Ceza’yı Anlamak!

Yerli Müzik
Sokakta hepimizin dikkatini çekmiştir. Düşük bel geniş kotlar, altına spor ayakkabı, üstte XXL tişörtler yada kapşonlu siwitler başta bir şapka bu şapkayı biraz da yan çevirdik mi tamam. Eee baş kaldı...
EMOJİLE

Sokakta hepimizin dikkatini çekmiştir. Düşük bel geniş kotlar, altına spor ayakkabı, üstte XXL tişörtler yada kapşonlu siwitler başta bir şapka bu şapkayı biraz da yan çevirdik mi tamam. Eee baş kaldırı var ya dövmeye de hayır demez bu tarz. Rap müziğiyle ilgisi olmayanlar anlamaz onların ruhlarından zaten çoğu zaman eleştirilen gözlerle karşılaşırlar. Ama son yıllarda Ceza, Kolera, Sagopa Kajmir gibi isimler bu tarzı geniş kitlelere özellikle de gençlere sevdirdiler. Bu haberimizde rap müziğin hırçın çocuğu Ceza ve onun şarkılarını anlamaya çalışacağız.

Rap müziği denince akla başkaldırı, isyan ve düzene karşı eleştiri geliyor. Ceza bugün gençler arasında sevilmesine sağlayan rap müziğiyle çocukken tanıştı. Fakir bir aileden geldiğini inkar etmeyen yıldız o dönemde yaşadığı zorlukları şarkılarında da ustalıkla işlemiş. Bir röportajında Ceza’ya rap baskı altında, toplumda öteki olarak bakılmış siyahların kendilerini ifade ettiği müzik olduğu hatırlatılmış kendisinin bu müziğe nasıl başladığı sorulduğunda Ceza şöyle yanıtlamış; “ Okulda gördüğüm muamele ile başladı her şey. İçime kapanık, az konuşan bir çocuktum. Haklı olduğumda bile sesimi çıkaramıyordum. Bu müzik benim çevremde gördüğüm yanlış giden şeylere karşı direnç göstermemi sağladı. Ben yazdıkça kendimi daha çok açtım. Duygularımı paylaşabildim.”

Bilindiği gibi okumuş her gencin sorunudur eğitim, Ceza da okul döneminde çok haksızlıklara maruz kaldığını dayak yediğini her fırsatta söylüyor. “Ne kadar yaramaz olursam olayım o tür muameleyi hiç kimse hakketmez” diyen içindeki isyanın sebebini de bu şekilde açıklayanCeza üniversitedeki eğitim sistemini de kendi üslubuyla eleştiriyor.

Şarkılarında Kürt, Ermeni ve başörtüsü sorunlarına da değinen ünlü rapçi bu konuları şarkılarında şu şekilde işliyor; ‘Başörtüsünü değil, Noel babayı kovun evinizden’ . Ermenilerle de ilgili ‘Ermeni, Rum komşum çoktur ama aramızda hiçbir problem yoktur olsa bile geçinip gideriz bize göre hava hoştur.’ ‘Türk ya da Kürt, Alevi ya da Sünni, Laz ya da Çerkez, Fenerli ya da Cimbom biz ‘puzze’ız biz Anadoluluyuz bak bu plaka yerli’….

Ceza rap müziğini Batı’dan gördüğü gibi değil toplumumuza uyarladığını söylüyor. Barışçı olduğunu ve şarkılarında Filistin’e özgürlük diyebilen bir kişi olduğu için yaptığı müzikle gurur duyan biri.

Ceza sistemi ve hasımlarını eleştiren ağır sözleri ile de dikkat çekiyor. Eleştirdiği hasımları arasında Kıraç, Sagopa Kajmer , Kolera yer alır. Şarkılarında bunu dile getiriyor. "Festivaller özgürlük barış demekti ne oldu? İnsanoğlu İstanbul’da bu kuralı bozdu." Bu sözleri Rock’n Coke konserinde Ceza sahnedeyken Kıraç diye bağrılması sonucu yazmıştır. Ayrıca Mürekkep Doldurum adlı şarkısında ise Sagopa ve Kolera’ya diss atmıştır. Sagopa Kajmer, kendisine ve eşi Kolera’ya küfretmesi üzerine Ceza’yı mahkemeye verdi.

2004 yılında geniş kitleler tarafından tanınmaya başlayan Ceza bunu bir nevi Burcu Güneş ve Candan Erçetin’e borçlu. Zira Güneş’in “Ay Şahit” Erçetin’nin de "Şehir" adlı parçada katkıları bulundu. Ceza bu şekilde bütün dikkatleri üzerine çekti.

Ceza, Esquire dergisiyle yaptığı röportajda birbirinden ilginç açıklamalar yapmış. Röportajda albümlerinde şarkı sözlerini, müzikal çalışmalar tamamlandıktan sonra yazdığını ve bunun çok kısa bir sürede gerçekleştiğini söylüyor. Hip hop ve rap’in aynı olarak algılanmasına da tepki gösteren Ceza, "Hip hop’u bir Ağaç olarak düşünürseniz, rap onun dallarından biridir" diyor…

İşte Ceza’nın son dönemde en çok sevilen şarkısı “Fark Var”ın sözleri;

“Fark var seninle iyi arasında büyük bir, fark var benimle senin aranda kocaman bir,
fark var kötüyle benim aramda irice bir, fark var iyiyle kötü arasında duran…

Maymunlar cehennemindeyim, hiç kimse duymamış, sordum hiç kimse görmemiş ve hiç kimse konuşmamış, korkular dolup taşınca komşularda kalmamış, yalancı şahitler çoğalmış, ordularda saf almış, sanki herkes zan altında, pozisyon sert penaltı, yeraltından çıktım ben çoktan fareydim çok yol aldım, korktum bazen bende herkes gibi umudum kalmadı,

Fakat sabrımsa aramızdaki en büyük farktır, gönlüm kavga etmek istemez bıktım da zaten, çelimsizlerle uğraşıp, şaşırmışa laf anlatmak, beyinsizlerle sohbetler, gereksizlere öğütler, bakışlardan bellidir kim ne ister, niyetse nedir, orda kimse yok mu hadi biraz ses ver, burada ben sıkıldım yaklaş bana el ver, eninde sonunda görüşeceğiz elbet, şimdilik benden bu kadar iyi bu mesafe…

Fark var seninle iyi arasında büyük bir, fark var benimle senin aranda kocaman bir,
fark var kötüyle benim aramda irice bir, fark var iyiyle kötü arasında duran…

İyice havaya gir havaya gir iyice, ben yorulmam kondisyonum tahtta dj, sahnede büyülerim tam bir buçuk saat, seyirciyle birleşir bir bütün oluruz o an, gözünü kapat ve dinle bence en azından, yüzde yüz gerçek ve canlı çokta rahatız burada, gönlünü sen hoş tut, olacaksın hoşnut, boşluklar dolar yavrum biz boşuna mı koştuk, ayrılmış birbirinden millet, hep uzak blok blok, sallandıkça kendinden geçmiş sınıflar hep tok, yeni moda glock, bizde ise barış stok, yanlış söyler horoskop ve vakitsiz ötmüş horoz, festivaller özgürlük, barış demekti n’oldu, insanoğlu İstanbul’da bu kuralı bozdu, neyse bizim işimiz çok dinlemek ve eğlenmek, dinletmek ve eğlemek gerek beklerler çünkü bizde…

Fark var seninle iyi arasında büyük bir, fark var benimle senin aranda kocaman bir,
fark var kötüyle benim aramda irice bir, fark var iyiyle kötü arasında duran…

Uzaklaştıkça uzaklaşır insanlar yabancılaştı, ortamlar yabanileşti, kelamlar acayipleşti, saygıysa çölde bir yerde her dilde bir aşk şarkısı, kördüğümle düğümlenen yollarda arkadaşlıklar, eğlenmekte şart biraz, kafa dağılmadan oynanmaz, her gün bayram olmaz ancak arada bir coşmak farz, kuruntulardan kurtulmak, kırıntılarla kalmamak,yosun tutan bir kimse değil de ışığı parlayan olmak, sen sıkma canını ben buradayım her daim, coşturmak için hazır gönüllerde yer varsa, geldiğim yerdeyim, elimde kiyat kalemim, elimde açık kartlarım ve elimde ki mikrofonla…

Fark var seninle iyi arasında büyük bir, fark var benimle senin aranda kocaman bir,
fark var kötüyle benim aramda irice bir, fark var iyiyle kötü arasında duran…”