Türkiye dergi çıkarma konusunda dünyayla yarışır!

Röportaj
Abdullah Güner’in röportajı “Türkiye’de Dergiciliğin Sorunları”nı konuşmaya Muhafazakâr Düşünce Dergisi ile devam ediyoruz. Yayın yönetmenliğini Serhat Buhari Baytekin‘in yaptığı, yayın kurulund...
EMOJİLE

Abdullah Güner’in röportajı

“Türkiye’de Dergiciliğin Sorunları”nı konuşmaya Muhafazakâr Düşünce Dergisi ile devam ediyoruz.

Yayın yönetmenliğini Serhat Buhari Baytekin‘in yaptığı, yayın kurulunda hem akademik hem de entelektüel camiadan 15 ismin bulunduğu Muhafazakâr Düşünce Dergisi 2004 yılında yayın hayatına başladı.

Muhafazakârlık hakkında, Türkiye’de siyasal ve entelektüel çevrelerdeki yaygın bilgi eksikliklerini ve karmaşasını gidermek amacıyla çıkan dergi, bir boşluğu doldurmayı amaç ediniyor. Bağımsız çalışmalara yer veren yapısıyla “Doğu Batı”, “Düşünen Siyaset” gibi dergileri anımsatan Muhafazakâr Düşünce, muhafazakârlıkla ilgili akademik ve bilimsel çalışma yapacak olanlar için kaynak teşkil edecek bir dergi olma özelliğini taşıyor.

Muhafazakâr Düşünce Dergisi Yayın Yönetmeni Serhat Buhari Baytekin, sorunlarımıza cevap verirken daha çok Türkiye’deki fikir dergilerini dikkate alarak cevaplandırdı.

“MDD: MUHAFAZAKARLIK İLE İLGİLİ ANLAM KARMAŞASINI GİDERMEK VE İLGİLİ ÇALIŞMALARI ÖZENDİRMEYİ AMAÇ EDİNİYOR”

Öncelikle bize derginizi tanıtır mısınız? Hangi amaçla ne zaman yayın hayatınıza başladınız? Ne tür eserler yayınlıyorsunuz? Yayın politikanız nedir?
Muhafazakâr Düşüncesi Dergisi 2004 yılında Muhafazakârlık kavramının yoğun olarak tartışıldığı bir dönemde dünyaya geldi. Dergi birinci sayısında amacını kısaca şöyle ifade etmekteydi. “Muhafazakârlık konusunda anlam karmaşasını gidermek amacıyla bir siyasi tarz ve ideoloji olarak ülkemizde eksikliği hissedilen muhafazakârlık ile ilgili çalışmalara ivme kazandırmayı, Türkçe literatüründeki boşluğu doldurmayı ve muhafazakârlık ile ilgili çalışmaları özendirmeyi amaçlamaktadır.” Dergimiz bu amaçta belirtilen ilkelerin birçoğunu çoğunlukla ya gerçekleştirdi ya da gerçekleşmesi konusunda ciddi yollar katetti.

Yayın politikası olarak MDD akademik makaleler yayımlar. Gelen makaleler yayın kurulundan geçtikten sonra hakeme gönderilir. Hakem kararına göre yayımlanır ya da yayımlanmaz. MDD makalelerin yayımlanmasında kesinlikle ilmi ilkeleri kendine ilke edinir. Nitekim dergimizde Muhafazakârlık eleştirileri de yayımlanmıştır.

“ZAMANIN RUHUNU EN İYİ DERGİLER YANSITIR”

İngiliz edebiyat tarihçisi Mark Parker, 1800’lü yıllarda İngiltere’de dergiciliğin “soyluluk mücadelesi” için bir araç olma özelliği gösterdiğini söylüyor. Osmanlı’dan günümüze Türkiye’deki dergiciliğin tarihsel gelişimini de düşündüğünüzde bizde yayınlanan dergilerin nasıl bir mücadelenin aracı olduğunu düşünebiliriz? Bu anlamda Türkiye’de dergiciliğin geçmişini, hangi dönemlerden geçerek bugünlere ulaştığını söyleyebilirsiniz?
Dünyanın her yerinde dergi bir ekolun sesidir. Önce bir fikir ortaya konur, sonra fikir çerçevesinde bir topluluk meydana gelir. En son olarak da bu topluluk kendini ifade etmek ve fikirlerini yaymak için bir dergi çıkarmaya başlar. Bu anlamda dergilerin büyük çoğunluğu fikirsel anlamda belli ilkeler demeti üzerinden hareket ederler ve düşünsel bir duruş sergilerler. Nitekim Osmanlı’da da iz bırakan Halka Doğru, Sebilürreşad, İctihat, Cumhuriyet döneminde Dergah, Türk Yurdu, Kadro, gibi dergiler her zaman bir hareketin sözcüsü olmuşlardır. Ancak Cumhuriyet dönemindeki yasaklamalar ile birlikte belli bir fikri temsil eden fikriyat dergileri kendilerini ifade etme şansı bulamamışlardır. Bunun tek istisnası edebiyat alanındaki dergilerdir.  Çok partili hayat ile birlikte Fikir dergileri de kendilerine yayın hayatında yer bulmaya başlamışlardır.

Zamanın ruhunu en iyi dergiler yansıtır. Diyelim ki 10 yıllık siyasal tarihi incelemek istiyorsunuz. Dönemi anlamınıza yarayacak en basit yol, fikri dergileri incelemektir. Çünkü dönemin tartışmaları en rahat fikir dergilerinden takip edilebilir.

“TÜRKİYE’DE HER EKOLÜN BİR DERGİSİ VAR”

Türkiye’de dergilerin eskiden bir okul işlevi gördüğünü, yeni düşünceler doğurduğunu, fikir tartışmaları yürüttüğünü biliyoruz. Düşüncenin ve hayatın merkezinde olan dergileri bugün baktığınızda nerede görüyorsunuz? 
Bugün en radikal gruptan en ılımlı gruba kadar neredeyse her ekolun bir dergisi olduğunu görüyoruz.  Muhafazakârların, Liberallerin, Sosyalistlerin, İslamcıların hepsinin gayet ciddi dergileri var. Bu dergilerin çevresinde de ciddi bir ekolleri var ve ciddi tartışmaların birçoğu bu ekolden çıkmış kişiler tarafından yürütülüyor. Aslında bu ekoller sosyal medyanın katkısı ile birlikte gevşek bağlar ile birbirine bağlı kişilerden oluşan büyük cemaatler oluşturdu. Mesela Muhafazakâr Düşünce dergisi ile iletişim kurup devam ettiren yaklaşık 1600 akademisyen var.  Bu akademik bir ekol için çok büyük bir rakam. Dolayısıyla dergilerin satış oranları düşse bile etkileri sosyal medya ile daha da artıyor.

“TÜRKİYE DERGİ ÇIKARMA KONUSUNDA AVRUPA VE AMERİKA İLE YARIŞIR”

İki de bir kapanan, satmayan, okunmayan, sürekli olduğu yerde dönüp duran, boyu ne uzayan ne de kısalan dergilerin olduğuna şahidiz. Matbu dergilerin en temel sıkıntılarından birisi de ya ferdi ya da belli gruba dayanarak belli bir süre sonra kısır döngüye hapsolmaları. Dergilerin böylesine bir kısır döngüye hapsolmasının nedenleri nelerdir? Bunun dergiciliğe olumlu ya da olumsuz anlamda sonuçları neler oluyor?
Aslında Türkiye dergi çıkarma konusunda Avrupa ve Amerika ile yarışır.  Tek sorun Türkiye’nin dergi konusunda 1.sayı çöplüğü olması. Yani dergilerin ne yazık ki büyük çoğunluğu 2. sayıyı görmeden kapanıyor. Tabi bunun birçok nedeni var. Birincisi ve en önemlisi maddi neden. Çünkü derginin bütün maddi kaynağını 1. sayıda tüketmekte. İkincisi ise motivasyon kaybı. Yani bütün sinerjinin 1. sayıda tüketilmesi. Dergi satışının beklentilerin çok altında olmasından dolayı yaşanan hayal kırıklığı da derginin devam ettirilmesi konusundaki motivasyonu azaltmakta.

Dergiler her ne kadar bir grup tarafından çıkarıldığı düşünülse de aslında gerçek şudur. Dergi 1 kişinin sırtından yoluna devam eder. Bu derginin devam etmesi bu kişinin maddi ve manevi fedakârlıklarına bağlıdır. Çünkü dergicilik çoğunlukla manevi tatmin sağlayan bir araçtır. Ve çoğu insan için de bu manevi tatmin pek yeterli olmaz. Bu manevi tatmin ile motivasyonunu devam ettiren çok az kişi olur. İşte o kişiyi bulmak sanıldığı kadar kolay bir iş değil.

Dergilerin kendilerini değiştirmeleri ve geliştirmeleri için dergiyi çıkaran grubun yerine yeni bir gruba devretmeleri gerekir. Bunun için  5 yıl iyi bir süredir. En kotu ihtimalle 10 yıl içinde değişim olmazsa dergi kısır döngüye düşmeye başlar ve çoğunlukla kendini tekrar eder hale gelir. Nitekim Muhafazakâr Düşünce Dergisi de 10. yılında yönetim kadrosu değiştirdi. Genç ve dinamik bir kadro dergi yönetimini ele aldı. Biz de tecrübelerimizi yeri geldikçe bu arkadaşlarımıza aktarmaya devam edeceğiz.

“MDD’NİN 8 YILLIK ARŞİVİ WEB SİTESİNDE YAYIMLANACAK”

Günümüzde dergiler internetle birlikte bir değişim dönüşüm geçiriyor. Matbu dergiler her geçen gün okur kaybedip kapanırken, internet dergileri gün geçtikçe daha da çoğalıyor… Türkiye’de son yıllarda okur sayısı düşüyor kullanıcı sayısı artıyor. Peki tablet bilgisayarlar ve mobilleşen dünya dergicilik için bir tehdit mi yoksa bir fırsat mı?
Öncelikle şunu söylemek gerek. İnsanlar bilgi ihtiyaçlarını artık basılı matbudan ziyade internet ortamından karşılıyorlar. 25 yaş altındakiler için hayat sosyal medyada akıyor. Kendilerini orada ifade ediyor ve oradan bilgi sahibi oluyor. Bu nedenle Muhafazakâr Düşünce ve 1 yılını tamamlayacak olan kültür sanat dergimiz Gelenekten Geleceğe Dergisi(GGD) sosyal medyayı çok önemsiyor. Şunu rahatlıkla ifade edebiliriz ki şu anda sosyal medyayı en iyi kullanan 2 dergi MDD ve GGD. Bu konuda çok iddialıyız. Öyle ki Yayınevimiz bu çerçevede bir sosyal medya uzmanı bile istihdam ediyor. Dergilerimizin makaleleri internetten yayımlanmaya başlandı. Gelenekten Geleceğe Dergisi son sayı hariç tüm makaleleri web sitesinden yayımlıyor. Muhafazakâr Düşünce dergisi ise şimdiye kadar yayımlanmış tüm makaleleri web sitesine yüklemeye başladı. 1 ay içinde MDD’nin 8 yıllık arşivi web sitesinden yayımlanacak.

“OCAK 2014’TE TABLET VE MOBİL VERSİYONLA YAYINDA”

Tablet ve mobil uygulamalara derginizi hazırlıyor musunuz? Gelecekle ilgili planlarınız neler?
Sosyal medyanın tüm avantajlarından faydalanmaya çalışıyoruz. Bu çerçevede Muhafazakâr Düşünce ve Gelenekten Geleceğe Dergilerinin tablet ve mobil uygulamalarına yönelik çalışmaları devam ediyor. İki dergimiz de Ocak 2014’te tablet ve mobil versiyonları ile yayına girecek.

“DERGİNİN DEVAMLILIĞI FEDAKÂRLIĞA BAĞLIDIR”

Derginizin reklam, dağıtım, telif ücreti gibi problemlerini nasıl çözüyorsunuz. Bu anlamda dergiciliği genel anlamda problemlerini düşündüğünüzde, Türkiye’de dergiciliğinin içinde bulunduğu çıkmazların neler olduğunu düşünüyorsunuz?
Dergiciliği özelikle de fikir dergiciliğini tek kelime ile özetleyebiliriz: FEDAKÂRLIK. Fikir dergiciliği dünyanın hiçbir yerinde karlı bir iş değildir. Devamlılığı fedakârlığa bağlıdır. Bu fedakârlık dergiciğin her aşamasında söz konusudur.  Yani dergiyi hazırlayan, dergiye yazı veren, dergiyi basan, dergiyi dağıtan herkes derginin devamı için fedakârlıkta bulunur. Başka bir şekilde derginin sürekli çıkmasına imkân yoktur. Nitekim Muhafazakâr Düşünce dergisi ancak 3. yılında ayakları üzerinde durmaya başladı. Şu anda Türkiye’nin en çok satan akademik dergisi. En çok satan dergi olmasına rağmen ancak kendi maliyetlerini karşılıyor. Bu da bizim için şimdilik başarı olarak görülüyor. Ancak yeni dönemde derginin bir atılım yapacağı konusunda yeni ekibimizden ciddi beklentilerimiz var.

Son olarak dergicilik yapmak isteyen arkadaşlara şu tavsiyede bulunacağım. Dergicilik başta da söylediğim gibi fedakârlık isteyen bir iş ve her zaman koordinasyon kabiliyeti yüksek biri tarafından idare edilmeli.  Koordinatörlüğü yürütecek kişi derginin her aşamasında asistan olarak yer almalı. Konunun belirlenmesi ve yazıların istenmesi konusunda önerileri ile editöre yardımcı olmalı, fikirleri ile derginin tasarımına katkı yapmalı, baskı konusunda matbaa ile sürekli iletişim halinde olmalı, derginin daha çok yere dağıtım yapılması ve derginin tanıtımı konusunda her zaman stratejiler geliştirmelidir…

Ayrıntılı Bilgi: www.muhafazakar.com

On5yirmi5