Tiyatro oyunu için akıl hastanesinde eğitim aldılar

Kültür Sanat
Akıl hastanesinde geçen öyküsüyle hafızalara kazınan “Guguk Kuşu” eserini tiyatroya taşımak isteyen İzmir Devlet Tiyatrosu sanatçıları, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinde eğit...
EMOJİLE

Akıl hastanesinde geçen öyküsüyle hafızalara kazınan “Guguk Kuşu” eserini tiyatroya taşımak isteyen İzmir Devlet Tiyatrosu sanatçıları, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinde eğitim aldı, gözlem yaptı.

Dünya sinemasının kült eserlerinden “Guguk Kuşu“, rollerine akıl hastanesinde hazırlanan tiyatrocularca sahnelenecek.

İzmir Devlet Tiyatrosu, Ken Kesey’in yazdığı “Kafesten Bir Kuş Uçtu” romanı ve bu romandan esinlenerek çekilen 5 Oscarlı “Guguk Kuşu” filmini, 2020 sezonunda tiyatro sahnesine taşıma kararı aldı.

Filminde Jack Nicholson’un canlandırdığı McMurphy karakteriyle büyük ün kazanan ve akıl hastanesinde geçen hikayeye hazırlanmak isteyen oyuncular, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin kapısını çaldı.

Hastane yönetiminin izniyle hastalarla görüşmeler yapan ekip, uzman doktorlardan da farklı hastalıklara ilişkin bilgi aldı.

Tiyatrocular, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesindeki hazırlığın ardından, Karşıyaka Sahnesinde prova çalışmalarını başlattı.

Dale Wasserman’ın oyunlaştırdığı, Bilge Koloğlu’nun Türkçe’ye çevirdiği ve Yunus Emre Bozdoğan’ın rejisörlüğünü üstlendiği Guguk Kuşu’nun prömiyeri, 29 Ocak’ta Bornova Kültür Merkezi Bozkurt Kuruç Sahnesinde yapılacak.

McMurphy’nin otoriter sistemle giriştiği tek kişilik mücadeleyi anlatan eser, akıl hastanesinde rollerine çalışan tiyatrocularca sahnelenmiş olacak.

Eserin anlattıkları

Rejisör Yunus Emre Bozdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Guguk Kuşu’nun yıllar önce hem ABD’de hem de Türkiye’de sahnelendiğini aktardı.

Yıllardır sahnelenmeyen oyunu yeniden tiyatro severlerle buluşturmak istediklerini vurgulayan Bozdoğan, “Film, oyun ve kitap çok başka. Okurun yakaladığı eser daha özgür. Film eseri netleştiriyor, tiyatro ise biraz roman ile film arasında. Çünkü canlı ve etkileyici. Sinemaya göre tiyatro çok daha iyi uyarlanmış. Başarılı bir oyun ortaya çıkacak.” dedi.

Bozdoğan, başrol olan McMurphy’nin aykırı karakterinin tutukluluktan kurtulmak için akıl hastası rolü yaptığını hatırlatarak, “Ele avuca sığmaz bir karakter. Aykırı bir insan ve akıl hastanesindeki otoriter sisteme bir şekilde savaş açıyor. Bu savaşı kazanıp kazanmadığı ise eserin sonunda anlaşılıyor.” ifadelerini kullandı.

Özel izinle hastaneye gittiler

Ekip olarak esere hazırlanmak için özel izinle Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesine gittiklerini belirten Bozdoğan, hastanedeki çalışmalarını şöyle anlattı:

“Gözlem yapmak için oradaydık. Çeşitli hastalıklardan dolayı orada bulunan hastaları inceledik. Onların bakışları, enerjileri, konuşmaları, davranışları nasıl diye anlamaya çalıştık. Onlarla sohbet ettik. Özel gözlem altında yapılan bir çalışmaydı. Çok etkilendik. Onları gördük, anladık. Ertesi gün Doç. Dr. Tolga Binbay hastalıklarla ilgili bilgi verdi bize. Tüm bunları sahneye taşımak için uğraştık. Şu an prova aşamasındayız.”

Bozdoğan, “iyileşebilir” ve “iyileşemez” hastalar gördüklerini de belirterek, “Akıl hastalıklarına hepimizin çok yakın olduğunu anladık. Yakından bakınca kimse normal değil diye bir söz vardır. Bunu anladık. Kendi deliliklerimizi gördük, seyircilerimize de bunu aktaracağız.” diye konuştu.