Meclis Dilekçe Komisyonu, Güner Kuban’ın başvurusu üzerine ilgili bakanlıklara yazı yazarak Çerkes Ethem’le ilgili bilgi ve belge istedi. Komisyon, bakanlıklardan aldığı bilgiler doğrultusunda Kuban’ın dilekçesine, ‘Çerkes Ethem Bey’le ilgili itibarını kaldıran veya zedeleyen resmi bir karar bulunmadığı anlaşılmıştır.’ cevabını verdi.
06.01.2016 tarihinde verilen cevapta, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın bilgileri doğrultusunda şu ifadelere yer verildi:
‘Adalet Bakanlığı cevabi yazısında; konuyla ilgili daha önce Kanunlar Genel Müdürlüğü’ne intikal eden herhangi bir müracaat kaydına rastlanmadığı, bu kapsamda Bakanlıkça hazırlanan kanun tasarısı taslağı bulunmadığı gibi, diğer bakanlıklarca hazırlanıp görüşe sunulmuş kanun tasarısı taslağı da olmadığı, yine görüş için gönderilen herhangi bir kanun teklifi kaydına rastlanılmadığı; İçişleri Bakanlığı cevabi yazısında, dilekçede bahsi geçen taleple ilgili olarak Bakanlığın arşiv kayıtlarında herhangi bir bilgiye rastlanılmadığı belirtilmiştir.İdarece beyan olunan açıklamalar dışında Çerkez Ethem Bey’le ilgili, itibarını kaldıran veya zedeleyen resmi bir karar bulunmadığı anlaşılmış olup, 3071 Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun ile TBMM İç Tüzüğünün 116’ncı Maddesi uyarınca dilekçe hakkında Komisyonumuzca başka bir işlem yapılmayacağına karar verildi.’
‘Çerkes Ethem’in itibarını kaldıran veya zedeleyen resmi bir karar yok’
Meclis Dilekçe Komisyonu’nun bu açıklamasını AA muhabirine değerlendiren Çerkes Ethem’in abisi Reşit Bey’in kızı mimar ve yazar Kuban, ‘Dilekçemize cevap geldiği zaman gündem yoğunluğundan dolayı açıklamadık. Ama malum Türkiye’nin gündemi durulmuyor. Bundan dolayı daha fazla beklemeden bu tarihi kararı ilan etmek istedim.’ dedi.
Dilekçeyi 2015’in yaz aylarında Çerkes Ethem’in ‘hain’ olmadığını tescillemek ve iade-i itibar talebinde bulunmak için Meclis’e sunduklarını söyleyen Kuban, şöyle konuştu:
‘Dilekçemize 06.01.2016 tarihinde cevap verildi. Verilen cevapta, ‘Çerkes Ethem Bey’le ilgili itibarını kaldıran veya zedeleyen resmi bir karar bulunmadığı anlaşılmıştır’ dendi. Bu çok önemli bir açıklama. Geçen sene bana ‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’ verildi. O ödülü Bülent Arınç takdim etti. Bülent Bey 1.5 saat orada Çerkesleri methetti arkasında dedi ki ‘Hiçbir vatansever Ethem bey haindir’ diyemez’ dedi. Böylece ilk defa devlet düzeyinden birisi bunu açıklamış oldu. Şimdiye kadar hiç olmamıştı. Bunun arkasında bu cevapta gelince Meclis’ten, benim artık kanatlanıp uçtuğumu tasavvur edebilirsin. Bu çok önemli bir açıklama.’
‘Çerkes Ethem haindir’ karalamasının sadece ailesine yönelik olmadığını vurgulayan Kuban, ‘Bu karalama bütün kahraman Çerkes milletine yapılmıştır. Mustafa Kemal’in açıklamaları da var. Kurtuluş Savaşı’nda Çerkeslerin büyük mücadele verdiklerine dair. Bu açıklamadan sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nı şikayet edeceğim. Yıllardır ‘Çerkes Ethem haindir’ diye eğitim verdikleri için.’
‘Çerkes Ethem’in yakınlarından resmen özür dilenmeli’
Çerkes tarihçi ve araştırmacı Murat Yalçın ise, ‘Ethem Bey’in yeğeni Güner Kuban tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne dilekçe ile yapılan başvurudan sonra kendilerine verilen yazılı cevap Çerkeslerin uzun yıllardır anlatmak istediği gerçeği bir kez daha ortaya koymuştur.’ dedi.
Yalçın, TBMM’nin Güner Kuban’ın dilekçesine verdiği cevabı hatırlatarak, ‘Ethem Bey hakkında aleyhte böyle bir durum, karar yoksa niye o halde yıllarca derslerde Çerkes Ethem’in isyan çıkardığı ve ihanet ettiği yalanı anlatıldı? Yine; Ethem Bey’in el üstünde tutulduğu ve en büyük övgüleri aldığı Kurtuluş Savaşlarının en ateşli zamanlarında isminin önüne Çerkes unvanı niye konulmadı ve Çerkesliği dillendirilmedi de daha sonra ”siyasi kararlar” ile kendisi hain ilan edildiğinde isminin önüne Çerkes konuldu bunu hala anlayamıyoruz.’ ifadelerini kullandı.
Yalçın, şöyle konuştu:
‘Gerçekte var olmayan bu durum yüzünden niye Türkiye’de yaşayan yüz binlerce Çerkes sürekli sindirildi ve haksız yere zan altında bırakıldı? Çerkeslerden ve Çerkes Ethem’in yakınlarından devlet tarafından resmen özür dilenmeli, Ethem Bey’in mezarı Türkiye’ye yakışır bir şekilde törenle geri getirilmeli, tarih derslerindeki asılsız bilgiler derhal gözden geçirilmeli ve Çerkesler başta olmak üzere başka bir halkı zan altında bırakacak benzer durumlara izin vermemek adına diğer yasal adımlar mutlaka atılmalıdır.’-Star