1932-1939 Arası Türk Dış Politikası;
TÜRKİYE’NİN MİLLETLER CEMİYETİNE GİRİŞİ
*Milletler Cemiyetinin kurulma çalışmalarının yapıldığı dönemde Türkiye’nin uluslararası ilişkilerde varlık gösterebilecek bir siyasi durumu yoktu.
*Paris Barış Konferansı’ndan sonra kurulmuş olan cemiyet, oluşturulmaya başlanan düzenin kusursuz işlenmesi için çaba sarf eder görüntüdeydi.
*Cemiyetin Musul Sorunu sırasında İngiltere’den yana tutum sergilemesi Türkiye’nin tepkisini çekti ve üye olma sürecini geciktirdi.
*1930’dan itibaren Avrupa’da güç dengelerinde yaşanan değişmelere bağlı olarak Türkiye, Milletler Cemiyetiyle de ilgilenmeye başladı.
*1932’de Milletler Cemiyeti Genel Kurulu, Türkiye’yi oy birliğiyle kabul etti.
BALKAN ANTANTI (1934)
*Balkanlardaki yakınlaşma süreci 1930’daki Türk-Yunan iş birliğinin sağlanması ile başladı.
*Almanya’da kurulan Nazi Partisinin iktidara geçmesi ve İtalya’nın Balkanları vadedilmiş toprakları olarak ilan etmesiyle hız kazandı.
*Bulgaristan, Yunanistan ile yaşadığı Batı Trakya sorunu nedeniyle bu çalışmalardan uzak kalmayı tercih etti.
*Türkiye ile Yunanistan arasında başlayan yakınlaşmaya, daha sonra Yugoslavya ve Romanya da katıldı.
*Bu dört devlet ortak tehlikeye karşı Balkan Antantı’nı imzaladı (9 Şubat 1934)
*Balkan Antantı ile üye devletlerin sınırları güvence altına alındı.
*Balkan Antantı’nınesas amacı, ortak düşman sayılan Almanya ve İtalya’ya karşı birlikte savunma bloğu oluşturmaktı.
MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ (1936)
*Türkiye, Lozan Barış Antlaşması’yla bir arada imzalanan Boğazlar Sözleşmesi’nin getirdiği kısıtlamalardan dolayı gittikçe artan bir kaygı içerisindeydi.
*Almanya, Versay Antlaşması’nı tanımadığını ilan etti.
*İtalya’da yükselen faşizm, Akdeniz Havzası’nı yayılma alanı olarak gördüğünden saldırgan tutum sergilemeye başlarken Japonya’da aşırı milliyetçiler yönetimdeki etkileri artırarak yayılma planları uygulamaya giriştiler.
*Türkiye’nin Boğazların statüsünde değişiklik yapılması yolundaki isteği, Lozan Boğazlar Sözleşmesi’ni imzalayan devletler tarafından olumlu karşılandı.
*İngiltere ve Sovyetler Birliği Türkiye’yi bu konuda desteklediler. Bu gelişmeler sonucunda 20 Temmuz 1936’da imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’yle;
*Boğazlar Komisyonu kaldırıldı.
*Boğazlarda askerden arındırılmış olan bölgede Türkiye’nin asker bulundurmasına izin verildi.
*Ticaret gemilerinin Boğazlardan geçişi serbest bırakıldı. Buna karşılık yabancı savaş gemilerinin geçişleri sınırlandırıldı.
SADABAT PAKTI (1937)
*Türkiye, İran, Irak ve Afganistan, 8 Temmuz 1937’de Tahran’daki Sadabad Sarayı’nda ‘’Sadabad Paktı’’ adını alan antlaşmayı imzaladılar.
HATAY’IN ANAVATANA KATILMASI (1939)
*Türkiye ile Fransa arasında 20 Ekim 1921’de imzalanan Ankara Antlaşması, Suriye sınırları içinde bırakılan Hatay ve İskenderun’a özel bir yönetim şekli tanınmıştı.
*Fransa ‘’manda’’ yönetimi altında bulunan Suriye’ye 1936 yılında bağımsızlık vermeyi kararlaştırınca Hatay’ın statüsünün ne olacağı konusu ortaya çıktı.
*Türkiye İskenderun’a bağımsızlık verilmesini istedi.
*Milletler Cemiyeti, Hatay’ın iç işlerinde bağımsız, dış işlerinde Suriye’ye bağlı ‘’ayrı bir siyasi yapı’’ olmasını kabul etti.
*Yapılan seçimlerde, Hatay’da oluşturulacak olan Meclisin 40 üyeliğinden 22’sini Türkler kazandı.
*Meclis, 2 Eylül 1938’de yaptığı ilk toplantıda Bağımsız Hatay Cumhuriyet’ini ilan etti ve Tayfur Sökmen devlet başkanı oldu.
*23 Haziran 1939’da Türkiye ile Fransa arasında yapılan anlaşmayla Hatay’ın Türkiye’ye katılması kabul edildi.
*Hatay Cumhuriyeti 30 Haziran 1939’da Türkiye sınırları içine katılacaktı.
Abid Yaşaroğlu Hocanın Ders Notlarından…