Yaklaşık her 100 bebekten birinin kalp hastalığı ile dünyaya geldiğini söyleyen Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Tuğçin Bora Polat, “Bebeğiniz memeyi erken bırakıyor ve çok terliyorsa, ani çığlıklar atıyor ardından halsizleşiyorsa altında yatan nedenlerin iyi araştırılması gerekiyor. Belirtiler çocukluk çağında da görülebiliyor. Çocuğunuz beden derslerini sevmiyor, oyunlara katılmak yerine kenardan izlemeyi tercih ediyor, çabuk yoruluyorsa zaman kaybetmeden kalp muayenesini yaptırmalısınız” uyarısında bulundu.
Kadın ve Kadın internet sitesinin haberine göre, Doç. Dr. Tuğçin Bora Polat, bebeklerde ve çocuklarda görülen kalp hastalıkları ile ilgili şu bilgileri verdi:
Ülkemizde her yıl yaklaşık 10 bin bebek kalp hastası olarak dünyaya geliyor. Çocuklarda görülen kalp hastalıkları doğumsal ve sonradan edinilmiş olmak üzere iki gruba ayrılıyor. Doğumsal kalp hastalıkları, bebeğin anne karnında gelişimi sırasında erken gebelik döneminde ortaya çıkıyor. Doğumsal kalp hastalıklarında en sık karıncıklar ya da kulakçıklar arasındaki delikler, kapak ve damar darlıkları, kalbin bazı odacıklarının yeterli gelişmemesi, damarların ters olarak yerleşmesi ve bu durumların karmaşık birliktelikleri görülüyor. Nadir görülse de doğumsal ritim bozukluklarına da rastlanabiliyor. Doğumsal kalp hastalıklarında genelde bebek bir yaş içerisindeyken teşhis konuluyor. Ancak bazı durumlarda belirtiler daha da geç ortaya çıkabiliyor.
Ani çığlıklar kalp ağrısının işareti olabilir
Erken teşhis için anne babaların çok dikkatli olmaları gerekiyor. Bebek emerken veya efor anında çabuk yoruluyor ve terliyorsa; yani beş dakika emiyor sonra yorulup bırakıyorsa bu kalp yetersizliğinin bulgusu olabilir. Sebepsiz ani çığlıklar atıyor sonrasında halsizleşiyorsa, bunlar kalpteki ağrının belirtisi olabilir, kalpteki koroner sistemin anormal olduğuna işaret edebilir. Doğumsal kalp hastalıklarında erken teşhis çok önemli. Bir kısım tanı almamış hasta, ileriki yaşlarda ameliyat şansını yitirebiliyor. Bazı kalp hastalıklarında bebek doğar doğmaz ameliyat gerekiyor, bazı hastalar ise okula başlamadan önce ameliyat olabiliyor. Yani her kalp hastalığı için farklı zamanlama söz konusu.
Beden dersinden nefret ediyorsa
Çocuğun kalbindeki anomali ve düzensizlikler, belirtilerini okul çağında da gösterebilir. 10’lu yaşlardan sonra kalp kası kalınlaşması görülebilir. Çocuk hareketlerini sınırlandırır, beden dersinden nefret eder, arkadaşlarıyla oyun oynamak yerine onların oyununu uzaktan izlemeyi tercih eder, çabuk yorulur ve nefes darlığı yaşar. Zaman zaman göğüs ağrısı da bu belirtilere eşlik edebilir. Bunlar bizim için çok önemli bulgulardır. Bu durumda çocuğun zaman kaybetmeden kalp muayenesinden geçirilmesi gerekir.
Spora yazdırmadan kalbine baktırın
Çocuğunuzun zihinsel ve bedensel gelişimi açısından sporun yeri büyüktür. Özellikle yarışmalı sporları yapan çocukların kalp muayenesinin yaptırılması telafisi olmayan sonuçların oluşmasını engelleyebilir. Bazı kritik kalp rahatsızlıkları iyi değerlendirilmiş bir EKG incelemesiyle dahi teşhis edilebilir. Ayrıca herhangi bir dönemde geçirilen enfeksiyonlar kalp kasına ve zarına zarar verebilir.
Göğüs ağrısına dikkat
Göğüs ağrısı çocukluk çağında baş ve karın ağrısından sonra en sık görülen ağrı yakınmasıdır. Çoğu zaman bu ağrıların nedeni kas ve iskelet sisteminden kaynaklanır. Ancak nadir de olsa bu ağrılar kalp hastalığına işaret edebilir. Eforla gelen, bir bölgede lokalize edilemeyen, uzun süren çarpıntı ve terlemenin eşlik ettiği ağrı atakları mutlaka çocuk kardiyolojisi uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.
Aşırı şişmanlık çocuğunuzun kalbini vuruyor
Günümüzde düzensiz beslenme ve özellikle bilgisayar başında geçen hareketsiz zamanın artması obezite sorununu çocukluk çağına indirdi. Özellikle ailede kalp hastalığı öyküsü varsa, çocuğun şeker ve kolesterol değerlerinin düzenli takibi gerekli. Bu çocuklar erken dönemde tansiyon hastası da olabiliyor. Yüksek tansiyonlu bazı çocuklarda kilo kontrolü ile normalleşme mümkün olabilmekte.
Artık teşhis anne karnında konuyor
Doğumsal kalp hastalıklarının tanısı anne karnında konulabilir. Gebelik döneminde yapılacak ekokardiyografi incelemesi ile bebekte doğumsal kalp hastalığı teşhis edilebilir. Doğum öncesi tanı alan bebek hemen müdahale gerektirecek durumlar nedeniyle çocuk kardiyoloji uzmanı olan merkezlerde doğurtulmalıdır. Ülkemiz doğumsal kalp hastalıklarının tedavisi girişimsel (anjiyo ile) ve cerrahi yöntemlerle, özellikle son on yılda oldukça ilerleme kaydetti ve başarı oranı da gelişmiş ülkelerle yarışır durumdadır.