İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nin ‘Nadir Eserler Bölümü’, Sultan Abdulhamid’in özel kütüphanesidir ve hükümdarın 33 senelik iktidarı sırasında binbir zahmetle toplayıp Yıldız Sarayı’na getirttiği her biri birbirinden kıymetli kitapları barındırır. Yıldız Sarayı’nın 31 Mart ayaklanmasından sonra defalarca uğradığı yağmalardan kurtulabilmiş tek bölüm olan kütüphane, Cumhuriyet’in ilanından sonra kararname ile İstanbul Üniversitesi’ne verilmiştir, uzun seneler ciddi bir ilim merkezi olan kütüphane, Pof. Kemal Alemdaroğlu’nun döneminde talana uğradı.
Alemdaroğlu’nun eseri!
Murat Bardakçı’nın yaptığı araştırmalara göre, kütüphanenin Prof. Alemdaroğlu’nun yönetiminde olduğu dönemde, kitaplıklar ‘yer sıkıntısı’ gerekçesi ile rektörün talimatıyla kapatıldığı, kitaplar kolilere doldurulup mahzenlere atıldığı öğrenildi. 1999 depremiyle hasar gören ‘Nadir Eserler Bölümü’ binasının hasar görmesi üzerine uzun bir dönem tadilata girdiğini söyleyen Bardakçı, aynı dönem, üzerinde üniversitenin damgasını taşıyan kitapların dükkanlarda, mezatlarda ve sergilerde görülmeye başlandığını bazı kolilerin ise kamyonlarla çöpe gönderildiğini kaydetti.
Binlerce cilt kayıp
Araştırmalar, binanın daha sonra tekrar hizmete açıldığını, Alemdaroğlu’nun seminer kitaplıklarındaki eserleri yeniden eski yerlerine taşındığını ancak binlerce cildin kayıp olduğunu gösterdi. Bu binlerce kitabın âkıbetini, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan Taksim’deki Atatürk Kitaplığı’nın müdürü Ramazan Minder, bundan birkaç ay önce ortaya çıkardı. Bazı kitap kolleksiyonerleri, çöpe atılan koliler dolusu kitapları bulmuş, satın almış ve kendi kütüphanelerine koymuşlardı.
İBB’den destek
Sultan Abdülhamid’e ait olan eserlerin toparlanabildiği kadarının yeniden bir kütüphaneye gitmesi için gerekli finansmanı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş sağladı ve Atatürk Kitaplığı’nın müdürü Ramazan Minder 4 bin 500 kadar eseri geçtiğimiz aylarda satın alarak başında bulunduğu Atatürk Kitaplığı’na yerleştirdi.
Moğal katliamından beter
Moğolların 1258’de Bağdatı işgali srasında gerçekleştirdiği ‘kitap katliamı’ndan daha beter olduğunu söyleyen Bardakçı, Alman İmparatoru İkinci Wilhelm’in üzerine kendi anteti ile Hohenzollern Hanedanı’nın armasını bastırdığı ve Abdülhamid’e hediye ettiği kitapların da çöpe gittiğini araştırmalarına ekledi.
Yıldız Sarayı’na nakledilmeli
Kitapların ‘Cumhurbaşkanlığı İstanbul Külliyesi’ haline gelecek olan Yıldız Sarayı’na nakledilmelerini öneren Bardakçı “Türkiye’nin vaktiyle en mükemmel ve en zengin kitaplıklarından olan İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Bölümü’ndeki emsalsiz eserleri çöplüğe lâyık gören üçlüden; yani her biri ‘Profesör’ unvanını taşıyan Kemal Alemdaroğlu’ndan, Kemal Gürüz’den ve Meral Alpay’dan işledikleri cürmün hesabının sorulması gerekir!”/Karar.com