çıkarırken çok dikkatli olmakta fayda var. Çünkü soğuk hava metabolizmanın yavaşlamasına yol açıyor. Metabolizma yavaşlayınca vücut direnci düşüyor, bunun sonucunda da mikroplarla savaşma yeteneği azalıyor. Bu nedenle çocuğun vücut direncini düşürmemek için sokağa çıkarken giydirilen kıyafetlere çok dikkat edilmeli. Antibiyotik kullanmadan önce mutlaka bir uzmana danışılmalı ve çocuğun hastalığına göre tedavi uygulanmalıdır.”
KALABALIK ORTAMLARDAN UZAK TUTUN
Soğuk hava insanların kapalı ortamlarda bir araya gelip birbiriyle temasını kolaylaştırdığı için üst solunum yollarının sonbahar ve kış mevsiminde daha fazla görüldüğünü kaydeden Dr. Erol, “Bu yüzden çocuğunuzu mümkün olduğunca hasta insanların yer aldığı ortamlarda bulundurmayın. Doğru ve sağlıklı beslenme, vücudumuzun hastalıklara olan direncini artırır. Doğru beslenme ile gribal enfeksiyonların artığı kış aylarında, grip olma olasılığımız daha da azalır” şeklinde konuştu.
Hastalıklardan koruyuculuk özelliği kanıtlanmış tek şeyin anne sütü olduğunu da ifade eden Dr. Erol, “Anne sütü, çocuğu orta kulak iltihabı ve üst solunum yolu iltihapları dahil olmak üzere pek çok hastalıktan korur. Anneler bebeklerini ilk 6 ay mümkünse tek anne sütü ile beslemeli, 6. aydan sonra da ek gıdalarla birlikte 18-24 aya kadar anne sütü vermelidir” dedi.
Dr. Erol ayrıca, “3 günden fazla süren ateş, bir haftadan uzun süren iştahsızlık, çevreye ilgisizlik, halsizlik, genel durum düşkünlüğü, ateş ile birlikte eşlik eden kusma gibi açıklanamayan yakınmalar görüldüğünde doktorunuza başvurun” diye konuştu.
Sabah