KOAH’ın En Önemli Nedeni Sigara Bağımlılığı

Bilimsel Çalışmalar
Fakat bu hastalığın 2015-2020 yılları arasında 3’üncü sıraya yükseleceği tahmin ediliyor. KOAH’tan dolayı yaşamını yitiren kişi sayısının dünyada her geçen yıl artması,hastalıkhakkında top...
EMOJİLE

Fakat bu hastalığın 2015-2020 yılları arasında 3’üncü sıraya yükseleceği tahmin ediliyor. KOAH’tan dolayı yaşamını yitiren kişi sayısının dünyada her geçen yıl artması,hastalıkhakkında toplumu uyarma ve farkındalık yaratma ihtiyacını daha önemli hale getiriyor.

Kars İl Sağlık Müdürü Dr. Fahri Sevinç, KOAH’ın çoğunlukla ileri yaşlarda görülen, verdiği tahribatın tamiri mümkün olmayan kronik bir hastalık olduğunu belirterek, “KOAH, yaş ve sigara içme yoğunluğuyla ilişkili olarak artış gösterir. Toz, dumana maruz kalmak, kalıtsal özellikler, hava kirliliği gibi risk faktörleri yanında bu hastalıkta en önemli risk faktörü sigara kullanımıdır. Hatta sigara içmediği halde bulunduğu ortamda içilen sigaranın dumanına maruz kalan bireyler dahi hastalığa yakalanma riski taşır. Mesela genellikle bizim bölgemizdeki bayanlar ekmek pişirmek için tandır kullanıyor ve bu esnada yoğun şekilde dumana maruz kalıyor. Bu da KOAH riskini tetikliyor.” diye konuştu.

KOAH’ta erken tanı ve tedavinin önemine dikkat çeken Kars İl Sağlık Müdürü Dr. Sevinç, “KOAH, erken dönemde fark edilip tanı konmazsa, hastalık ciddi şekilde ilerler. Geç dönemde hastanın, yaşam kalitesini çok ağır biçimde etkileyen sorunlarla karşı karşıya kalmasına neden olur. Hastalık kroniktir ve bronşlarda yani nefes borusunda tıkanmaya neden olur. Nefes borusunda oluşan bu tıkanma bir daha kesinlikle düzelmez. Tedavi olunmaması halinde maalesef hastalık sinsice ilerler. Bu nedenle erken tanı önemli bir role sahiptir.” şeklinde konuştu.

“BELİRTİLERE KULAK VERİN, GEÇ KALMAYIN!"

KOAH belirtilerine kulak verilmesi sayesinde hastalığın gidişatının değiştirilebileceğine dikkat çeken Kars İl Sağlık Müdürü Sevinç, şunları kaydetti: “Bu sinsi hastalığa yakalananlara baktığımızda ortak noktanın sigara kullanımında birleştiğini görüyoruz. İstatistiklere göre, sigara kullanan her 5-6 kişiden birinde KOAH görülüyor. Çünkü sigara dumanı ile nefes borularına ve hava keseciklerine zararlı gazlar ve maddeler doluyor. Ve yıllar geçtikçe de bu zararlı gazlar ve maddeler nefes borusunun ve hava keseciklerinin yapısına zarar veriyor. Sonuç olarak da tıkayıcı bronşit ve amfizem dediğimiz rahatsızlıklar doğuyor. Fakat belki de hastalıktan daha da kötüsü hastaların belirtileri dikkate almayıp geç bir evrede hekime başvurmaları.

Maalesef hastalarımız KOAH belirtileri olan öksürük, balgam çıkarma, nefes darlığı gibi şikayetler ileri düzeyde rahatsız edici bir boyut aldıktan sonra hastaneye gidiyorlar. Tahminen ülkemizde en az 5 milyon KOAH’lı var. Ancak bunların çok az bir kısmına tanı konmuş durumda. Hastalar belirtileri göz ardı ettikleri için KOAH teşhisi konduğunda maalesef hastalık ilerlemiş ve akciğer, kapasitesinin önemli bir kısmını kaybetmiş oluyor. Vücut oksijensiz kaldığı için tamiri mümkün olmayan hastalıklar oluşuyor. Çok ağır KOAH evresinde otururken dahi nefes darlığı hissediliyor, oda içinde dahi yürümek zorlaşıyor.”

“SİGARAYI BIRAKARAK HASTALIĞIN YAVAŞ İLERLEMESİNİ SAĞLAYABİLİRSİNİZ"

Yaklaşık 20 yıl boyunca günde bir paket sigara içmenin KOAH’a neden olacağını bildiren Dr. Fahri Sevinç, günde bir paketten daha fazla içilen sigaranın bu süreyi kısaltacağını hatırlatarak şu bilgileri verdi: “KOAH başlayan bir hasta sigarayı bıraksa dahi var olan bozulmalar tamamen ortadan kaybolmaz. Fakat hastalık yavaş şekilde ilerler. Zararını bile bile sigara kullanmaya devam etmek hastalığın ivme kazanmasına neden olur. KOAH tedavisinde kullandığımız ilaçlar yalnızca hastanın nefes darlığı şikayetlerini azaltmak içindir. Maalesef bu ilaçların hastalığı ortadan kaldırmada ya da hastalığın ilerlemesini engellemede bir etkisi yoktur. Bu nedenle tedavinin püf noktası sigarayı bırakmaktır. Buna ek olarak, düzenliilaçtedavisi uygulamak, tozlu-dumanlı ortamlarda bulunmamak, hava kirliliğinden uzaklaşmak ve göğüs hastalıkları uzmanının kontrol ve takibinde bulunmak tedavinin önemli ayaklarını oluşturuyor.”

CİHAN