Araştırma ekibinde yer alan Minnesota Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Doris Taylor, “Laboratuvar ortamında üretilen kalplerin birkaç hafta içinde atmaya başlayacağını tahmin ediyoruz” dedi.
Taylor, donörden alınan kalbin özel kimyasal temizleyicilerle yıkanıp “kalp hücreleri”nden arındırıldığını, daha sonra geriye kalan kalp kasına, hastanın kök hücrelerinin enjekte edildiğini anlattı. Dr. Doris Taylor, “Kök hücreler bir süre sonra sağlıklı kalp hücrelerine dönüşüyorlar” dedi. Çalışmalarının “kendi kalbini” üretmenin yanı sıra karaciğer, böbrek gibi organların üretilmesinin de önünü açabileceğinin altını çizen Taylor şunları söyledi: “Bu, bir vericiden kalp nakli yapılmasına oranla daha iyi bir yöntem; çünkü hastanın vücudunun organı reddetmesi gibi bir şey söz konusu değil. Ayrıca organ nakli yapılanlar, ömür boyu bağışıklık sistemleri için ilaç alıyor, bu yöntemle üretilen kalplerin nakledildiği hastalar için bu durum da söz konusu olmayacak.” Dr. Doris Taylor ve ekibi, geçtiğimz yıllarda fare ve domuz kalbi üretmeyi de başarmışlardı.
GAZETE HABERTURK