Türk Pediatrik Onkoloji Grubu Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, kanserle mücadelede fiziksel aktivitenin önemine değinerek, "Karadenizliler horon oynayabilir, Konyalılar Konyalım oyunu oynayabilir, yağmur yağarken ev kadınları cam silebilir" dedi.
İki yılda bir düzenlenen Ulusal Kanser Kongresi, 19’uncu kez Antalya’da toplandı. 20 Nisan’da başlayan ve yarın sona gerecek kongre Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği, Tıbbi Onkoloji Derneği, Türk Pediatrik Onkoloji Grubu tarafından organize edildi.
1320 katılımcının yer aldığı kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan Türk Pediatrik Onkoloji Grubu seçilmiş Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk dünyada her yıl 13 milyon yeni kanser vakasının görüldüğünü belirterek, 7.5 miyon kanser hastasının hayatını kaybettiğini söyledi. Kansere bağlı ölümün ’devamlı’ niteliği kazandığı için görülmediğini kaydeden Prof. Dr. Kutluk, Türkiye’de ölüm rakamlarının 150 bin kişi civarında olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Tezer Kutluk, dünyada sadece nüfus artışının etkisiyle 2030 yılında ölüm rakamının 13 milyona çıkacağını savundu.
YENİ BAŞBAKAN’A DAVET
Kanserin cins, ırk, din, etnik gurup ve sınır tanımayan bir hastalık olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tezer Kutluk, kanserle mücadelede gelişen teknolojinin tanı ve tedavide gelişmeler sunarken bir yandan da inanılmaz bir maliyet getirmekte olduğunu vurguladı. Sadece ilaç tedavisiyle kanserle savaşın kazanılmasının mümkün olmadığını belirten Prof. Dr. Kutluk, Türkiye’nin kanser kontrol planı olmasına rağmen uygulama aşamasının tartışmalı olduğunu ileri sürdü. Tütünle mücadelede önemli gelişme kat etmiş bir ülke olarak Türkiye’nin kanserle mücadelenin dışında kalamayacağını kaydeden Prof. Dr. Tezer Kutluk, 12 Haziran’da Türkiye’nin yeni seçilecek başbakanının eylül ayında New York’ta toplanacak Düna Kanser Zirvesi’ne katılması gerektiğini söyledi.
‘KANSERE SİYASET BULAŞMALI’
Dünyanın AIDS’le verdiği savaşı artık kanserle vermek zorunda olduğunu belirterek konuşmasını sürdüren Prof. Dr. Tezer Kutluk, şunları kaydetti:
"Aksi halde dünyanın en gelişmiş ekonomileri bile kanserin maliyeti nedeniyle iflas edebilir. Kanser politikaları yazılı değil, uygulanan politikalar olmak zorundadır. Seçilecek hükümetin bu alandaki planlarını görmek istiyoruz. Kanser politik bir sorundur. Sadece hastane duvarları içinde çözülebilcek bir sorun değildir. Siyasete nasıl kanser bulaştıysa kansere de siyaset bulaşması lazımdır. Kanseri marjinal bir hastalık haline getirmek işten bile değildir Ama yatırım, çaba ve politik işbirliği gerektirir."
HORON KANSERDEN KORUR
Prof. Dr. Tezer Kutluk, kanserden korunmada gündelik hayatının yeniden düzenlemesinin büyük önem kazandığını söyledi. Bu düzenleme içinde fiziksel aktivitenin ayrı bir önemi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Kutluk, "Bunu pahalı salonlarda, pahalı ayakkabılarla yapılan spor olarak düşünmemek lazım. Karadenizliler horon oynayabilir, Konyalılar Konyalım oyunu oynayabilir, yağmur yağarken ev kadınları cam silebilir" dedi.
TELEVİZYON DİZİLERİ
Kongre Başkanı Prof. Dr. Faruk Zorlu ise kanserle mücadelenin bir ekip işi olduğunu vurguladı. Ekibin iyi kurulduğu yerlerde sağ kalım oranlarının ciddi şekilde artış gösterdiğini kaydeden Prof. Dr. Zorlu, "Sigaranın kontrol altına alınmasının hepimiz arkasında durmak zorundayız" dedi. Kanserle mücadelede günlük yaşamın düzenlemesinin büyük önem arz ettiğini belirten Prof. Dr. Faruk Zorlu, televizyon dizilerinin dolaylı olarak kansere davetiye çıkarttığını söyledi. Prof. Dr. Zorlu, "Diziler uzadıkça, set oyuncuları isyan ediyor ama uzadıkça uzuyor. Oturuyoruz. Beraber yiyoruz, yiyoruz, şişmanlıyoruz" diye konuştu.
‘HAZIR GİYİME SON’ DÖNEMİ
Kongre Eşbaşkanı ve Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Demirkazık, kanserle mücadelede hedefe yönelik tedavinin son yıllarda giderek önem kazandığını söyledi. Her hastaya aynı kanser türüne yakalanmış olsa bile farklı tedavi uygulanabileceğini ve bunun çok uzak olmadığını kaydeden Prof. Dr. Demirkazık, bu tedavi biçimini anlaşılır kılmak için ’Hazır giyime son, terziye dönüş’ sloganını kullandıklarını söyledi.
ÇOCUKLARDA ERKEN TANI
Kongre Eşbaşkanı ve Türk Pediatrik Onkoloji Grubu Başkanı Prof. Dr. Rejin Kebudi, çocukluk çağı kanserlerinde erken tanının önemine değindi. Erken tanıda çocuklukların kemoterapiye daha iyi yanıt verdiği için sağ kalım oranının yüzde 70 seviyelerine ulaştığını kaydeden Prof. Dr. Kebudi, en büyük dezavantajlarının çocuklara yönelik tarama testlerinin yapılamaması olduğunu söyledi.
haber 365