Çağımızın fast food tarzı beslenme eğilimi yaratan yaşam biçimi, besinlerde kullanılan katkı maddeleri, yaşam konforu arttıkça hareket etme eğilimin azalması, yüksek kalorili besinlerin özendirilmesi, kısa zaman dilimlerinde yüksek kalorili besinleri tüketerek kullanılandan çok kalorinin vücutlarda depolanmasına sebep olmakta, genel toplum kilo ortalaması gittikçe artmakta ve neden olduğu hastalıklar sebebiyle sağlık kuruluşlarına başvuru sayısı katlanarak çoğalmaktadır.
Gün geçmiyor ki yeni diyetler, zayıflama yöntemleri, farklı besin tüketim önerileri ortaya çıkmasın. Kitaplar, CD’ler, Dvd’ler, hipnoz, akupunktur, alkalin diyet, Raw food diyeti, Taş devri diyeti, Hollywood diyeti… Bu kadar diyet ve büyük bir pazar var iken neden hâlâ toplumsal şişmanlama çılgınlığının önüne geçilemiyor hiç düşündünüz mü?
Siz isteyin yeter
Bilinçaltınız zayıflamak istemiyorsa siz ne kadar çabalarsanız çabalayın zayıflamak mümkün değil. “Ben bu kadar istiyorken bilinçaltım neden zayıflamak istemesin” diyebilirsiniz.
Sabotajcı kalıplar
Size bilinçaltında çalışan sabotajcı kalıplardan birkaç örnek verdiğimde şaşıracaksınız. “Kendimi saklamalıyım”, “Kendimi cezalandırmalıyım”, “Kendimi sevmiyorum”, “Vücudum zayıflamak istemiyor”, “Zayıflamak hastalık getirir”, “Şişman olmak zenginlik göstergesidir…” Bunlar sadece birkaçı, daha yüzlercesi alttan alttan sizin amacınıza ulaşmanızı engellemeye çalışıyor hem de siz fark etmeden. İşte “İdeal Kilo İdeal Yaşam” programı bu alanda çalışan bilinçaltı programlarından size yaramayanları, hayatınızı zorlayanları çıkarıp, yerine amacınıza hizmet edenleri yerleştirmeye, sizin için en uygun hale getirmeye yönelik bir çalışma. Bu çalışma sırasında kilo vermenize yönelik kalıpları çalışırken, yaşamınızın her alanına yansıyan değişimler de yaşamanız mümkün oluyor. Kendini seven, hayata güvenle bakan, farkındalıklı, bedeniyle tam olarak uyumlu, hayattan keyif alan bireyler haline gelmenize hizmet ediyor.