Anayurdu Akdeniz, İran, Orta Doğu ve Kanarya Adaları olan keçiboynuzu içerdiği kuvvetli antioksidanlar sayesinde özellikle sigara içenler için iyi bir bronş rahatlatıcısı ve balgam söktürücüsü.
Sürpriz bir şekilde, yağda eriyen bir vitamin olan E vitamini içeriyor.
Keçiboynuzu oldukça antik ve mistik bir gıda, ismi İncil’de ve Yahudilerin kutsal kitabı Talmud’da geçiyor. Efsaneye göre St. John, keçiboynuzu meyvelerini toz ederek balla karıştırır ve uzun süren çöl yolculuklarında tüketirmiş, güç kuvvet verdiği için. Bu yüzden keçiboynuzuna ‘St. John’s Bread’ de deniyor. Bilimsel adı ‘Ceratonia siliqua L.’ baklagiller ailesinden, her dem yeşil bir ağaç.
Keçiboynuzu zengin bir fosfor, demir ve kalsiyum kaynağıdır. Fosfor, kronik yorgunluğun giderilmesinde çok yardımcı çünkü enerji metabolizmasının anahtarıdır.
Alerjik reaksiyonu hafifletiyor!
Bahar yorgunluğuyla mücadelede ise özel bir önemi var keçiboynuzunun. Astım, bronşit, saman nezlesi, sinüzit gibi alerjinin tetiklediği bütün hastalıklar bir miktar artış gösterir bahar dönemi. Hastalık düzeyinde olmayan hafif derecedeki alerjik reaksiyonlar, kendini yalnızca ‘yorgunluk, halsizlik’ olarak gösterir bazen ve kişi buna ‘bahar yorgunluğu’ der geçer. Keçiboynuzunun bu konuda katkısı ne olacak derseniz, bu meyvenin hem kendisinin hem de unu ve pekmezinin alerjik reaksiyonları hafifletici etkisi var. Keçiboynuzu ürünlerindeki ‘gallik asit’in hem anti-alerjik, hem de hafif analjezik etkiye sahip. Üstelik ‘teofilin’ adını verdiğimiz bir madde içeriyor. Bu madde çay içince kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlıyor, solunumu destekliyor ve bronşları açıyor…
Sabah