Dış görünüş ile özgüven arasında yakın bir ilişki vardır. Dış görünüşünün kötü olduğunu düşünen kişi, özgüvenini kaybedebilir. Kişinin davranışlarında özgüven kaybından kaynaklanan tutukluk görülür ve durum sosyal hayat, iş, hatta aile hayatına bile yansır. Özgüvenini tekrar kazanmak isteyenler yüzünde veya vücudunda değişiklik yaratmak için, çoğu zaman estetik yöntemlere başvururlar.
Dişler, yüzümüzün en dikkat çeken yeri. Bu nedenle küçük kusurlar bile hemen göze çarpar. Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, sağlıklı ve bakımlı görünen dişlerin, insanları daima pozitif yönde etkilediğini söylüyor. Dr. Kışlaoğlu’na göre, sağlıklı dişler kişide özgüveni arttırırken, kötü görünümlü dişler ise özgüven kaybına neden oluyor. Kişi gülümsemeye daha çekinir duruma gelebiliyor. İşte bu noktada diş estetiği devreye giriyor. ‘Eskiden dişi ağrıyana, şişene dek insanların aklına diş hekimine gitmek gelmezdi. Yani ihtiyaçtan diş hekimine gidilirdi.’ diyen Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, artık güzellik kaygısıyla, sırf danışmak için bile diş hekimine gidildiğinin altını çizdi.
Estetiğin diş hekimliğindeki yeri
‘Estetik diş hekimliği, esasında diş hekimliğinin tüm branşlarını içine alır’ diyen Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, estetik diş hekimliğinin ortodonti tel takma, diş eti sorunları, implant yerleştirme, porselen kaplama gibi birçok branşı bir çatı altına topladığını ifade etti. Eskiden diş hekimine gidildiğinde hastanın dişinde çürük varsa temizlenip tedavi edildiğini, diş eti sorunu varsa giderildiğini, hastanın rahat çiğneyip çiğnemediğine bakılırdı.
Günümüzde ise ilk etapta hastanın yüzüne bakıp estetik eksikliklerini saptayıp hastaya yeni bir dizayn çıkardıklarını söyleyen Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, hastaya özgüvenini yeniden kazandıracak güzel bir gülüş için çeşitli teknikler kullanıldığını belirtti. ‘Bilgisayarda estetik görüntüleme’ tekniğinin bu yöntemlerden biri olduğunu söyleyen Kışlaoğlu, ‘Diş hekimi tarafından öncelikle hastanın yüz ve dişlerinin çeşitli açılardan dijital fotoğrafları çekilir. Daha sonra bu fotoğraflar özel ve bu amaçla yazılmış bir program yardımı ile hastanın yüzünde görmek istediği görüntü üzerinde çalışarak çeşitli alternatifler sunar’ diye konuştu.
Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, bir diğer yöntem olan ‘direkt komposit uygulama’ için de şu bilgileri verdi: ‘Bu yöntemde hastanın dişlerine doğrudan plastik bir dolgu maddesi uygulanır ve dişlerin üzerinde bir heykeltıraş gibi çalışılarak yeniden yapılandırılır. Hasta bu geri çıkarılabilir madde ile bir ya da iki gün geçirerek, ailesinin, arkadaşlarının fikirlerini alabilir, ayrıca kendi fotoğraflarını çekerek son kararını verebilir.’ dedi.
‘Geçici kaplama’ yönteminin de kişiye hayalindeki gülüşü kazandıracak yöntemlerden biri olduğunu söyleyen Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, kaplamalar hazırlanırken, geçici olsa da, hastanın gerçek dişlerine yakın bir biçimde renklendirilmiş ve normal fonksiyonlarını yerine getirebilecek şekilde üretilen kaplamaların dişlerin üstüne takıldığını söyledi. Kişiyi gerçekten mutlu edecek bir sonuca ulaşabilmek için bu kalıpların, üç ile altı hafta sürekli olarak kullanılması gerektiğini söyleyen Kışlaoğlu, ‘bu, yeni dişlerinizin son halini almadan önce bir çeşit final provası olacaktır. Böylece diş hekiminiz, sizin ağız yapınıza uygun ve rahat hissedeceğiniz şekilde düzenlemeleri yaparak son şeklini kazandırabilecektir.’ diye ekledi.
Yeni Şafak