“İslami Rockçı” Olarak Anılmak İstemiyor

Yerli Müzik
PINAR TARCAN / AHT Yeni albümü ‘Wherever You Are’ı, daha önce ortaya çıkarmadığı yönünün bir patlaması olarak gören Sami Yusuf, müziğinin teknik, politik, felsefi olarak sınıflandırılmasın...
EMOJİLE

PINAR TARCAN / AHT

Yeni albümü ‘Wherever You Are’ı, daha önce ortaya çıkarmadığı yönünün bir patlaması olarak gören Sami Yusuf, müziğinin teknik, politik, felsefi olarak sınıflandırılmasından sıkılarak müziğine, kendi deyimiyle dinsellikten çok manevi bir manifesto niteliğinde olan “spiritique” adını takıyor. Sezen Aksu şarkılarını dinleyerek büyüdüğünü söylüyor. Sözlerini hatırlamasa da mırıldanıyor… (dara dam dara rammmm…) Anlıyoruz ki ‘Geri dön, geri dön’ü söylüyor… Zaten Sezen Aksu da, Sami Yusuf’a albümdeki ‘Without You’ isimli şarkının Türkçe sözlerini hediye etmiş. Sami Yusuf ile müziğini, yeni albümünü, ve üstüne yapışan etiketlerini konuştuk…

‘Wherever You Are’ ile buradasınız. Yeni albüm nasıl ortaya çıktı? Sound ve duygu açısından biraz daha farklı gibi…
Yeni albüm benim daha önce hiç açığa çıkmamış bir yanımın patlaması. Bu albüm bir Önceki albümlerimde daha çok “sen” diyorum. Bu albümde “ben, ben” dedim. Daha çok benle ilgili. Benim meydan okuyuşum, benim yolculuklarım. Müzik olarak ise daha evrensel. Müziksel olarak, sanatsal olarak, çok daha evrensel ve ruhani.

Albümlerinizde değişik diller kullanıyorsunuz. Bazen Arapça, Türkçe, İngilizce bir arada Bu çeşitlilik neyi anlatıyor?
Bu, uluslararası bir işaret bana göre. Değişik diller içinde büyüdüm. Gittiğim okulda, Ermeni, Yahudi, Hıristiyan arkadaşlarım vardı. Benim dünyam böyle, zaten böyle büyüdüm. Her şeyi bu şekilde görmeyi, insanlar arasında, inançlar arasında bağı görmeye anlamaya çalışıyorum. Benim müziğimde bazı elementler Türk, bazı elementler oryantal, bazıları Batılı, bazıları Hintli…. Klasik de var rock da… Benim müziğim bütün elementlerin karışımı. Eğer Çince söyleyebilsem, Çince de söylerim.

Her dilin farklı bir ruhu var derler. Bunu mu yansıtmaya çalışıyorsunuz?
Evet ben çok sayıda Türkçe müzik dinleyerek büyüdüm. Türk müziğini seviyorum. Aynı zamanda Azeri müziğini de… Biliyorsunuz Azeri kökenliyim. Türkçede gerçekten çok çok güzel, çok iyi melodiler var.

Albümün müzikal alt yapısında ne gibi yenilikler var?
Bu albümde dokuz tane enstrüman kullandım. Çoğu enstrümanı çaldım, aynı zamanda sözleri ve müzikleri yaptım. Ben müziğime ‘spiritique’ adını taktım. Müziğime bazıları İslami rock, bazıları İslami pop diyor. Ben bu jargonu tercih ediyorum. Müziğimin türü, ‘spiritique’. İnsanları, insancıllığı öne çıkaran bir müzik türü. Dinsel olmaktan çok ruhani.

Albümde Sezen Aksu’nun Türkçe sözlerini yazdığı bir şarkı var. Sezen Aksu’nun müziği konusunda ne düşünüyorsunuz?
Ben onun müziklerini dinleyerek büyüdüm. Çocukluğumdan beri onun müziğini dinlemeyi severim. Çok çok fazla şarkısını biliyorum, ama sözlerini isimlerini bilmiyorum. Ben kendi konserlerimde bile bazen şarkılarımın adını unuturum, ya da sözlerini… (‘Geri Dön’ün müziğini mırıldanıyor)

Bu albüm, ilk olarak dijital ortamda buluştu dinleyicisiyle. Bu tercih nasıl gelişti?
TTNet’in dijital müzik platformunda yayınlanması stratejikti. Avrupa Müzik bunu yapmayı istedi. Müzik değişiyor, müzik endüstrisi değişiyor. Avrupa Müzik gibi şirketler bu değişime uyuyor. Dünyadaki müzik endüstrisi bir evrim geçiriyor. Walkman yok artık, iPod kültürü, hatta iPad kültürü var. Hayat bu, gerçeklik bu. Korkutucu çünkü çok hızlı. Ama gerçeğin ta kendisi.

Sami Yusuf ne okur?
Ben zamanım oldukça biyografi okuyorum. Tony Blair’in, Nelson Mandela’nın, Beethoven’ın, Mozart’ın. İnsanlar hakkında okumayı severim.

‘Kimse Amy Winehouse için Yahudi pop star demiyor’

Dünya basını sizi İslami rock’çı olarak tanımlıyor. Siz bu tanımlamayla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Bilirsiniz, bunlar etiketleme yöntemleri. Nasıl pazarladığınızla, nasıl etiketlendiğinizle ilgili ve ne yazık ki daha önce birlikte çalıştığım insanlar beni bu şekilde tanıttılar. Dolayısıyla bu etikete sahibim. Mesela ‘Ramadan’ (Ramazan) ismini verdiler albümüme. Dolayısıyla ben bir ramazan şarkıcısı haline geldim. Benim böyle bir background’um yok, benim müzikal bir background’um var. Ben İslami kökenden gelen bir insan değilim. Babam müzisyendir, onun babası müzisyen, amcam müzisyen ve hepsi müzikle ilgilenen insanlar. İnançlıyım, ama bunun anlamı benim piyasaya çıkarılış şeklimin böyle olmasını gerektirmiyor. Mesela Amy Winehouse’un yapımcısı çok ünlü ve popülerdir, ama sanatçısının bu yönünü ortaya çıkarmaz. Kimse onun için Yahudi popstar demiyor. Kimse bunun hakkında konuşmuyor. Bir şekilde kaza eseri bu yönüm ortaya çıktı. Ben müzik yapmayı seviyorum, müziği seviyorum. Çocukluğumdan beri her zaman müzikle ilgileniyordum, çalıyordum, ben buyum.

Habertürk


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/on5y/public_html/wp-includes/functions.php on line 5464

Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/on5y/public_html/wp-content/plugins/really-simple-ssl/class-mixed-content-fixer.php on line 107