İnsan vücudu, tıp dünyasının yanı sıra, bizi şaşırtmaktan asla vazgeçmeyecek. İlk hamilelik testinin Antik Mısır’da ortaya çıkmış olduğunu düşünebiliyor musunuz?
Sizin için keşfetmeniz gerektiğini düşündüğümüz tıbbi bazı gerçekleri derledik…
İlk hamilelik testi Antik Mısır zamanında ortaya çıktı
Bilim adamları Antik Mısır hakkkında “Bu ülkenin tıbbı aşırı derecede gelişmiştir” diyor. Yeni Krallık’daki doktorlar, Antik Mısır halkının, hamilelik durumunu daha ilk aşamalarda anlayabildiklerini söylemişlerdir. Hatta bebeğin cinsiyetini bile belirlemeye çalışmışlardır.
Danimarka’daki Carlsberg laboratuvarında saklanan bir papirüse göre, bir kadının hamile olup olmadığını anlamak için yapılması gereken kurallar vardı. Öncelikle arpa tahılı ve buğday tahılı karıştırılıp ayrı iki torbaya koyulması gerekiyordu. Sonrasında da her gün kadının idrarıyla ıslatılması gerekmekteydi.
Filizlenen tahıllar hamileliğin göstergesiydi. Eğer filizlenen sadece arpa oluyorsa, bebek erkek olacak demekti. Eğer sadece buğday filizleniyorsa bebeğin kız olacağı anlamına geliyordu. Hiçbir şekilde filizlenme yoksa, kadın hamile değil demekti.
İnsanlara verilen sahte ilaçlar
Araştırmalara göre, insanların anksiyete problemleri için onlara ilaç gibi gözüken bir şey verildiğinde, ilaç olmadığını bildikleri halde bile iyileştikleri anlaşıldı. Bilim adamları bu olayın hastaların içsel olarak inanması ile ilgili olduğunu söyledi.
İlk zamanlarda, sadece morglarda yaşayan insanlar vardı
16. yüzyılda morg “yüzler sergileyen” bir yerdi ve bu yüzler yaşıyordu. Başlangıçta morglar, gardiyanların yeni gelen mahkumların yüzünü hatırlaması için ortaya çıkarılmış bir sektördü.
Daha sonra bu bölümler bilinmeyen insanların cesetlerini saklamak için kullanıldı, böylece yoldan geçenler onları görüp tanıyabilirdi…
Mevcut bir “imkansız renk” kavramının olması
İmkansız veya yasak renkler, normal koşullar altında insan gözü tarafından algılanamayan görünür ışık frekanslarının kombinasyonlarıdır.
Aslında üç renk, bizim rengi ve özelliklerini anlayabilmemiz için vardır. Bir insan beyni de, rakip renklerin kombinasyonlarını algılayamaz. Bu renkler kırmızı ve yeşil, mavi ve sarıdır.
Fakat bazı özel durumlarda, insanlar bazen imkansız renkleri de görebilir. Bunun kanıtı olarak elimizde bir fotoğraf var. Şimdi yukarıda bulunan yeşil daireli kutucuğa 20 saniye boyunca bakın. Daha sonra diğer kutuya gözünüzü kaydırdığınızda çarpı işaretini pembe dairenin içinde göreceksiniz…
İnsan gözlerinin en geniş yayılmış rengi kahverengidir, fakat aslında tüm insanlar mavi göz rengine sahiptir.
Çoğu insanın elinde görülebilen bu küçük derinleşmenin kendi adı vardır; anatomik enfiye kutusu.
Bu isim, tütün koklama gibi kötü bir alışkanlık sonrasında ortaya çıktı. Ve hem bayanlar hem de baylar arasında elit toplumdan ve 18.-19. yüzyıllardaki basit insanlar arasında yaygındı. Tütünün bu derinliğe doğru yerleştirildiğini tahmin etmek kolaydır ve daha sonra burun ile bastırılmıştır.
Alışkanlık gitti, fakat ismi böyle kaldı.
Kaynak: f5haber