Ege’nin eski taş evleri “altın” değerinde

Tarih
Büyük kentlerin yorucu ve stresli hayatından kaçarak emekliliklerini sakin Ege köylerinde geçirmek isteyenlerin gayrimenkul talebindeki hızlı artış, İzmir‘in denize yakın köylerin...
EMOJİLE

Büyük kentlerin yorucu ve stresli hayatından kaçarak emekliliklerini sakin Ege köylerinde geçirmek isteyenlerin gayrimenkul talebindeki hızlı artış, İzmir‘in denize yakın köylerindeki oturulamaz durumdaki evleri, lüks dairelerle yarışır hale getirdi.

Ege'nin

Ilıman iklimi, temiz havası, trafik sorunu olmaması, ulaşım, sağlık ve eğitim altyapısının gelişmiş olması dolayısıyla sakin bir yaşam isteyenlerin tercih ettiği İzmir kırsalı, gayrimenkul sektöründeki yükselişiyle dikkati çekiyor.

İstanbul-İzmir arasında yapımı devam eden otoyolun iki kent arasındaki mesafeyi 3,5 saate indirecek olması Urla, Seferihisar, Çeşme ve Menderes ilçelerinde denize yakın köylerdeki emlak ve arsa fiyatlarını hızla arttırıyor.

Özellikle taş ev tercihi nedeniyle bu köylerde bir süre öncesine kadar sahiplerinin kaderine terk ettiği taş binalar, 300 bin liradan başlayan fiyatlarla alıcısını bekliyor.

“İzmir genelinde taş ev modası başladı”

İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbullu yatırımcının özellikle Urla ve Çeşme’deki gayrimenkullerle ilgilendiğini, müteahhitlik firmalarının iki ilçede çok sayıda yeni projeye başladığını ifade etti.

Fiyatların halen İstanbul’a göre ucuz olmasının, talebi canlı tuttuğunu aktaran Güleroğlu, taş evleriyle ünlü Alaçatı’nın bir turizm markası haline gelmesi sonrası İzmir genelinde taş ev modasının başladığına dikkati çekti.

Ege'nin

Bugüne kadar değer biçilmeyen oturulamaz durumdaki taş evlerin artık yüksek fiyatlarla satışa çıktığını anlatan Güleroğlu, şehir merkezinde site içinde lüks daire fiyatına Urla’nın köylerinde sadece duvarları olan taş evlerin satıldığını söyledi.

Urla merkezinde geçirdiği yangından sonra uzun süredir oturulamaz durumdaki iki katlı bahçeli bir taş ev için 750 bin lira, Gülbahçe ve Barbaros köylerinde sadece duvarları ayakta olan binalar için 300 bin lira istendiğini dile getiren Güleroğlu, “Dışarıdan bakıldığında harap bir ev gibi görünse de aslına uygun bir şekilde restore edilirse çok daha yüksek fiyatlara satabiliyoruz. Restore edilen taş evler 1,5 ile 2 milyon lira arasında. İlçedeki bazı lokasyonlarda 4 milyon liraya kadar bu şekilde gayrimenkul bulunabiliyor.” dedi.

Otoyol ve Körfez Geçiş Projeleri

İnsanların artık kalabalık şehirlerden bıktığını, İstanbul-İzmir otoyolu bağlantısının kurulmasının onlara bir fırsat oluşturduğuna işaret eden Güleroğlu, özellikle emekliliği yaklaşan vatandaşların toprakla uğraşabilecekleri, denize yakın olan arazileri tercih ettiğini kaydetti.

İzmir kıyılarının önemli bölümünün doğal ve arkeolojik SİT vasfıyla korunduğunu, talebi karşılayabilecek oranda gayrimenkul bulunmadığını anlatan Güleroğlu, bu nedenle özellikle otoyola yakın bölgelerdeki fiyatların hızlı arttığına işaret etti.

Ege'nin

İzmir genelinde gayrimenkul yatırımları için imarlı arazi bulmakta sıkıntı yaşandığını, yüksek katlı yapılaşmada Çiğli, müstakil yapılarda ise Urla’nın öne çıktığını anlatan Güleroğlu, İzmir Körfez Geçişi projesinin hayata geçmesinin de gayrimenkul fiyatları etkileyeceğini savundu.

“Fiyatlar artacak beklentisi”

Urla’da 15 yıldır emlak danışmanlığı yapan Yeşim Yılmaz ise Karaburun Yarımadası’nın Türkiye’de gayrimenkul fiyatları en hızlı artan bölgeler arasında yer aldığını söyledi.

Müşterilerinin büyük bölümünün İstanbul’dan geldiğini, arazi ve evlerle ilgilenenlerin önemli bölümünün alım yaptığını anlatan Yılmaz, gayrimenkul sahiplerinin “fiyatlar daha da artacak” beklentisine girdiğini, bunun spekülatif etki yarattığını ifade etti.Ege'nin


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/on5y/public_html/wp-includes/functions.php on line 5464

Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/on5y/public_html/wp-content/plugins/really-simple-ssl/class-mixed-content-fixer.php on line 107