Çanakkale geçilmez!

Tarih
Hikmet Yıldırım “ Evet, insan ruhunu yenmek mümkün olmuyor. Dünyada hiçbir ordu bu kadar sürekli ayakta kalamaz. Sadece bugün 1800 şarapnel attık. Aylardan beridir savaş gemilerimiz mevzilerini bombal...
EMOJİLE

ÇANAKKALE

Hikmet Yıldırım

“ Evet, insan ruhunu yenmek mümkün olmuyor. Dünyada hiçbir ordu bu kadar sürekli ayakta kalamaz. Sadece bugün 1800 şarapnel attık. Aylardan beridir savaş gemilerimiz mevzilerini bombalıyor. Son derece hırpalanmış Türkleri Allah’larından ayırmak için başka ne yapılabilir?”

                                                       Müttefik Orduları Başkomutanı General Jean Hamilton

18 Mart Dünya tarihinde eşine az rastlanan zaferlerden birinin gerçekleştiği gündür.

Bugün 101. yılını kutladığımız bu zafer, milletimize ve İslâm âlemine hayırlı olsun.

1915 yılında, Batı’nın Haçlı sürüleri, Çanakkale Boğazını geçmek, İstanbul’u almak, İslam’ın son kalesini ele geçirmek ve son ordusunu yok etmek istiyorlardı. Dinimiz, vatanımız, milletimiz, namusumuz –kısaca- her şeyimiz tehlikedeydi. Yedi dünya devletinin meydana getirdiği Haçlı ittifakının vahşi saldırıları karşısında etten ve kemikten kaleler kurarak direnen ve tarihin altın sayfalarına, altın harflerle ÇANAKKALE GEÇİLMEZ! ibaresini yazan yorgun bir millet ve ümmet vardı. Bu, bedeli ağır şanlı zaferi kutlarken, dün Çanakkale’de karşımıza dikilenlerin kimler olduğunu? Niçin memleketlerinden binlerce kilometre uzaklıktaki bu yerlere geldiklerini? Ne yapmaya çalıştıklarını? Çok iyi bilmeliyiz. Bugün buna her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır.

Çanakkale Boğazı’na saldıran Haçlı sürüleri, yanlarında İngilizce-Osmanlıca harflerle bastırdıkları paralar getirmişlerdi. Galibiyetten o kadar emindiler ki, işgal edecekleri İstanbul’da alışverişin, ticaretin devam etmesi için para bile bastırmışlardı. Sadece bu bile, ne yapmak istediklerini, niyetlerinin ne olduğunu anlamamız için yeterli sanırım.  Fakat düşünemedikleri bir şey vardı: Allah için yola çıkmış, Allah adına ve Ona kavuşmak için gözünü kırpmadan canını feda edecek kahraman vatan evlatlarının karşısında kim durabilirdi, durulamazdı, duramadılar da… General Hamilton’un yanıldığı husus, bu işte. Allah’a kavuşmak için, şehitlik mertebesine ulaşmak için çırpınan insanların mağlûp olmaları mümkün değildir.

Merhum M. Akif’in Çanakkale Şehitleri şiirinde ifade ettiği gibi; “Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela.” olan soysuzlar, perişan bir şekilde, geldikleri gibi geri gittiler.

Tarihinde Çanakkale gibi şanlı zaferleri olan kaç millet vardır, dünyada?

Mehmet Akif’in,  “Çanakkale Şehitlerine” şiirinin dışında, bu büyük zaferle ilgili kaç şiirimiz var? Kaç filmimiz var? Kaç roman yazdık bu konuda? Kaç hikâyeye konu oldu bu olay? Ben çok fazla bir şey hatırlamıyorum. Şehitlerimizin mezarlarını bile son on yılda yaptık. Gidin Anzaklar’ın, İngilizler’in, mezarlarına bir bakın ve bizimkilerle kıyaslayın…

Ve o mezarları ziyaret ederken şehitlerin memleketlerine de bir bakın… Kimi İstanbullu, kimi Çanakkaleli, kimi Antepli, kimi Trabzonlu, kimi Şamlı, kimi Bağdatlı, kimi Medineli, kimi Filistinli, kimi Ürdünlü, kimi Tunuslu, kimi Boşnak, kimi Türkmen, kimi Gürcü, kimi… Bir ümmetin hepsi bir arada, omuz omuza yatıyorlar. Tıpkı siperlerde birlikte savaştıkları gibi…

Bugün ABD’nin önderliğinde İngiltere, AB ülkeleri, Siyonist İsrail, Rusya; Vatikan, Soros vb. HAÇLI İttifakı -kısaca- ŞER CEPHESİ Okyanusların Ötesinden, Kıta Avrupası’ndan toplanıp geldiler, tüm güçleriyle Osmanlı Topraklarına, topraklarımıza, İslâm Beldesine çöktüler… “Bu, bir Haçlı savaşıdır.” dediler… “Bin yıl sürecek.” dediler… Yüz yıl önce yarım bıraktıkları işlerini tamamlamaya çalışıyorlar… Afganistan’ı işgal ettiler, Irak’ı paramparça ettiler… Suriye’yi bölüyorlar. Mısır’daki Müslümanlar Sisi zaliminin elinde inim inim inliyor, Libya perişan… Ortadoğu kan gölüne döndü ve bundan daha da kötüsü Müslümanları zihinsel olarak da paramparça ve birbirlerine düşman olarak bakmaları…

Yeniden bir Çanakkale gerekli, yeniden ümmet olma, birlik olma zamanı geldi. Yeniden ayağa kalkma ve şahlanma zamanı… Yeniden diriliş zamanı…

Üstat Necip Fazıl’ın, “ Yüz üstü çok süründün, ayağa kalk Sakarya!” mısralarında ifade ettiği gibi ayağa kalkmalıyız. Birlik olmalıyız. Aramızdaki farklılıkları bir tarafa bırakıp Allah’ın ipine sımsıkı sarılmalı, dağılıp ayrılmamalıyız.  Müslümanlar arasındaki hiçbir farklılık, Batı’yla, Şer güçleri ile aramızdaki düşmanlıktan daha önde olamaz. Başka çıkar yol yok.                                                                                                                          Hikmet YILDIRIM