Üsküdar Vapuru faciasının 55. yılı

Tarih
İzmit Körfezi’nde 1 Mart 1958’de, Üsküdar adlı vapurun fırtınada alabora olup kısa sürede batması sonucu hayatını kaybeden 76’sı öğrenci 272 kişi, İzmit ve Gölcük’te düzenlenen...
EMOJİLE

İzmit Körfezi’nde 1 Mart 1958’de, Üsküdar adlı vapurun fırtınada alabora olup kısa sürede batması sonucu hayatını kaybeden 76’sı öğrenci 272 kişi, İzmit ve Gölcük’te düzenlenen törenlerle anıldı.

Faciada yaşamını yitirenler anısına Gölcük Şehitler Mahallesi’nde yaptırılan 1 Mart Üsküdar Şehitliği’nde gerçekleştirilen törende konuşan Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, 55 yıl önce İzmit’ten hareket eden 72 numaralı Üsküdar Vapuru’nun hareket etmesinden kısa süre sonra fırtınada battığını söyledi.

Gölcük ve Karamürsel’deki çocukların eğitim için vapura binerek İzmit’e gittiğini ifade eden Ellibeş, sanat okulu ve lisenin İzmit’te bulunduğunu kaydetti.

Ellibeş, şehit olan insanların birçoğunun öğrenci olduğunu dile getirerek, ”Acıları büyük, her yıl burada hayatını kaybedenler için yaptırmış olduğumuz şehitlikte onları anıyoruz. O faciada 40’a yakın insanımız kurtulmuştu. Onlardan şu an Gölcük’te yaşayan 2 büyüğümüz var” diye konuştu.

Facianın tanığı yaşadıklarını anlattı

55 yıl önce batan Üsküdar Vapuru’ndan sağ kurtulan Hikmet Ağaçkoparan (70), gazetecilere yaptığı açıklamada, okuldan çıktıktan sonra iskeleye gittiğini belirterek, vapurun fırtına dolayısıyla kalkması gereken saatten 7 dakika erken hareket ettiğini anlattı.

Seka açıklarına geldiklerinde vapurun alt kısmındaki camların kırıldığını ifade eden Ağaçkoparan, daha sonra yolcuların can yeleklerini giydiğini bildirdi.

Ağaçkoparan, büyük bir patlamanın ardından kaptan köşkünün yıkıldığını dile getirerek, ”Vapur sol tarafa meyilli olarak suya gömüldü. Kaptan köşkünün koptuğu yerden dalarak suyun üzerine çıktım. Benimle 3 kişi daha vardı, bizi bir denizaltı aldı. Ne olduğunu ertesi gün anladık. Her tarafta cenaze kalkıyor. Okula gidince sınıfların yarısı boştu” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından Ellibeş ve protokol üyeleri, şehitlikteki mezarlara karanfil bıraktı.

İzmit’teki tören

İzmit Sanat Okulu Mezunları Derneği’nce İzmit Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi konferans salonunda düzenlenen törende konuşan İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, ölümün Allah’ın emri olduğunu belirterek, bir gün herkesin öleceğini ifade etti.

Doğan, şöyle konuştu:

”Eğitimleri, güzel bir gelecek kurabilmek için yola çıkan öğrenciler de bir gün ölecekti ama keşke bu nedenden dolayı ölmeselerdi. Vakitleri oymuş… Büyük bir ihmal var. O dönemin şartları olabilir ama şartlar ihmalleri doğurmamalı. Bakımsız, eski, belki de hatta çıkarılmaması gereken bir gemi göz göre göre sefere çıkarılmış. Biraz ‘yokluk’ mazeretinin arkasında, biraz da ‘bir şey olmaz’ mantığı belki…”

Doğan, faciayla ilgili anıt yapılması için gerekli çalışmayı yapacaklarını, gelecek törende anıta çiçek bırakarak kazada ölenleri anmak istediklerini sözlerine ekledi.

”Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en ölümcül sivil deniz kazası”

İzmit İlçe Milli Eğitim Müdürü Sezgin Çuhadar ise İzmit Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Bölümü’nden mezun olduğunu dile getirerek, 1980’li yıllardaki öğrencilik döneminde yokluklarla okuduklarını vurguladı.

”Üsküdar Vapuru faciası, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en ölümcül sivil deniz kazasıdır” diyen Çuhadar, 1 Mart 1958’de batan vapurda kayıplar hakkında net bilgi bulunmadığını anlattı.

Vapurdaki yolcuların çoğunluğunu İzmit Lisesi ve İzmit Sanat Enstitüsü öğrencilerinin oluşturduğuna dikkati çeken Çuhadar, şöyle devam etti:

”Yolculardan yalnızca 40’ı kurtulabilmişti. 1950’li yıllarda Gölcük ve Karamürsel ilçelerinde lise yoktu. Kara ulaşım vasıtaları da kısıtlıydı. Bu sahil ilçelerinin gençleri, aynı zamanda ekonomik olan vapur yolculuğunu tercih ediyordu. Cumartesi günleri yarım gün eğitim verildiğinden, öğle tatiliyle öğrencilerin tamamına yakını vapura bindi. Derince açıklarına gelindiğinde şiddetli fırtınaya yakalanan ve çoğu bölümü ahşap olan Üsküdar Vapuru’nun kaptan köşkü yıkıldı, vapur yan yatarak battı.

Donanma Komutanlığı’na bağlı denizaltı ve savaş gemileri ancak yolcuların küçük bir bölümünü kurtarabildi. Gölcük Barbaros Hayrettin Lisesi, bu deniz kazasının ardından inşa edilmiştir. İzmit Milli Eğitim camiası olarak kazada hayatlarını kaybedenleri rahmetle anıyoruz.”

Okul Müdürü Özcan Bedel de kazada ölenlerin sayısının net olarak tespit edilemediğine işaret ederek, okullarından 50 öğrencinin kazada yaşamını yitirdiğini vurguladı.

Kazada ağabeyini kaybetti

Kazada yaşamını yitirenlerden Necmettin Çoruh’un kardeşi Mehmet Çoruh ise o tarihte 16 yaşında olduğunu ve Gölcük Tersanesi’nde çalıştığını ifade ederek, fabrikadan çıktığında eve giderken Kavaklı sahilinden vapurun battığını gördüklerini söyledi.

O dönemde imkanların kısıtlı olduğunu, ağabeyinin okula gitmek için her gün 7 kilometre yürüyerek vapura bindiğini dile getiren Çoruh, ağabeyinin 20 yaşında lise son sınıf öğrencisi olduğunu kaydetti.

Kazada denizden kurtarılanların büyük bölümünün hastanede öldüğünü öne süren Çoruh, ”Onları betona yatırdılar, ağabeyim de canlı çıkmıştı. Çok kişi hastanede soğuk betona yatırıldığı için öldü” diye konuştu.

Tören, Üsküdar Vapuru belgeselinin izlenmesiyle sona erdi.

Törenin ardından kazada yaşamını yitiren öğrencilerin fotoğraflarını taşıyan lise öğrencileri, İzmit Marinası’nda yapılacak törene katılmak üzere yürüyüş yaptı.

Resmi kayıtlara göre, 1 Mart 1958’de Karamürsel’e gitmek üzere 293 yolcu ve mürettebatla İzmit İskelesi’nden hareket eden ”Üsküdar” adlı yolcu vapuru, Derince açıklarında sahilden 500 metre uzaklıkta aniden çıkan fırtına sonucu alabora olmuş, kısa sürede sulara gömülmüştü. Kazada, İzmit’teki okullarından Gölcük ve Karamürsel’deki evlerine dönen 76’sı öğrenci, 272 kişi hayatını kaybetmişti.

AA