Rockmüziğin sevilen isimlerinden Emre Aydın, yeni bir single çıkarma arifesinde. Nazan Öncel’le albümünde düet yapacak olan Aydın, kısa bir süre sonra da İngiltere’de yayınlanmak üzere İngilizce bir albümyapacak. Şu sıralar Avrupa’da bir dizi konser veren şarkıcı, turne arasında HT Magazin’in sorularını yanıtladı.
Şarkılarınızın sözlerine bakıldığında terk edilmiş, hep aşk acısı çeken biriymiş gibi görünüyorsunuz. Aşk hayatınız acılarlamı dolu?
İnsanlar filmlerde kötü adam rolünü canlandıran oyuncuları özel hayatlarında da öyle zanneder. Benim durumumda aynı. Şarkılarımı belirli bir moddayken yazıyorum. Evde yalnız kaldığımda çok hareketli şarkılar dinlemem. Şarkılarımı da öyle zamanlarda yazıyorum. Ben İngiliz müziğini seviyorum. İngiliz müziği de hep melankoliktir.
Şarkılarınızda hep eski sevgiliye mesajlar var. Hatta yalan haber sitesi Zaytung da "Emre Aydın’ın eski sevgilisini unutması plak şirketinde endişe yarattı" diye esprili bir haber yapmıştı. Şarkılarınıza ilhamveren bir eski sevgili var mı?
Herkesin olduğu gibi benimde bir eski sevgilim var. Herkesten farklı, ekstra bir hikâyemyok. İntenettekiler çok yaratıcı. Zaytung’un haberine de oldukça güldüm. Acayip eğlendim.
Sırf ilham gelsin diye sevgilinizi terk mi ediyorsunuz yoksa?
Onu yapan da varmış, duydum ben. Şarkı sözü yazmak için ilişkiye başlayanlar varmış (Gülüyor). Ben yapmıyorum öyle şeyler.
Şarkılarınızda hep hüzünlüsünüz, yeni bir kız arkadaş bulunca mı güleceksiniz?
Geçen biri bana öyle bir mesaj gönderdi. "Abiciğim hep ağladın hep ağladın, yeter artık gül biraz. Dışarıya çık, dışarıda kızlar var" dedi. Ama 10 sene sonra neşeli şarkıların kalıcılığı olmuyor, genelde ağırbaşlı şarkılar kalıcı oluyor.
Sahnede nasılsınız? Şarkılarınızdaki gibi melankolik bir modda mısınız?
Aksine, öyle değil. İnsanlara göre takılıyorum. Onlar eğleniyorken ben de eğleniyorum. Onlar hoplayıp zıplıyorsa ben de öyleyim. Ben, konserimi izleyen biri olarak konserin durağan geçtiğini düşünmem.
Müzik tarzınız nedir?
Pop-rock yapıyorum, İngiliz tarzına yakın.
İngilizce sözlü şarkılar da söylüyorsunuz. İngiliz aksanınızın çok başarılı olduğuna dair yorumlar yapılıyor. İngiltere’de mi yaşadınız, sırrı nedir bunun?
İngiltere’de uzun yıllar yaşamadım. Ama dönem dönem gidip kaldığım oldu. Anadili İngilizce olan insanlarla çalıştım. Sırf vocal coach ile çalışmak için İngiltere’ye gittim.
Twitter’ı oldukça aktif kullanıyorsunuz ve oldukça dobra tweet’ler de yazıyorsunuz. Kendinizi konuşarak değil de yazarak ifade etmeyimi tercih ediyorsunuz?
Dün aynısını bir arkadaşım söyledi. Hatta yakın bir arkadaşımın doğumgünü partisine katılamadım. Ortak bir arkadaşımıza "Nasıl arayıp özür dileyeceğim, en iyisi mail atayım" dedim. O da "Evet, yazarak daha iyi anlatıyorsun" dedi.
Müzik sektörü bir kriz yaşıyor. Sizi de etkiliyor mu?
Doğal olarak etkiliyor tabii. Ama bir çekirdek dinleyici kitleniz varsa ve onlar sizin iyi işler yaptığınıza inanıyorsa desteklemeye devam ediyorlar. Benim de çekirdek bir dinleyici kitlem oluştu. Onlar sayesinde devam ediyoruz.
Şu an Avrupa turnesindesiniz. Pek çok ülkede konserleriniz var. Dinleyici kitleniz Türkler mi, yabancılar mı?
İsviçre’den geldim, yarın da Almanya’ya gidiyorum. Gözlemlediğim kadarıyla yabancı sayısında bayağı artış var. İlk konserlerimden bayağı fazla, çünkü arada İngilizce şarkılar yaptım ve MTV’den ödül aldım. Ama hâlâ Türk popülasyonu daha fazla konserlerimde. Ama en azından göze çarpacak kadar yabancı var artık konserlerimde.
Türkiye’yi unuttunuz mu, yakın zamanda burada da konseriniz olacak mı?
Unutmadım. 28’inde Jolly Joker Balans’ta konserim var. Daha sonra da İzmir’de bir konser vereceğim.
Dünyaya açılma planınız var mı?
Dünyaya açılmak denilmez… Yurtdışında çıkacak, İngilizce şarkılardan oluşan bir albüm yapacağım yakında, bunu iyi yapabileceğimi düşünüyorum ve denemek istiyorum. İki-üç ay içerisinde albüm hazır. Sadece İngiltere’de çıkacak.
Yeni bir projeniz var mı?
Evet, var. Nazan Öncel ile bir şarkıda düet yaptık. Yakında single olarak piyasaya çıkacak.
"Eurovision’a uygun değilim"
İngiliz aksanınızı başarılı bulanlar, Eurovision’a sizin katılmanızı öneriyor. Siz Eurovision’a katılmak istiyor musunuz?
Ben Atiye’yi daha uygun görüyorum Eurovision’a. Bence o gitsin. Kendimi orada pek göremiyorum. Çok ciddi bir iş ve çok da önemsiyorum. Kendi yaptığım müziği de pek uygun görmüyorum. Kısa vadede öyle bir düşüncem yok.
ARABESK DE DİNLERİM RAP DE
Türkiye’de kimleri dinliyorsunuz?
Jehan Barbur’u dinliyorum; Sıla’yı, Feridun Düzağaç’ı da dinliyorum. Rap de Sagopa da Ceza da dinlerim. Yeri gelince arabesk bile dinlerim. Ben şarkıcı ve tür değil, yalnızca ‘iyi müzik’ ve ‘kötü müzik’ diye ayrım yaparım. O yüzden her şeyi dinlerim.
Habertürk