A Haber’de Şirin Sever’in sunduğu Jurnal programı, “Sanatımızın Hatıra Defteri”nde günümüzün oyuncularını 1920’lerdeki sanatçıların kılığına büründüren televizyoncu, belgeselci Nebil Özgentürk’ü konuk etti. Özgentürk, Müslüm Gürses’in doktorunun vücudunu hor kullandı açıklamasına ilişkin “hor kullanmadı vücudunu, hor bir kaza geçirdi. Ailesinde babasının annesini öldürdüğünü gören bir insanın, bedeni, yüreği hasarsız kalır mı? Vücudunu hor kullanmadı, vücudu dışarıdan sürekli hasar gördü.” dedi.
80 yıl için 80 öykünün 25 oyuncuyla canlandırıldığı yeni belgeselini de anlatan Nebil Özgentürk, “belgeselde günümüz sanatçılarının 1920′ler sanatçılarına selamı var” dedi.
“GÜRSES VÜCUDUNU HOR KULLANDI” LAFINI YANLIŞ KULLANIYORLAR
Müslüm Gürses ile ilgili 2001′de ATV’de belgeselini yaptıklarını dile getiren Özgentürk, “ağır yaralıyım diye bir şarkısı vardır, hayatı hakikaten ağır yaralıdır, çok özel bir sahne insanıdır, muhteşem bir insandır. Yüz binlerce insana konserler vermiştir, şifa diliyorum.” dedi. Özgentürk, Müslüm Gürses’in doktorunun vücudunu hor kullandı açıklamasına ilişkin “hor kullanmadı vücudunu, hor bir kaza geçirdi. Tarsus’ta gece saat üçte kamyonun altına giriyorlar, araba şoförü ölüyor ve kendisini öldü diye morga kaldırıyorlar. Sonrasında iniltiler duyuluyor, canlı olduğu anlaşılıyor, çok ağır bir ameliyat geçiriyor. Kimse konuşmasın, ailesinde babasının annesini öldürdüğünü gören bir insanın, bedeni yüreği hasarsız kalır mı? Vücudunu hor kullanmadı, vücudu dışarıdan sürekli hasar gördü.” dedi.
80 YILA 80 ÖYKÜ 25 OYUNCUYLA ANLATILDI
Türkiye’nin yakın sanat tarihini bir belgesele dönüştüren Özgentürk “80 yıllık bir kültür sanat tarihine ansiklopedik mantıkla değil hikâyelerle bakmak istedik. Bizde çok ilginç öyküler yaşandı. Bir opera yapılsın denildi, 30′lu yıllarda, onun arkasında komik bir macera vardır, Özsoy operası mesela. Tiyatro yapan kadınlara kötü gözle baktılar. Tüm bunları yüksek sanat mantığıyla değil de, şirin öykülerle, şaşırtan finalle 80 öyküde anlatacağız. 80 yıl için 80 öykü anlatacağız. Türküler de olacak, opera da. Hayatımıza damga vurmuş özel hikâyeler var. Adı hiç bilinmeyen sanatçılar da var.” açıklamasını yaptı.
AHMET NESİN BABASINI GÖRMEYE SETE GELDİ
Belgesel için ünlü isimleri tarihi karakterlere büründürmeye ikna eden Özgentürk “sponsor olmasa bu belgeseli çekemezdik, coşkun olunca işi büyütmek istiyorsak, biraz dizi seti oluşturayım diyorsun, 6 gün sürdü ve 25 oyuncu rol aldı. Beyazıt Öztürk 1921′in büyük şairi Abdulhak Hamit Tarhan oldu mesela. 6 dakikada trajik bir aşk hikâyesini anlattı. Belgesel tedavülden kalkmış para gibi oldu, ısrarla bizler sürdürmeye çalışıyoruz. Hakikaten kalıcı olan bir şey galiba. 2050′de yılında bu belgesellerden herhangi birini çıkarın izleyin değişen bir şey yoktur. Ama 2050 yılında bir yarışma programını izlemezsin sıkılırsın. 2050 yılında, Sezen Aksu’nun çıkış noktasını merak edecektir. Biz belgeseli sıkıcı olmaktan çıkartmak için farklı yollar arıyoruz. 25 farklı oyuncuyu bulup bir araya getiriyorsun, çok iyi seslendirme sanatçısı Çetin Tekindor ile Cihan Ünal seslendiriyor. Ahmet Nesin, babasının makyajına geldi. Aziz Nesin’i Güven Kıraç canlandırıyor. O sırada da hoş anlar yaşanıyor. Sanki 95′te ölmemiş, oğlu sanki babasını görmeye gelir gibiydi, sette bunlardan çok heyecan duydum. Çanakkale belgeseli çekmek gibi bir hevesim yok, ben satır arası hikâyeleri daha çok seviyorum. Bundan sonra sanat hikayeleri anlatan bir film projem var. Fikret Mualla’nın Tevfik Fikret’in hayatı bugün dizilerde izlediğimiz karakterlerden’ daha büyük aşların feryatların insanları.
Ahaber