Bayraklı: HDP, PKK’nın eylemlerini kınamalı

Röportaj
Türk AlmanÜniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi ve SETA İstanbul Dış Politika Araştırmacısı Yrd. Doç. Dr. Enes Bayraklı, Akit’ten Hüseyin Kulaoğlu’na konuş...
EMOJİLE

Türk AlmanÜniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi ve SETA İstanbul Dış Politika Araştırmacısı Yrd. Doç. Dr. Enes Bayraklı, Akit’ten Hüseyin Kulaoğlu’na konuştu. Enes Bayraklı ile çözüm sürecini, Suruç olayını ve koalisyon hükümeti tartışmalarını konuştuk…

SADECE “TERÖR  SORUNU” VAR 

Çözüm süreci durdu mu, bitti mi?

– Çözümsürecinin şu anda durduğunu söylemek daha doğru olur. Çünkü sonuçta Türkiye’deki PKK sorunu bir şekilde çözülmelidir. PKK sorunu derken Türkiye’deki Kürtlerin kültürel veya diğer sorunlarını kastetmiyorum. Çünkü bu sorunlar çözüm sürecinde halledildi. Şu anda sadece “terör sorunu” kaldı. 

HDP, PKK VESAYETİNDEN  KURTULMALI

Terör sorunu nasıl çözülmeli?

– PKK’nınTürkiye’nin dışına çıkması ve silah bırakması gerekiyor. Çözüm süreci içerisinde bir türlü bunları yapmadılar. Türkiye’deki Kürt milliyetçiliğini temsil eden o çizgideki HDP, barajı aşarak ilk defa yüzde 13 oy aldı ve 80 milletvekili çıkarttı. Bu durum HDP açısından bir fırsattı. HDP’nin silah vesayetinden, PKK vesayetinden kurtulması açısından tarihi bir fırsattı. HDP ise seçimlerden sonra takındığı tavırla bu fırsatı heba etti. Bu yüzden HDP, PKK vesayetinden kurtulmalı. PKK’nın yaptığı eylemleri kınamalı ve sorunun siyasi masada çözülmesi gerektiğini söylemelidir.

İyi bir şekilde devam eden süreç bu hale nasıl geldi?

– Çözümsürecinde müzakereler devam ediyordu. PKK, 2013 yılında bir çeşit ateşkes ilan etti ve silah kullanmadı. Devlet de uzunca bir dönem bölgede çatışma olmasın diye ihtiyatlı davrandı. PKK ise devletin bu tutumunu istismar etti. Bölgede insanlar üzerinde baskı kurmaya çalıştı. Bir bakıma şımardılar. Bir de seçimlerden sonra yeni hükümet kurulmadığı için Türkiye’nin elinin zayıf olduğunu düşündüler ve operasyon yapamayacağını, buna cesaret edemeyeceğini zannettiler.

PKK ÇOK CİDDİ KAYIPLAR VERDİ

Türkiye’nin ise sert bir cevap vermesi, PKK’nın bütün planlarını bozdu mu?

– Evet. Türkiye stratejik olarak doğru bir hamle yaptı. Şimdi demokrasilerde seçimler olur. Seçimlerden sonra hükümetin kurulup kurulmayacağı kanunlarla bellidir. Bunların belirli süreçleri vardır. Sonuçta bu süreç içerisinde devlet hükümetsiz kalmaz Suriye’deki durumlardan dolayı PKK, Türkiye’ye karşı bir savaşa niyetlendi. Türkiye ise yaptığı operasyonlarla PKK’ya çok ciddi kayıplar verdi. Bu operasyonların amacı PKK’yı tekrardan masaya oturtmaktır. Bu sorun sonuçta bir anlaşma ile siyasi masada çözülecektir.

KAOSTAN IŞİD VE PKK  NEMALANACAKTI

Suruç olayı aslında bir dönüm noktası mı oldu?

– Terörörgütleri kaostan beslenir. IŞİD, Suruç’ta bomba patlatarak, Suriye’deki kaosu Türkiye’ye taşımayı düşündü. PKK da aynı şekilde IŞİD gibi Türkiye’yi kaosa sürüklemek istedi. Yani IŞİD ve PKK, Türkiye’yi kaosa sokma noktasında aynı konumda yer aldılar. Polis, asker ölümleri ve sokaklarda sakallı diye insanların IŞİD’ci denilerek öldürülmesi bu kaosun birer parçalarıydı. Kaostan IŞİD ve PKK nemalanacaktı ama Türkiye buna izin vermedi. Çok hızlı karar aldı ve hemen hem IŞİD’e, hem de PKK’ya operasyon yaptı.

“Düşmanımın düşmanı dostumdur” şeklinde bir yaklaşım var. “IŞİD’in düşmanı PYD/PKK dostumuzdur” söylemleri gündemde tutulmuştu. Şimdi bunu nasıl okuyorsunuz?

– Ortadoğu’dakİdenklemde“düşmanımın düşmanı dostumdur” şeklinde bir durum söz konusu değil. Çünkü IŞİD Türkiye’ye saldırıyor da PKK saldırmıyor mu? İkisi de saldırıyor. Yani burada düşmanımızın düşmanı da bizim düşmanımızdır.

DEMİRTAŞ, MEDYADA PARLATILDI

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ön plana çıkartılmasını nasıl görüyorsunuz?

–  Bu bİr projeydİ. Selahattin Demirtaş’ın parlatılması, cilalanması Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine dayanır. Selocan denilerek, eline saz verip çaldırmaları bu projenin aşamasıdır. Uluslararası medyada da ayrıca parlatıldı. Bu çalışmalarla HDP’yi tamamen PKK’dan, silahtan, şiddetten arınmış gibi gösterdiler ama bugün baktığımızda HDP yetkilileri, sırtlarını terör örgütüne dayadığını söyleyebiliyor, PKK’yı kınayamıyor. Oysaki çözüm sürecinin devam etmesi için insanlar, HDP’ye oy vermişti. Yani HDP’nin silahlı bir kalkışmanın savunucusu olması için bu desteği vermediler.

ŞİDDETİ ÖVENLER CEZALANDIRILMALI

HDP yetkililerinin PKK’nın terör eylemlerini kınamaması hatta sırtlarını onlara dayadıklarını açıklaması ve “PKK sizi tükürüğüyle boğar” gibi çirkin açıklamalarda bulunmalarının ardından HDP’nin kapatılması veya bu açıklamaları yapan kişilerin cezalandırılması gündeme geldi. Sizce ne yapılmalı?

–  Demokratİk açıdan partilerin kapatılması doğru bir tavır değil. Partileri kapatsanız bile başka bir isimle tekrardan kurulur. Bunun çok bir manası yok. Şiddete çağıran, şiddeti öven siyasetçilerin cezalandırılması gerekiyor. Bunlarla ilgili soruşturmaların başlatılması, bunların yargılanmaları gerekiyor. Çünkü söyledikleri kabul edilebilir bir durum değil. Avrupa’da böyle davranan partiler kapatılıyor.

KÖŞEYE SIKIŞTILAR

HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, Birleşmiş Milletler’e Türkiye’yi şikayet etti. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

– Türkİye’nİn PKK’ya yönelik operasyon yapacağını düşünmedikleri için şu anda bir sıkışmışlık durumuna düştüler. Bu operasyonlardan da ciddi darbe aldıkları için olayı uluslararası bir arenaya taşımak istiyorlar. Bu durumdan bir şey çıkacağını düşünmüyorum. Türkiye NATO üyesi bir ülke. Burada herhangi bir müdahale olursa NATO, Türkiye’nin yanında PKK’ya saldırır yani PKK’yı savunmaz. Türkiye’nin de zaten buna ihtiyacı yok.

ORANTISIZ SAVAŞAN İSRAİL’DİR

AB, Türkiye’nin “teröre” karşı kendini savunma hakkının bulunduğunu ancak, bu hakkı kullanırken orantılı olması gerektiğini söyledi. Buradaki orantıdan ne anlıyorsunuz?

– Yanlış bir açıklama… Böyle bir açıklamanın yapılması talihsizliktir. Orantısız olan birisi varsa o da İsrail’dir. İsrail’in Filistin’de yaptığı orantısızlıktır. Türkiye’nin PKK ile yapmış olduğu savaşın tarihine bakacak olursak, orantısızlık söz konusu değildir. Şu anda Türkiye, kendisine saldırılar yapan PKK’ya karşı orantılı bir şekilde askeri operasyonlarla, askeri hedeflere karşılık veriyor.

ERKEN SEÇİM OLABİLİR

Koalisyon Hükmeti mi kurulur yoksa erken seçim mi olur?

– AK Partİ şu anda CHP ile koalisyon hükümeti konusunda görüşmelerini devam ettiriyor. Seçimlerden sonra ortaya çıkmış olan tablo aslında erken seçimi işaret ediyordu. Bu süreç içerisinde histerik bir sevinç oluştu. Yüzde 60 blok oluştuğu iddia edildi ama ortada böyle bir blok olmadığı görüldü. TBMM Başkanı seçimlerinde de bunu pratikte gördük. Burada ya AK Parti-CHP ya da AK Parti-MHP koalisyon hükümeti seçeneği gözüküyor. Bunun dışında bir seçenek yok. Bana göre ibre erken seçime döndü.