Kübra Sönmezışık’ın röportajı
İkinci Bahar, Bir Aşk Masalı ve Keman Öğretmeni gibi aşk şarkılarının unutulmaz bestecisi Erdoğan, ‘Allah’ın istediği gibi yaşamak lazım’ diyor.
Özdemir Erdoğan, başarı dolu sanat yaşamına rağmen kendi doğru bildiğini söylemeyi ve bedellerini ödemeyi tercih etmiş bir sanatçı.
‘Ya tevekkül olacak ve her şeyi kabulleneceksin ya da özgürce soru sorup sonuçlarını taşımayı becereceksin’ cümlesi sizin. Kendinizi tevekkül sahibi olarak görüyor musunuz?
Elimden gelenin en iyisini yapar, sonra tevekkül ederim. İki yıl boyunca kanser ile savaştım. Yaşadığım rahatsızlığı daha önce yaptığım yanlışların bedeli olarak görüyorum. Cenab-ı Allah’ın bana ders vermek istediğini düşünüyorum.
Teslimiyetten sonra nasıl bir hayat yaşadınız?
İyi bir bilgi birikimi olan ve iyi yetişmiş bir sanatçıyım. Sanat insandan kaprisli bir eş gibi her şeyinizi ister. Ben de hayatımı sanata seve seve verdim. Bunun için de kaçamaklarım oldu. Hastalığımı bu kaçamakların cezası olarak görüyorum.
KAPİTALİZİMİN DÜŞMANI İSLAM
Bir söyleşinizde derin devlet, cemaat ve dünyayı kimlerin nasıl yönettiğine dair konularla ilgilendiğinizi söylemişsiniz…
Başörtülü kızlarımızın eğitim ve kamu yerlerdeki yaşadıkları sorunlara karşı onlara destek oldum. Hitap ettiğim gruplar tarafından çok eleştirildim. Bundan otuz yıl önce ‘Paranın ne önemi var mühim olan insanlık’ şarkısını yazmış bir adamım.
Cemaatleri araştırdığınızda ne gördünüz?
Bu dünyayı elli yüz kişilik bir beyin takımı yönetiyor. Bunların içinde Masonlar ve İlluminati var. Bu yapılarla uzaklığınız ve yakınlığınız doğrultusunda size bir pay veriyorlar. Mursi olayına baktığınızda da onların elini çok rahat görürsünüz. Bahsettiğim yapı İslam’ın güçlenmesini istemez.
Bir dönem masonluk teşkilatına girip ayrıldınız. Neden girdiniz neden ayrıldınız?
Bu dünyayı yönetenler ya bendensin ya da benim karşımdasın diyorlar. Ben içki ve alkol kullanmam, hayata muhafazakar bakan birisiyim. Masonlukta kardeş sofrası vardır. O sofrada alkol tüketilir. İçmediğinizde bu bir süre sonra problem olmaya başlar. Önce inançlarından dolayı seni yargılamıyoruz derler. Ama bir taraftan davranışlarıyla sizi kendilerine çekmek isterler. Eğer kendilerine çekemezlerse yok sayarlar.
Ayrıldıktan sonra sizi fişlediler mi?
Bu ülkede en yüksek trajı elde etmiş, eserleri Amerika, Avrupa’ya kadar ulaşan, Türkiye’nin en eski cazcısıyım. Sırf masonluktan istifa ettiğim için konserlerim iptal oldu. 20 yıldır İstanbul Caz Festivali yapılıyor. Bir tanesine bile davet edilmedim.
Ayrıldığınıza pişman oldunuz mu?
Hayır. Allah bir kuluna misyon vermişse ve buna bütün kalbinizle inanıyorsanız her türlü zulmü göze almalısınız. Batılıların çıldırdığı ve bir türlü çare bulamadığı şey kimsenin baskısı olmadan hür iradenizle inancınızı yaşamanızdır. Kapitalizmin en büyük düşmanı İslam’dır.
Başka bir cemaatte bulundunuz mu?
Hayır olmadım. Fetullah Hoca Efendi’nin arkadaşları plak şirketime gelip müzik programı vaadinde bulunmuşlardı. Gülen’in felsefesi bir insanın kendi felsefesini üretmesine izini vermiyor. Bu bana uygun değil. Ben sadece Allah’ın ve Resulü’nün bana söylediklerine inanırım.
Tayyip Bey ‘devlettir’
Gazetecilik okumuşsunuz. Hiç gazetecilik yapmayı düşünmediniz mi?
Ses Dergisi’nde konser eleştirileri yazdım, üçüncü yazıdan sonra kovuldum. Müzik eleştirisine müsaade yoktu. Ben popüler bir öğe değilim. Popüler dünyanın dışında söz söylemeye başladığınızda sizi etkili bir pozisyona getirmezler.
Nasıl bir politik çevreniz var?
Devletçi bir ailem vardı. Ben de devletimi severim. Sol kökenli arkadaşlarım ‘neden açılım işleriyle uğraşıyorsun sana yakışır mı’ dediklerinde onlara ‘Tayyib Bey devlettir. Eğer orada bulunmam devlete fayda sağlayacaksa fikirlerim örtüşmese de çalışmaların içinde olmalıyım’ diyorum. Hayatım boyunca inandığım her şeyi söyledim.
Aşk şarkılarını çevremin ısrarı sonucunda yaptım
Gitar çalmayı çok sevdiğinizi okudum. Kaç yıl oldu?
16 yaşımdan beridir çalıyorum.
İlk gitarınızı hatırlıyor musunuz?
Evet. Babamla ortak almıştık.
Sizi destekliyor muydu babanız?
Doğrudan değil. Memuriyet 1950’li yıllarına kadar geçerli bir meslekti. Demokrat Parti’nin gelişiyle memuriyet değer kaybetti ve maaşlar yetmemeye başladı. Benim delikanlılık dönemim memurların zorluk yaşadığı döneme rastlıyor. O yüzden ben de sanatı seçtim.
Neden aşk şarkıları?
Aşk şarkılarını çevremin ısrarıyla yaptım. Küçük Bir Aşk Masalı şarkısını Sezen Aksu’nun Keman Öğretmeni şarkısını da Ali Kocatepe’nin zorlamasıyla yaptım. Çok aşk dolu bir adam değilim. Her güzel gördüğüme aşık olmam ve aşkların hakkını vermeye çalışırım. Kadın gitar çalmaya benzer. Gitar çalarken bir süre uğraşırsın, ondan güzel ses elde etmek için çok emek harcarsın. Kadın da gitar gibidir. Emek verip dikkatli olmak lazım.
Birkaç yıldır Ramazan konserleri veriyorsunuz. Bu konserlerin diğerlerinden farkı var mı?
Oradaki insanlar beni vaaz veriyormuşum gibi dinliyor. Mütedeyyin insanlar benim nasıl biri olduğumu biliyor. Onların dertlerini ifade eden biri olduğumu da biliyorlar. Bütün hayatım yanlış yapmama ve mahcup olmama üzerine kuruludur.
Yeni Şafak