Halepçe Katliamı (16 Mart 1988)

Tarih
Halepçe Katliamı (16 Mart 1988) Halepçe Katliamı veya Halepçe’ye zehirli gaz saldırısı, İran-Irak Savaşı esnasında Saddam Hüseyin’in, 1986-1988’de Irak’ın kuzeyinde Kürtlere ka...
EMOJİLE

Halepçe Katliamı (16 Mart 1988)

Halepçe Katliamı veya Halepçe’ye zehirli gaz saldırısı, İran-Irak Savaşı esnasında Saddam Hüseyin’in, 1986-1988’de Irak’ın kuzeyinde Kürtlere karşı düzenlettiği El-Enfal Harekâtı adlı isyanı bastırma operasyonunun bir parçasıdır. Kanlı Cuma olarak da bilinen bu zehirli gaz saldırısı (Kürtçe: Kîmyabarana Helebce کیمیابارانی ھەڵەبجە) Kürt halkına yapılmış bir katliam olarak kabul edilir. Birleşmiş Milletler tarafından yürütülmüş tıbbi incelemeler sonucunda saldırıda hardal gazı ile türü tespit edilememiş bir sinir gazı çeşidinin kullanıldığı tespit edilmiştir.

Saldırıda 3.200 ile 5.000 arasında kişi öldü ve 10.000 ile 7.000 arası sivil yaralandı. Saldırıdan sonra komplikasyonlar, çeşitli hastalıklar meydana geldi ve yapılan doğumlar sağlıklı neticelenemedi  Bu saldırı o bölgelerde Kürt halkına, sivil nüfusa karşı yapılmış en büyük kimyasal saldırı olarak bilinir. Irak Yüksek Ceza Mahkemesi 1 Mart 2010 tarihinde soykırım eylemi olarak Halepçe Katliamı’nı tanıdı. Saldırı bazı ülkelerde parlamentolar tarafından insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak tanımlanıp, kınandı. Ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bu katliamın tanınması için kanun teklifi verildi.

Kimyasal Saldırı Öncesindeki Gelişmeler

Saddam Hüseyin’in 23 Şubat-16 Eylül 1988 tarihleri arasında El-Enfal Harekâtı’nı şiddetlendirdiği dönemde Mart ayının ortasında İran ordusu Zafer-7 Harekâtı adlı genel taarruzu başlattı. Celal Talabani liderliğindeki KYB’ye bağlı Peşmergeler de İran ordusu ile işbirliği yaparak Halepçe kasabasına girdi ve isyan başlattı.

Kimyasal Saldırı

Saddam Hüseyin İran ordusunun ilerleyişini durdurmak için Irak Ordusunun Kuzey Cephesi Komutanı olan Korgeneral Alî Hasan al-Majîd al-Tikritî’ye (batı medyası tarafından ‘Kimyasal Ali’ lakabı ile bilinir) zehirli gaz bombaları kullanmayı emretti.

16 Mart 1988’de zehirli gaz bombalarını taşıyan sekiz MiG-23 uçağı tarafından Halepçe kasabasına bombardıman düzenlendi. Halepçe sakinleri, İran askerleri ve Peşmergelerle birlikte 5.000’den fazla insanın öldüğü, 7.000’den fazla insanın da yaralandığı tahmin ediliyordu. Ancak Irak Savaşı’ndan sonra bölgeye giren yabancılar tarafından bu rakamın daha da büyük olduğu tespit edildi.

Sonuçları

19 Ağustos 1988’de Irak ve İran, ateşkes anlaşmasını imzaladılar. Irak ordusu ateşkesten 5 gün sonra Halepçe’yi geri aldı ve bu işgal esnasında 200 sakinin öldürüldüğü söylenmektedir.

Süleymaniye Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Fuat Baban, 7 Aralık 2002 tarihli ‘The Sydney Morning Herald’ gazetesinde yayımlanan ‘Experiment in Evil’ başlıklı makalesinde, Halepçe’de engelli doğum oranının Hiroşima ve Nagasaki’nin 4-5 katı olduğunu iddia etti. Amerika Birleşik Devletleri ise bu iddiayı suistimal ederek Zayıflatılmış Uranyum mermilerini kullanmasını meşrulaştırmaya çalıştı.

Saddam Hüseyin, Halepçe Katliamı’nda Kürtlere karşı soykırım yaptığı suçlamasıyla da yargılanırken, başka bir katliam suçundan Duceyil Katliamı’nda, insanlığa karşı işlenen suçlardan mahkûm edildi ve asılarak idamına karar verildi. (5 Kasım 2006)