Cengiz Han’ın 20 liderlik sırrı

Tarih
Kıymetli tarihçi Nadir Devlet’in kaleme aldığı bir makalede Cengiz Han’ın karakteristik özelliklerine de vurgu yapılıyor. 1. Güven hediyeden kıymetlidir Cengiz Han’a göre liderler için muhatabına verd...
EMOJİLE

Kıymetli tarihçi Nadir Devlet’in kaleme aldığı bir makalede Cengiz Han’ın karakteristik özelliklerine de vurgu yapılıyor.

1. Güven hediyeden kıymetlidir

Cengiz Han’a göre liderler için muhatabına verdiği güven hediyelerden daha mühimdi. İyi bir yöneticinin emri altındakilere güven aşılaması gerektiğinin, insanların yöneticilerine duyduğu güveni yitirmeleri halinde başka arayışlar içine gireceklerinin, neticede herkesin öncelikle kendini ve geleceğini kollamak zorunda kalacağının farkındaydı.

2. Kim sadık,kim değil, iyi bil

Cengiz Han insanlara ne kadar yaklaşılacağını, karşısındakinin yaradılışına göre sadakatinin nasıl kazanılacağını çok iyi biliyordu. Kendisine zor günlerinde yardım edenleri asla unutmadı. İhanet edenleri ya da buna tevessül edenleri de. Etrafındakilere karşı cömertti. Kendi yanında cesaret ve sadakatle hizmet edenleri statüleri ne olursa olsun onurlandırırdı.

3. Evde adalet,ülkede adalet

Cengiz Han aile bağları yüzünden zaaf göstermemiş ve yeri geldiğinde en yakınını dahi cezalandırmıştı. Ancak kendi soyundan gelenleri ortadan kaldırmanın tehlikeli olduğunun bilincindeydi. Miras ve görev paylaşımı adil bir şekilde yapılmazsa kardeşler ve akrabalar arasında kavga çıkması her zaman muhtemeldi. Bu sebeple kendinden sonraki imparatorun uzlaşma yoluyla seçilmesini sağladı. Neticede üçüncü oğlu Ögedey varisi seçildi.

4. Disiplin olmadan güçlü sayılmazsın

Vücudu için demirden bir disiplin geliştirmişti. Kendisini kış boyunca çıktığı sürek avlarında denerdi.

5. Kurallar, kurallar, kurallar

Bir yöneticinin, ne kadar dirayetli, zeki ve bilgili olursa olsun kurallar olmadan tesirli ve kalıcı olamayacağını kavramıştı. Kurallar mutlaka yazılı olmalıydı. Kurallar ve bunların tatbik edilmesini sağlayacak, gerektiğinde uymayanları cezalandıracak bir otorite olmadan ilerlemek mümkün değildi. Şüphesiz çıkar hırsıyla kuralları hiçe sayan müteşebbisler olacaktı. Ancak bunlar eninde sonunda kanunun pençesine düşecek ve hüsrana uğrayacaklardı.

6. Kalıcı yönetim yoksa otorite zayıflar

ken­dilerinden üstün bir ülkeye yaptıkla­rı ilk seferdi. Bu tecrübeyle yerleşik topluluk ve medeniyetleri tanıdılar. Bu ülkeleri ele geçirmek için tekno­lojinin ne kadar önemli olduğunu kavradılar.

Buhara’da iki tarafta sıra sıra evleri, tuğla duvarlı sarayları ve büyük bina­ları gördüğünde şaşkınlığa uğramıştı. Kafkasya ve Rusya seferleri de Moğol­lar için büyük bir tecrübe olmuştur. Buralardan topladıkları bilgiler saye­sinde söz konusu coğrafyaya asırlarca hükmedebildiler.

15. Bir bilene sor

Yöneticilerin başarılarında danış­manların payı büyüktür. Ancak gerek­tiğinde karşı çıkabilen danışmanlar yöneticiyi hata yapmaktan koruyabi­lir. Bunun farkında olan Cengiz Han farklı uluslardan danışmanlarla çalış­tı. Bilgi ve yeteneklerinden faydalan­dı. Böylece hata riskini en aza indirdi. Onun yönetiminde bir çoban, general veya bir düşman, danışman olabilirdi. Kendine hizmet edenlere Moğol olsun ya da olmasın cömert davranırdı. Do­layısıyla yabancılar da Cengiz’in hiz­metinde çalışmak isterlerdi.

16. Yeniliğe açık ol

Ele geçirdiği ülkelerin yönetim sis­temlerini alırdı. Yazının, bürokrasinin ve siyasî danışmanların gereğine inan­mıştı. Cengiz ve sonrasındaki dönem­de sağlanan istikrar, diğer adıyla Pax Mongolica (Moğol Barışı) ticaretin en geliştiği dönemlerden biri olmuştur.

17. Rakibini tanı

Sözkonusu zenginlikse rekabet ve akla gelmedik entrikalar kaçınılmaz­dır. Tarihte birçok hanedan bu çekiş­meler yüzünden yok olmuştur. Bunun şuuruna varan Cengiz Han adımla­rını dikkatle attı; entrika çeviren ve insanları birbirine düşürenlere karşı temkinli davrandı. Rakiplerine fırsat vererek hata yapmalarını bekledi.

18. Kazanamayacağın sefere çıkma

Düşmanlarından işe yarayanları ortadan kaldırmaktansa onlardan faydalanmayı tercih ederdi. Düşman ordusundaki en iyi asker ve silah uz­manlarının canını bağışlar, ordusuna katardı. Düşmanınki ile kendi gücünü kıyaslayarak savaşa girer, hasımları hakkında yeterince bilgi topladıktan sonra doğru zamanı beklerdi. Kaza­namayacağı sefere çıkmazdı. Gerek Kıpçaklar, gerekse Ruslar Moğolları küçümsedikleri, Moğolistan, Çin ve Türkistan’da neler yaptıklarını bilme­dikleri için yenildiler. Bu sayede Mo­ğol orduları Avrupa’nın içlerine kadar girebildi.

19. İnan ki ölümsüz olasın

Dünyaya belli bir görev üzere geldi­ğine ve bu görev için Tanrıdan destek göreceğine inanmıştı. Bu inanç onu maneviyata yönlendirdi. Taoistleri vergiden muaf tuttu. Müslümanların dinleri için öldüğünü gördü, etkilen­di. Ülkesinde herkes dinini yaşamakta özgürdü.

20. Basit yaşa, dua et

Lükse itibar etmez, göçebelik gele­neklerini ve basit hayat tarzını sürdü­rürdü. Ancak gerektiğinde ihtişam ve gösterişten faydalanmıştır. Bilhassa önemli karar arifelerinde kutsal Bur­han Haldun dağına çıkarak inzivaya çekilir, dua ederdi. Taoist rahip Çang Çun’un kendisine önerdiği gibi dü­zenli bir hayatın ömrü uzattığına ina­nırdı. Sonsuza dek yaşamak mümkün olmasa da Cengiz Han’ın ölümsüzlü­ğü aramasına pek şaşmalı. Çünkü ebe­diyen var olmak düşüncesi insanoğlu­nun en büyük arzusudur.