Fransa’nın başkenti Paris’te müzisyen Bülent Ortaçgil’le konser veren Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu yeni albümleri ve müzik anlayışlarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundular.
“Gülün Kokusu Vardı” (1998) albümünden sonra en son 2000 yılında “Anadolu Beşik” adıyla birlikte albüm çıkaran sanatçılar uzun bir aradan sonra yeni albümlerini müzikseverlerle paylaşacak.
Müziğin kaydedilmesi fikrine karşı olmasıyla bilinen Oğur, yeni albüme ilişkin, “16 yıl sonra tekrar ikimiz birlikte bir albüm hazırladık. Ocak ayı gibi eski türküler ve birkaç besteden oluşan bir albüm çıkarıyoruz. Kaydetmeye pek gönlü olmayan birisiyim. Bizim öğrendiğimiz ve söylediğimiz türkülerin hepsi kaydolmadan kulaktan kulağa, yüzlerce sene öncesinden bize kadar ulaşmış. Bir müzik parçasını kaydetmeyi bir çiçeği koparmaya benzetiyorum. Ancak insanlar duymak ve paylaşmak istiyorlar. O da çok güzel bir yaklaşım ve bir anlamda handikap. İkisi arasında bocalıyoruz.” diye konuştu.
Bestelerinde ozan ve düşünürlerden ilham aldıklarına işaret eden Oğur, “Bu işi inanarak yapan mahalli sanatçılardan, kaynak kişilerden, yörelerin geleneğinden, havasından suyundan etkileniyoruz. Genelde insan ve insanla ilişkili olan diğer varlıkların yaşadığı, hissettiği olaylarla besleniyoruz. Günümüzle ve geçmişimizle besleniyoruz. Müziğimize onlar şekil veriyor, söyletiyor veya susturuyor.” ifadelerini kullandı.
“Türküler daha güzel bir dünya için yazılmış”
Demircioğlu da Türkülerin her dönem dünya barışına yönelik önemli mesajlar taşıdığına dikkati çekerek, “Ozanların eserleri bütün bu yanlışlıklara karşı insanlar arası paylaşımı savunan, sevgiyi ön planda tutan bir anlayış ve daha güzel bir dünya için yazılmış şeyler. Biz de onların eserlerini günümüze ulaştırmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Dünya barışının tehlikeye girdiğini de vurgulayan Demircioğlu, “Dünya maalesef çok kötü bir durumda, bilhassa da bizim bölgemiz. Dünyayı yönetenler her dönem yaptıkları gibi yaklaşık yüzyılda bir yeni projelerle ve planlarla dünyayı şekillendirmeye çalışıyorlar. Türküler buna ne kadar karşı çıkabilir, ne yapabilir bilemeyiz.” diye konuştu.