2013-2014 Eğitim öğretim yılı Cuma günü itibariyle bitiyor ve 17 milyon öğrenci karne alıyor. Başarılı karnelerin yanı sıra elbette ki başarısız karneler olacak. Başarılı ve başarısız karne karşısında anne babaların tepkileri nasıl olmalı ve yaz tatili nasıl değerlendirilmeli konusunu Psikolog Ferahim Yeşilyurt ile konuştuk…
KARNE HER ŞEYİN GÖSTERGESİ DEĞİLDİR
Anne babalar karneyi nasıl değerlendirmeli? Bu anlamda karne neyin göstergesi?
Karne 1 yıl içinde yapılan bütün çalışmaların göstergesi olarak değerlendirilebilir. Bu süreç içerisinde öğrenciler okulla ne kadar ilgilenmişler, derslerin sorumluluğunun ne kadar üstlenmişler, bunlar için ne kadar çaba göstermişler aşağı yukarı bunun bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Ama öğrencinin bütün çabalarının tüm karşılığı olarak da değerlendirilmemeli.
ÇOCUKLARI SADECE NOTLAR ÜZERİNDEN DEĞERLENDİRMEYİN
Çünkü bazen öğrenciler akademik olarak o yıl çok ciddi bir başarı yakalayamasalar bile bireysel anlamda bazı gelişmeler göstermiş olabilirler, farklı yeteneklerini geliştirmiş olabilirler ya da duyusal olarak da geçtiğimiz yıla göre çok daha fazla büyüme ve olgunlaşma süreci göstermiş olabilirler. Dolayısıyla çocukları sadece notlar üzerinden değerlendirmemek lazım. Karne her şeyin de göstergesi değildir. Karne ile ilgili aile mutlaka bir toplantı yapmalı ve bu toplantıda da geçtiğimiz yılın bir muhasebesi yapılmalı. “Geçtiğimiz yıl şöyle bir durumdaydık, bu yıl böyle bir aşama gösterdik, önümüzdeki yıl için de hedeflerimiz bunlar” gibi güzel bir kritik hazırlanabilir. Karneyi bir facia haline getirmeden mümkün olduğunca bir öğrenme deneyimi şeklinde yaşamakta fayda var.
MADDİ DEĞERİ YÜKSEK HEDİYELERİN YERİNE MANEVİ VE SOSYAL BOYUTU YÜKSEK ÖDÜLLER TERCİH EDİN
Başarılı karne ödüllendirilmeli mi? Çocuklara karne hediyesi almak doğru bir davranış mı?
Çocukları yetiştirirken ödül sistemini kullanmakta fayda var. Öğrenciler küçük ödüller aldığında o davranışı sergilemek için daha çok çaba göstereceklerdir. Bu ödülleri verirken mümkün olduğunca tutarlı olmak lazım. Bazen maddi anlamda çok büyük hediyeler alınabiliyor. Mesela 1. sınıf çocuğuna çok büyük bir hediye ile ödüllendirildiğinde, ertesi yıl da aynı ödül o çocuğu motive etmeyecektir. Dolayısıyla motivasyan için kullanılan pekiştireçlerin daha dikkatli seçilmesi lazım ve mümkün olduğunca maddi değeri yüksek olan ödüller yerine manevi ve sosyal boyutu yüksek olan ödüller kullanılmasında fayda var.
ÇOCUĞA PAHALI BİR HEDİYE ALMAK YERİNE ONUN BAŞARISINI GÖRDÜĞÜNÜZÜ FARK ETTİRİN
Örneğin, çocuğa 2 bin TL değerinde bir telefon, tablet bilgisayar ya da oyun aracı gibi teknolojik aletler almak yerine onunla birlikte zaman geçirmek, onun başarısını gördüğünü fark ettirmek ve takdir etmek, arkadaşlarıyla birlikte bir plan yapmak, aile için bir kutlama yapmak aslında çok büyük ödül ya da pekiştireçler olarak değerlendirilebilir. Burada önemli olan çok büyük maddi ödüllerin yerine daha çok sosyal ödüllere yönelmek.
BAŞARISIZ KARNELERİ ÇOK FAZLA ABARTMAYIN
Zayıf karneler karşısında anne babalar nasıl bir tutum takınmalı?
Başarılı karnenin çok büyük bir şekilde ödüllendirilmesine gerek olmadığı gibi başarısız olan karneleri de çok fazla abartmamak gerekiyor. Çünkü karne tam olarak bütün her şeyin göstergesi değil. O yıl öğrencimiz istediği başarıyı gösterememiş olabilir. Bu durumda pek çok etkenle karşı karşıya kalabiliriz. Ergenlik döneminde olabilir, duygusal sorunları olabilir ya da arkadaş ilişkilerine bağlı bazı problemler yaşamış olabilir, tüm bunlardan dolayı karne başarısız gelmiş olabilir. Önemli olan bu karnenin sonucunun neden böyle olduğunun aile içerisinde bir şekilde konuşularak nedenlerinin ortaya çıkarılabilmesidir. Çünkü ancak karne iyi değerlendirildiği zaman bundan sonraki yıllarda daha iyi karneler gelebilir ve öğrenci kendini daha iyi hissedebilir. Her öğrenci aslında anne ve babasının karşısına çok başarılı bir karneyle çıkmak ister. Çünkü karnesi iyi olan çocuk kendisini iyi hissedecek ve moral olarak da kendini daha coşkulu hissedecektir.
KIYASLAMA YAPMAK ÇOCUĞUN ÖFKESİNİ ARTTIRMAKTAN BAŞKA BİR İŞE YARAMAZ
Bir de karne konusunda eleştirilen bir başka nokta anne babaların çocuklarını başka çocuklarla kıyaslamaları… Bu konuda anne ve babalara neler söylemek gerekir?
Her konuda olduğu gibi karne konusunda da çocukları kıyaslamak çok doğru bir davranış değil. Çünkü kıyaslamalarda biz referans noktası olarak hep iyi noktaları alırız. Öğrencileri sadece hep iyi olan boyutuyla diğerleriyle karşılaştırdığımızda bu öğrenciye bir haksızlık olacaktır. Çünkü öğrenci bazı konularda iyi olabilir ama bazı konularda iyi olmayabilir, bu öğrencinin tamamen başarısız olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle yapılan kıyaslamalar öğrencinin kendisini haksızlığa uğramış hissetmesine ve aileye karşı öfkelenmesine neden olacaktır, onun dışında çok da fazla bir şeye yaramaz. Çocuklar ailelerini de başka çocukların aileleriyle kıyaslarsa da sonuç yine aynı olur. Çocuklar da “Başkasının annesi şu ayakkabıyı almış, başkasının ailesi şu hediyeyi almış” gibi bazı kıyaslamalar yapsalar aileler de kendilerini kötü hissederler.
TATİLİ TATİL GİBİ DEĞERLENDİRİN
Bazı anne babalar “Çocuklar okul döneminde çok yoruldular. Yaz tatilinin tadını çıkarmaları için serbest bırakalım mı, onları kurslara gönderelim mi? Zihni yorulur mu?” diye düşünüyorlar. Bu anlamda anne babalara neler tavsiye edersiniz? Tatil süreciyle ilgili nasıl doğru bir planlama yapılabilir?
Yaz tatili öncelikle tatil gibi değerlendirmek lazım. Çünkü eğitim-öğretim dönemi boyunca öğrenciler çok ciddi bir akademik koşturma içerisindeydiler. Türkiye’de öğrenciler sınav, üniversite ve iyi okul kazanma baskısı altında gerçekten çok yoruluyorlar. Bu zaten onları yeterince yoruyor. Dolayısıyla yaz tatilinin mümkün olduğunca daha tatil ağırlığında değerlendirilmesinde fayda var ki önümüzdeki yıla daha zinde ve daha dinç bir şekilde girebilsinler.
ÇOCUKTA AİLE VE AKRABALIK BİLİNCİNİN GELİŞMESİNE YARDIMCI OLUN
Tatil dönemi parçalara bölünebilir, bir dönemi yaz okulu, yaz kampları ile değerlendirilebilir ya da dede, anneanne, babaanne gibi bir aile büyüğünün yanında geçirilebilir. Bu şekilde aile ve akrabalık bilinci biraz daha geliştirilebilir.
ÇOCUKLAR TATİL SÜRESİNCE BOL BOL OYUN OYNASIN
Diğer taraftan tatil süresince çocuğun sosyal aktivitelere yönlendirilmesinde ve çocukların bol bol oynamasında fayda var. Çünkü eğitim yılı boyunca çocuklarımız çok az oyun oynayabiliyorlar. Oysa oyun hem çocuğun hem de ergenlik çağındaki gençlerin dünyasında çok önemli bir yere sahiptir. Oyun oynayan çocuk daha mutlu ve keyifli oluyor, kendisini daha iyi tanıyor.
AKADEMİK GELİŞMEYE DE TÜMDEN BOŞVERMEYİN
Ayrıca tüm bunların yanı sıra akademik gelişmeye de tamamen boş verilmeyebilir. Belli saatlerde kitap okunabilir ya da örneğin günde 1 saat geçmiş yılın kısa bir tekrarı yapılabilir. 24 saatin en azından 1 saati derslerle, testle ya da kitap okunarak geçirilebilir. Ama ne olursa olsun ağırlık mümkün olduğunca bedeni geliştirici spor faaliyetlerinde ya da oyun faaliyetlerinde olmalı ve öğrencilerimiz mümkün olduğunca dinlenmeli.
On5yirmi5