Sena Gece: Vadedilmiş Topraklar Projesi (Büyük Ortadoğu Projesi)

Fikir
Yazarımız Sena Gece bu haftaki yazısında Büyük Ortadoğu Projesini inceledi. Yer altı ve yer üstü kaynaklarının zenginliği ve semavi dinlere beşiklik etmesiyle dünyanın kalbinde yer edinen Ortadoğu nas...
EMOJİLE

Yazarımız Sena Gece bu haftaki yazısında Büyük Ortadoğu Projesini inceledi.

Yer altı ve yer üstü kaynaklarının zenginliği ve semavi dinlere beşiklik etmesiyle dünyanın kalbinde yer edinen Ortadoğu nasıl bir oyunun içerisinde?

2003’te 43. Başkan Bush hükümeti tarafından “Büyük Ortadoğu Projesi” adıyla duyurulan bu proje, ABD’nin 1920’de İngiltere’nin yaptığı gibi bölgede böl-yönet taktiğini uygulaması, Ortadoğu’da ciddi yıkımlar meydana getirmesi ve İsrail’i emniyet altına alma amacı gütmesidir.

Diğer bir deyişle İslam dünyasının bel kemiğini kırmaktır.

Amerika’nın söylemlerindeki Büyük Ortadoğu Projesi bizlere şu şekilde sunulmuştur:

  • Projede belirtilen bölgelerdeki istikrarı sağlamak
  • Teröre destek veren ülkelerle savaşmak
  • Filistin ile İsrail arasındaki anlaşmazlığı çözmek
  • Ortadoğu ülkelerinde ekonomik gelişmeye katkıda bulunmak

Büyük Ortadoğu Projesi, dünya kamuoyuna Fas’tan Çin sınırına kadar 22 ülkenin siyasi ve ekonomik coğrafyasının değiştirilmesi olarak  sunuldu.

Sunulanlar kulağa hoş gelse de Amerika’nın asıl hedeflerini tahmin etmekte zorlanmamalısınız. Gerçek hedefler:

  • Amerika nüfusunun Ortadoğu’da çoğalması
  • Ilımlı İslam anlayışını yaymak
  • Enerji kaynaklarını ele geçirmek
  • Terörist ilan ettiği devletlerin kitle imha silahlarını yok etmek

Netice olarak Büyük Ortadoğu Projesi, Ortadoğu’nun Müslüman ülkelerini demokratik, seküler ve aydın topluluklara dönüştürmek için yaptığı bir plan değildir.

İtilaf devletlerinin 2.Dünya Savaşı’ndan sonra dünyayı pay etmesindeki açgözlülüğü bu sefer Ortadoğu’da görüyoruz. Amerika her zamanki gibi yapacağını yapıyor. İnce düşünülmüş bu haince projesine diğer devletleri de ortak ediyor etmesine ama pastadan pay kaptırması da olası değil. Amaç işlediği, işleyeceği suçlara ortaklar bulmak. Diğer devletler de petrolden, topraktan, iktidar gücünden nasiplerini alabilmek uğruna Büyük Ortadoğu Projesi’ne genişletilmiş bir hırsla ortaklar. Evet, genişletilmiş diyorum çünkü Büyük Ortadoğu Projesinin çerçevesi genişletilerek ”Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Ülkeleri Projesi” haline getirilmiştir.

Bugün üzerinde oyunlar oynanan, ciddi savaşların olduğu, sahasında terör örgütlerinin yuvalandığı Suriye, bünyesinde barındırdığı savaşın 9. yılını doldurmaktadır. ABD, Rusya, Fransa, İsrail, İran gibi devletler Suriye üzerinde çeşitli çıkarlar gözetirken Türkiye’nin asıl hedefi sınır güvenliğini sağlamak. Geçtiğimiz yıl ANSİAD’ın toplantısında konuşma yapan eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, “PKK Suriye’de sizin hudutlarınız boyunca yapılaşmaya, devletleşmeye girecek böyle şeyi Türkiye kabul edebilir mi? PKK, terör örgütünün uzantısı olan YPG, PYD Suriye’nin kuzeyinde yapılanmaya gidiyor. Toprak kontrolüne kadar neredeyse Suriye’nin 3’te 1’i. Yönetim var, idare var, bir de silahlı gücü var. Burada devletleşmeye giden yapılanmayla karşı karşıyayız. Türkiye’nin böyle bir şeyi kabul etmesi mümkün değil” diyerek Türkiye’nin Suriye meselesini ortaya koymuş oldu.

Bu ahlaksız projede onların yapabileceklerinin ve bizim onların saldırılarına karşı yapabileceklerimizin farkında mıyız? Bu noktada şu önerilere ihtiyacımız olduğu kanısındayım:

  • Özü itibariyle İslam bir bütün olarak ele alınmalıdır. “Radikal” ve “Ilımlı” İslam algısı engellenmelidir.
  • Tüm İslam ülkelerinde ABD projesine karşı konferanslar, gösteriler ve toplantılar yoluyla sivil toplum kuruluşları bazında geniş katılımlı bir pakt oluşturmalıdır.
  • Türkiye, coğrafik özellikleriyle de dışında kalmadığı bu projenin hedeflerini iyi okumalıdır.
  • Bu büyük projenin olayları daha geniş bir pencereden yorumlanmalıdır

Ve en önemlisi de millet olarak her daim bir bütün olunmalıdır.

SENA GECE’NİN TÜM YAZILARINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ