Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Ankara Milletvekili Prof. Dr. Seyit Sertçelik, Rus arşivlerinde ömür tüketen bir isim. Başbakanlık bünyesinde soykırım iddialarının 100. yılında yapılacak çalışmalar için kurulan komisyonda da görev aldı. Sertçelik’le hem kitabını hem de Ermeni yalanlarını konuştuk.
Ermeni meselesi konusunda ne gibi araştırmalar yaptınız?
Rus arşivlerine giren ilk Türk tarihçi benim. 8 Rus arşivinde yaklaşık 7-8 yıl araştırmalarda bulundum. Maksadım kitap yazmaktı. 1915’i anlayabilmek için 1915’in tarihî arka planını kesinlikle incelemek gerekiyordu. Bunun üzerine Rus arşivlerinde yaptığım çalışmaları ‘Rus ve Ermeni Kaynakları Işığında Ermeni Sorununun Ortaya Çıkış Süreci 1678-1914’ adlı kitabımda topladım.
İlk kitabınızdan biraz bahseder misiniz?
Devlet kurabilmek için İran’da yaşayan Ermeniler, 1678’de Vatikan’a bir elçilik heyeti gönderiyor. Amaçlarının kilise ve Batı’nın yardımıyla İran’da bir Hıristiyan-Ermeni devletini kurmak olduğunu görüyoruz. Ancak Batı’dan gerekli ilgiyi göremeyince dönemin Rus Çarı I. Petro’ya başvuruyorlar. Karşılığında da Rus ordusuna İran’a karşı destek vaadinde bulunuyorlar. Çarlık, Ermenilerin çok cazip olan bu önerisini dikkate alarak önce İran’a sonra Osmanlı’ya savaş açıyor. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı’nda binden fazla sivil Müslüman katlediliyor. Bu, Osmanlı tarihinde “Ermenilerce gerçekleştirilen ilk kitlesel kan”dır. Her şeye rağmen Osmanlı, yaşanan acıyı görmezden geliyor. Hatta hükümet, savaş sonunda ülkeden ayrılmak isteyen Ermenileri vazgeçirmek istemiş, başaramamıştır. O dönemin Ermeni kaynaklarına baktığımızda günümüzdeki Ermenistan devleti topraklarının 1800’lü yıllarda yüzde 85-90 oranında Müslüman nüfustan oluştuğunu görüyoruz. Daha sonraki dönemlerde Müslüman Türk nüfusu bölgeden ya kovulmak ya da katledilmek suretiyle azınlığa düşürülmüş ve 1919’larda bölgede bir devlet kurulmuştur.
Uluslararası camiada Türkiye karşıtı propagandalar ve dış baskılar var…
Biz TBMM’den bir heyet olarak iki kez AB Parlamentosu’nda vekillerle görüştük. Bir Rum milletvekili, “Anlattıklarınızdan sonra soykırım olmadığına kesin olarak inandım. Ancak bazı devletler bizi zorluyor. Bu yüzden bir karar almak zorundayız” dedi. Birçok Avrupalı parlamenter de, “İkna olduk ancak partilerimizin aldığı grup kararına uymak zorundayız” itirafında bulundu.
En son Genelkurmay arşivleri de açıldı. Başka ülkelerden gelen tarihçiler oldu mu?
Bu arşiv uzun yıllardır açık. Ermeni tarihçilerin gelip Türkiye’de çalışma yapmak gibi bir düşüncelerinin olduğunu zannetmiyorum. Rus arşivlerinde çalışma yaptığım dönemde Ermeni arkadaşlarımla ve meslektaşlarımla yaptığım birebir görüşmelerde soykırım olmadığını bizzat söylemekten hiç çekinmiyorlardı. Fakat toplu görüşmelerde böyle beyanları olmuyor.
RUS ARŞİVLERİ DOĞRULUYOR
Zaten toplam nüfus 1.3 milyon 1.5 milyon insan nasıl katledilir?
Birinci Dünya Savaşı’ndan önce Türkiye’de ne kadar Ermeni nüfusu yaşıyordu?
Osmanlı’nın 1914 nüfus istatistiğine baktığımızda Gregoryen, Katolik ve Protestan Ermenilerin toplam sayısı 1 milyon 294 bin. Rus kaynaklarında bu rakam, 1 milyon 300 bin. Oysa 1.5 milyon Ermeninin öldürüldüğü ileri sürülüyor. 1 milyon 300 bin kişinin yaşadığı söylenen bir ülkede 1.5 milyon insan nasıl katledilir?
Türkiye’de yaşayan 1 milyon 300 bin Ermeni’ye ne oldu?
Savaş döneminde 300 bin Ermeni, Anadolu’da yaşamaya devam etti. Rusya resmî kayıtlarına göre, 1916’da 336 bin 235 Ermeni’nin Anadolu’dan Rusya’ya göç ettiğini görüyoruz. Daha önce Türkiye’den Rusya’ya savaşmak için giden Ermeniler ve İran’a gidenlerle birlikte Türkiye’den kendiliğinden ayrılan Ermenilerin sayısı 500 bine ulaşıyor. 450-500 bin Ermeni’nin ise Osmanlı tarafından o dönemde Türk toprakları olan Suriye’ye göç ettirildiğini biliyoruz. Rus ve Ermeni kaynakları, Türkiye’den Rus topraklarına geçen Ermeniler arasında 40 bin kişinin Erivan’da bulaşıcı hastalıklar ve açlıktan öldüğünü yazıyor. Bu ölümlerin katliamla hiçbir ilişkisi yok. Bazı Kürt aşiretlerin saldırılarından ölen çok sayıda Ermeni’nin olduğunu da biliyoruz.(Türkiye)