Akşam’da yer alan habere göre, beslenme Uzmanı Arzu Gökmen, “Geçmişte yaşamaktan, ‘Elimden daha fazlası gelmez’ demekten vazgeçin” diyor.
Çağın en büyük sorunu haline gelen kabızlığın altında yatan sebepler, sadece beslenme düzensizliği ya da fiziksel bir hastalık olmayabilir. Kronikleşen ve tüm tedavi yöntemlerine rağmen geçmeyen kabızlık, gelecek endişesi ve özgüven eksikliğinin sonucu oluşabiliyor.
KRONİK HALE GELEBİLİYOR
Kendisini sınırlı gören, hayatında yenilikten korkan, geçmişe takılı kalıp yaşayan kişilerde kronik kabızlık sorunun sık görüldüğünü söyleyen Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Beslenme ve Diyet Uzmanı Arzu Gökmen, kabızlıkla ilgili olarak “Kabızlık veya konstipasyon, bağırsak hareketlerinin yetersiz olması (haftada 3 kez veya daha az sayıda) veya bağırsak hareketlerinin yüzde 25’inden çoğunda görülen dışkılama güçlüğüdür. Kabızlığa neden olan fizyolojik ile çevresel nedenlerin yanında, psikolojik nedenler de bu sorunun çözülememesi ve kronikleşmesine neden olan etmenlerdir. Bu noktaya dikket edilmeli” bilgisini verdi.
DÜŞÜNCE ŞEKLİNİ DEĞİŞTİRMELİ
Beslenme Uzmanı Arzu Gökmen kabızlığa zemin hazırlayan duygu ve düşünceleri şöyle şekilde sıraladı:
– Kişinin kendisini çok sınırlı görmesi kabızlık sebebi olabilir. “İşte ben bu kadarım, daha fazlası elimden gelmez. Benden bu kadar” gibi düşüncelerini net bir şekilde değiştirmesi gerekir.
– “Bir şeyi bırakırsam yerine yenisini koyamam” düşüncesi de kabızlık sebebi olabilir. Kişiyi mutsuz ettiği halde işinden, parasından, eşyasından vazgeçememesi bile kabızlığa yol açabilir.
TERK ETMEKTEN KORKMAYIN
– Geçmişte yaşamak, geçmişten bir türlü ayrılamamak.
– Erkek/kız arkadaş gibi kişinin kendisine artık zarar veren, ona iyi gelmeyen birisini hayatından çıkarma cesaretini gösterememesi.
– Yeni bir şey denemekten, hayatına yeni bir şey girmesinden korkmak.
– Gelecek ve mali endişeler de kabızlık nedenleri arasında olabilir.
PSİKOLOJİK BOYUTLARI ELE ALINMALI
Beslenme Uzmanı Arzu Gökmen: 3Genel olarak bakıldığında, kabızlığın fizyolojik nedenleri dikkate alınarak çeşitli tedavi yaklaşımları uygulanıyor. En uygun diyete karşın hastalığın çözülemediği vakalar oluyor. Bu durumlarda psikolojiye bakılması gerekiyor.”
İŞE YARAMAYAN EŞYAYI EVDEN ATIN
BİR süre kendinizle baş başa kalın, kendinizi dinleyin. Zihninizde böyle duygu ve düşünceler var mı diye kendinizi sorgulayın. Evinizde yıllardır birikmiş ve işe yaramayan eşya varsa dağıtın. Bitmiş ilişkileri içinizde tutmayın, kalbinizden atın. İçinde bulunduğunuz andan zevk alın. Zihninizi özgürleştirin.