Libya’da, diktatör Muammer Kaddafi yönetimine karşı yapılan 2011 ayaklanmasına 5 bin kişilik Fecir Libya gücüyle katılan devrim komutanlarından Salah Badi, Trablus’ta Yeni Şafak’a konuştu. Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından cenazesini alarak gömen ve Kaddafi’nin cenazesinin nerede olduğunu bilen az sayıda kişiden biri olan Badi, “Batılılar Libya halkının yaptığı devrimi çaldı” dedi.
HÜKÜMET BATI ÇIKARLARINI ÖNCELİYOR
“Libya halkı diktatör Kaddafi’yi devirdikten sonra kendi kararlarını kendisi veremesin diye yıllarca manüple edildi. Karar mekanizmaları, batılıların güdümünde olan siyasetçilere işgal ettirildi, irademiz çalınmak isteniyor, diktatörden kurtulduk şimdi de bunlarla mücadele ediyoruz” ifadelerini kullanan Salah Badi, Birleşmiş Milletler ve Batı destekli ulusal uzlaşı hükümetinin Libya halkını değil batı çıkarlarını öncelediğini savundu.
İÇ MÜCADELEYLE OYALIYORLAR
Yenişafak’tan Cihat Arpacık’ın haberine göre, Bingazi’de ABD büyükelçisinin öldürülmesi ve DEAŞ’ın Libya’ya sokulmasının devrimi baltalayan girişimlerden bazıları olduğunu belirten Badi, “Libya devrimcilerinin DEAŞ ile yaptığı mücadelede batının en ufak bir katkısı yok. Katkı zaten istemiyoruz ama biz DEAŞ’la mücadele etmeyelim diye uğraşıyorlar. Tüm bunlara rağmen devrimciler DEAŞ’ı Sirte’nin küçük bir mahallesine sıkıştırmayı başardı. Başka ülkelerdeki DEAŞ’ın içinde çok sayıda Libyalı militan var ama Libya’daki DEAŞ’ın içinde Libyalı çok az. DEAŞ kozunu ellerinden almamızla Libya genelinde başka isimlerle, daha radikal grupları oyuna sürdüler. Öyle görünüyor ki Libya’yı daha uzun yıllar kendi iç mücadelesiyle vakit geçirmeye zorlayacaklar” şeklinde konuştu.
Salah Badi
15 TEMMUZ’DA BİR LİBYALI
Fayiz el-Serac’ın BM desteğiyle hükümet kurup başbakanlığa gelmesiyle Libya’dan ayrılan ve ülkesine dışarıdan bakabilmek için İstanbul’a gelen Salah Badi, 15 Temmuz darbe girişimine İstanbul’da tanık olmuş. Badi 15 Temmuz gecesini şu şekilde anlattı: “Darbe girişimi olduğunun kesinleşmesiyle birlikte bazı Libyalı ve Türk arkadaşlarımla birlikte köprüye doğru yola çıktık. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul’a ineceğini öğrendiğimizde rotamızı havalimanına doğru çevirdik. Oraya arabayla gitmemizin imkanı yoktu. Arabadan inerek yürümeye başladık. Yaklaşık 10 km. yürüyerek havalimanına ulaştık. Yolda insanların sadece elleriyle tankları durdurduğunu gördüm, onların arasına katıldım. O an, Libya devrimi sırasında başkent Trablus’un özgürlüğüne kavuştuğunu anladığım andaki hislerle doluyordum. Türkiye’ye karşı darbe yapmak isteyenler aynı zamanda Libya’nın da düşmanlarıydı. Böyle bir ortamda Türkiye halkıyla yan yana durmayı tarihsel bir görev kabul ettim.”
Devrimcileri destekliyor
Salah Badi, 15 Temmuz’dan sonra ülkesine geri döndü. Komuta ettiği Fecir Libya ordusuyla Trablus havalimanını radikal gruplardan geri alan Badi, ağırlıklı olarak Libyalı devrimcilerin desteklediği Halife Guveyl’in ilan ettiği hükümetle birlikte çalışıyor. Badi, Trablus’taki başkanlık sarayını Serac hükümeti yanlısı güçlerden de aldı. Ülkede DEAŞ’la yapılan mücadelenin önemli aktörlerinden olan Badi geçen mayısta örgütün ülkeden temizlenmesi için “El-Bunyan el-Mersus” adlı operasyonu başlatmıştı.