Son birkaç yıldır ‘klasik müziğin genç star’ı olarak anılan müzisyen sayısı bir hayli arttı. Ancak bütün bu genç yetenekler arasında bir isim var ki hem yorumu, hem de müzikle kitleleri buluşturmaya çalışırken kurduğu samimi ilişki nedeniyle öne çıkıyor: Lang Lang. Onun adını son zamanlarda dünyanın en önemli açılış törenlerinde duymaya fazlasıyla alıştık. 2008’de Pekin’de düzenlenen Olimpiyat Oyunları’nın açılış seremonisinde, 2006 Dünya Kupası’nın açılış ve kapanış törenlerinde, Barack Obama’nın ödül aldığı 2009 Nobel Töreni’nde konserler veren genç piyanist, Time dergisinin yüzyılın en etkili 100 insanı listesinde yer almayı da başardı. Çin’de 40 milyon çocuğu piyano öğrenmeye teşvik ederek Lang Lang etkisi olarak adlandırılan fenomene de sebep olan Çinli piyanist, 38. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali kapsamında dün akşam Haliç Kongre Merkezi‘nde bir konser verdi.
VAKIF KURDU
27 yaşındaki ünlü piyanist (okunuşuyla Lan Lan), Şakir Eczacıbaşı anısına düzenlenen konser öncesinde basınla bir araya geldi. Piyanist, "Schumann ve Chopin bana göre tüm zamanların en romantik iki bestecisi" yorumunda bulundu ve konserinde de Schumann’ın 4. Senfoni’sini ve Chopin’in 1. Piyano Konçertosu’nu seslendirdi. 2008’de de Lang Lang Uluslararası Müzik Vakfı’nı kuran piyanist, şu sıralar 7-12 yaşları arasında sekiz çocuğu sanatsal ve finansal olarak desteklediğini de hatırlattı. "Çocuklara piyano sevgisi aşılamakta amaç, onları klasik müzik sanatçısı yapmak değil. Piyano çalmak bir yandan çocukların yaratıcılıklarını ve disiplinlerini artırır ve bu onlara yüreklerini açmayı öğretir" diyen sanatçı, "Çin’de özel bir yeteneğiniz varsa ilk öğretim okullarında bu tür çocuklar destekleniyor. Ama piyano Çin’de o kadar popülerleşti ki, artık piyano çalmak bu tür yetenekler arasında sayılmıyor" diyerek de ülkedeki ironik duruma dikkat çekti.
‘BİZİM KUŞAK ÇOK ŞANSLI’
Lang Lang yeteneğinin keşfedilişini ise şöyle anlattı: "1.5 yaşındayken evimize malumunuz Çin malı ucuz bir piyano geldi. Babam da sizdeki kemençeye benzeyen Orta Asya kökenli bir enstrüman çalıyordu. Annemle babam benim o yaşta popüler Çin şarkılarını mırıldandığımı fark etmişler." Bugünün klasik müzisyenlerini çok şanslı olarak niteleyen Lang Lang, "Çünkü uzun süredir üzerinde çalışılan bir şeyi anlamaya çalışıyoruz. İcracıların bestecilerin aslında ne söylemeye çalıştıklarını anlamaları lazım. Tabii bunu yaparken işin içine duygularınızı da katıyorsunuz. Ama bunu da abartmamanız lazım çünkü o zaman da eserin gerçek duygusunu kaybetme riskiniz var. Yeniden anlamak, müziğin anını yakalayabilmek önemli. Besteciler hem en iyi dostlarımız hem de bizi en çok zorlayan, mücadele ettiğimiz insanlar" dedi.