Nazlı Erdol
Şunu söylemeliyim ki, bu ânı uzun zamandır bekliyordum ama yalnız olmadığımı da biliyorum. Zira müzik meraklısı herkesin diğer müzisyenlerden ya da gruplardan ayrı tuttuğu, kafasında otomatikman bir “artı” ile başlattığı sanatçılar vardır. Benim için bunlardan biri The Strokes. New York menşeli grup, 1998 yılından beri müzik hayatına aktif olarak devam ediyor, 2001’den beri de benim kalbimde ayrı bir yeri var. Bu nedenle yeni albüm haberini aldığımdan beri neredeyse karnımda bir kelebeğim eksik! Kadıköy’ün muhtelif yerlerinde arayıp da bulamadım ABD ve Avrupa’da 18 martta yayınlanan albümü. Ama sanıyorum ki ufak ufak “seçkin müzik marketlerde” bulunmaya başladı. Zaten The Strokes sağ olsun, albümün ilk single’ı Under Cover of Darkness’ı uzunca süren bir geri sayımın ardından ücretsiz olarak indirmemize olanak sunmuştu. Sonrasında da albümün çıkış tarihi gelince yine grubun web sitesinden şarkıları dinleme fırsatı bulduk. Ancak kimi müziksever için dijital mecra yeterli gelmiyor ne olursa olsun. Sıkıştırılmış, üç beş megabyte’a sığdırılmış şarkılar bizi kesmiyor. Ben de bu nedenle İngiltere yolcusu bir arkadaşımdan rica ederek “Angles”ı İstanbul semalarına getirttim. Ha zaten gelmişti de ben mi zor yolu denedim, emin değilim. Ama sonuç; son derece tatmin edici.
Yurt dışında Angles’la ilgili birkaç olumsuz eleştiri okumak da mümkün, bense bunu, grubun verdiği beş yıllık ara sonrasında beklentilerin bir hayli yükselmiş olmasına bağlıyorum. Is This It gibi şimdiden kült olmuş bir debut albümü 2001’de yayınlayan, ardından 2003’de Room on Fire ile yine beklentileri karşıladığı gibi yükselten bir gruptan ne beklesiniz? Son olarak First Impressions of Earth albümünü 2006 yılında dinleme fırsatı bulduk Strokes’un. Arada Julian Casablancas Phrazes for the Young adlı solo kaydını çıkardı, sekiz şarkılık bu albümü dinle dinle doyamadık ve sonunda, 2011’in mart ayında kavuştuk Angles‘a.
Çalışmalarına 2009 yılında başlanan Angles, müzik yazarları ve meraklıları tarafından uzun zamandır merakla bekleniyordu. Albüm çoktandır internete sızmış durumda… Peki The Strokes ne yapmış, beş yıl beklediğimize değmiş mi derseniz, cevabımız evet. Albümün pek neşeli, kıpır kıpır çıkış şarkısı Under Cover of Darkness, zaten albüm hakkında fikir sahibi olmamızı sağlamıştı. Açılış şarkısı Machu Picchu albümün en güzellerinden. Benim favorim ise bir Strokes klasiği olmaya aday Call Me Back ve First Impressions of Earth’ten fırlamış gibi duran Metabolism… Games ile Life is Simple in the Moonlight da albümün loop’a alınası öne çıkanlarından. Eğlenceli Strokes melodilerinin başarılı ve biraz da efektli Julian Casablancas vokaliyle buluştuğu bu şarkıların sound’u için grubun basgitaristi Nikolai Fraiture “Room on Fire ile First Impressionist of Earth arasında” yorumunu yapıyor.
Benim size tavsiyem ise albümü bir kere dinleyip bir kenara atmamanız. Albümü dinledikçe şarkıların gittikçe güzelleştiğini, ilk dinlediğinizde sizi çok da “sarmayan” bir şarkıyı kısa zaman sonra dilinizden düşüremediğinizi fark edeceksiniz. Garage rock, post punk ve indie rock meraklılarının dikkatine… [Taraf]