Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Ülkeler

Tarih
Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihini lekelemek isteyenler genellikle bu soykırım iddiasını onaylamaktadırlar. Ancak, biz Türk vatandaşları olarak bunu kabul etmeyip gerektiği zaman da bu yalanları arşiv k...
EMOJİLE

Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihini lekelemek isteyenler genellikle bu soykırım iddiasını onaylamaktadırlar. Ancak, biz Türk vatandaşları olarak bunu kabul etmeyip gerektiği zaman da bu yalanları arşiv kaynakları ve bilumum tarihi vesikalar ile ispatlıyoruz. Ermenilerin ve Ermeni yandaşlarının sarf ettikleri sözlerinden başka bir delilleri yoktur.

Osmanlı Devleti, Ermeni milletine “Millet-i Sadıka” adını vermiş ve her türlü görevlerde görülmeleri mümkündürler. Genellikle Osmanlı’nın aydın kesimlerini temsil ederler. Tabiî ki de her şeyin bir sonu vardır, 1789 Fransız Devriminden sonra milletleşme politikası ile Osmanlı devletini parçalayıp devletler kurmak istediler. Bu devletlerden birisi de Ermenistan’dır.

1914 yılında başlayan I. dünya savaşına Osmanlı’nın da katılmasıyla büyük ölçekte geniş coğrafyalara yayılan bir savaş haline gelmişti. Nitekim bu doğrultuda  tehcir kanunu ortaya koyulmuştu.

Tehcir Kanunu olarak bilinen; fakat geçici kanun mahiyetinde olan ve asıl adı “Savaş zamanında hükûmet uygulamalarına karşı gelenler için asker tarafından uygulanacak önlemler hakkında geçici kanun” Rumî takvime göre 14 Mayıs Miladi takvime göre 27 Mayıs 1915 tarihinde kabul edilmiştir. Kanun, 1 Haziran 1915 günü dönemin resmî gazetesi Takvim-i Vekayi de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. İlk 2 Madde kanunun amaçlarını ve anahatlarını belirtmektedir.

« Vakt-i seferde ordu ve kolordu ve fırka (tümen) kumandanları ve bunlarin vekilleri ve müstakil mevki kumandanlari ahâli tarafından herhangi bir suretle evamir-i hükûmete (hükûmetin emirlerine) ve müdafaa-i memlekete (ülkenin savunmasına) ve muhafaza-i asayişe müteallik (ilişkin) icraat ve tertibata karşı muhalefet ve silâhla tecavüz mukavemet görürlerse, derakap (hemen) kuvve-i askeriye (askerî güçler) ile en şiddetli surette te’dibat yapmağa (akıllarını başlarına getirmeye) ve tecavüz ve mukavemeti (direnmeyi) esasından imha etmeye (yok etmeye) mezun (görevli) ve mecburdurlar. »

 

«  Ordu ve müstakil kolordu ve fırka kumandanları, icabat-i askeriyeye (askerliğin gerektirdiği kurallara) mebnî (dayanarak) veya casusluk ve hıyanetlerini hissettikleri kurâ (köyler) ve kasabat (kasabalar) ahâlisini münferiden (tek olarak) veya müctemi’an (toplu olarak) diğer mahallere sevk ve iskân ettirebilirler »

Bu kanun ile diğer vatandaşlarda olduğu gibi Ermenilerinde canlarının korunması istenilmiş. Zorunlu göç üzerindeyken  pusuya düşürülen kafile öldürülünce, bu olay Osmanlının suçu olarak lansman edildi ve soykırım iddiasını bizim üzerimize attılar.

Bu soykırımı kabul eden ülkeler ise şunlardır;

Almanya,

Arjantin,

Avusturya,

Belçika,

Bolivya,

Brezilya,

Bulgaristan,

Kanada,

Şili,

Kıbrıs Rum Yönetimi,

Çekya

, Ermenistan,

Fransa,

Yunanistan,

İtalya,

Libya,

Litvanya,

Lübnan,

Lüksemburg,

Hollanda,

Paraguay,

Polonya,

Portekiz,

Rusya,

Slovakya,

İsveç,

İsviçre,

Suriye,

Vatikan,

Venezuela,

Uruguay.

Fransa, Uruguay ve Arjantin ‘soykırım’ı doğrudan tanırken, diğer ülkelerde parlamento veya senato karar/bildiri yayınladı. Bunların dışında, Libya’nın doğusunu yöneten Libya Ulusal Ordusu’na bağlı yönetim 2019’da ‘Ermeni soykırımı’nı tanıyan bir bakanlar kurulu kararı çıkardı.

Bulgaristan parlamentosu ise 2015’te ‘Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ermenilerin kitlesel kıyımı’ ifadesinin geçtiği bir bildiri yayınladı. Dönemin Bulgar başbakanı, ‘kitlesel kıyım’ ifadesinin Bulgarcada ‘soykırım’ anlamına geldiğini belirtti.

Britanya’ya bağlı Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda parlamentoları, İspanya’da Bask özerk bölgesi parlamentosu ve Avustralya’nın Yeni Güney Galler eyaleti de ‘soykırım’ı tanıyan yasa veya kararlar çıkardı.

İran’da şah rejimi de ‘Ermeni soykırımı’nı tanımıştı. İran İslam Cumhuriyeti’nde ise gayri-resmi olarak ‘Ermeni soykırımı’ kabul ediliyor.

ABD daha önceden bu durumu kabul etmemiştir. Ancak son günlerde Joe Biden’in sözde soykırımı kabul etmesiyle her şey tekrar gün yüzüne çıkmaya yüz tuttu. Sonuç olarak git gide bu soykırımı kabul eden ülkelerin sayısı çoğalmaktadır. Biz ise bu durumun tam karşısında olmalı ve tarihin tozlu sayfalarını karıştırarak objektif bilgileri göz önüne sermeliyiz.