Ursula K. Le Guin tarafından 1974’te yazılmış ütopik bir bilimkurgu romanı olan Mülksüzler kitabından muhteşem alıntılar…
- Bir hırsız yaratmak için, bir sahip yaratın; suç yaratmak istiyorsanız, yasalar koyun.
- Balığı tanımak için yüzmeye, yıldızı bilmek için parlamaya gerek yok.
- Eğer bir şeyi bütün olarak görebilirsen, hep güzelmiş gibi görünür. Gezegenler, yaşamlar… Ama yakından bakıldığında bir dünya yalnızca toz ve kayadan oluşur. Günden güne yaşam daha da zorlaşır, yorulursun, ritmi kaçırırsın. Uzaklığı ararsın -ara vermeyi. Dünyanın ne kadar güzel olduğunu görmenin yolu, onu ay gibi görmekten geçiyor. Yaşamın ne kadar güzel olduğunu görmenin yolu ölümün bakış açısından bakmaktan geçiyor.
- Cinsellikte bile bencillik ediyorlar. ‘Eş’siz kişilerin önünde birbirini okşayıp sevişmek en az aç insanların önünde yemek yemek kadar kaba bir davranıştır.
- İnsanlar genellikle birbirlerine çok yakından dikkatle bakmazlar, eğer anneyle çocuk, doktorla hasta ya da iki sevgili değillerse.
- Aslında hiç düşünmemek her zaman daha kolay. Şirin, güvenli bir hiyerarşi bulup yerleş. Değişiklik yapma -onaylanmama tehlikesine düşme- iş arkadaşlarını rahatsız etme. Yönetilmeye izin vermek her zaman en kolay şey.
- Doyum zamanın bir işlevidir. Zevk arayışı döngüseldir, yinelenir, zamandışıdır. İzleyicinin, heyecan arayanın, rastgele cinsel ilişkide bulunanın çeşitlilik arayışı hey aynı yerde son bulur. Bir sonu vardır. Sona erer ve yeniden başlamak zorunda kalır. Bir yolculuk ve dönüş değildir; kapalı bir çevrimdir, kilitli bir odadır, bir hapishanedir.
- Sahip olmanın suçundan ve ekonomik rekabetin yükünden arınmış bir çocuk, yapılması gerekeni yapma iradesi ve bunu yaparken coşku duyma yeteneğiyle büyüyecektir. Kalbi karartan, gereksiz çalışmadır. Emziren annenin, eğiticinin, başarılı avcının, iyi aşçının, becerikli ustanın, gereken işi yapan ve iyi yapan herkesin sevinci -bu kalıcı coşku belki de insan yakınlığının ve bir bütün olarak toplumsallığın en derin kaynağıdır.
- “Kıyıya vurmadıkları sürece, balıklar suyun farkında değildirler.”
- Ölmek, kendini yitirmek ve diğerlerine katılmaktır. O ise kendini kurtarmış, diğerlerini yitirmişti.
- Devrimi satın alamazsınız. Devrimi yapamazsınız. Devrim olabilirsiniz ancak. Devrim ya ruhunuzdadır, ya da hiç bir yerde değildir.
- Düşünceler baskı altına alarak yok edilemez. Onlar ancak dikkate alınmayarak yok edilebilir. İşte bizim toplumumuzun yaptığı da bu !
- Ey doğu ışığı, parla ki
Uyuyanlar uyansın!
Vaat yerine gelsin,
Karanlık aydınlansın