Hazırlayan: Pınar YILDIZ
Taksim Meydanı’nda hemen Gezi Parkı’nda… Merdivenleri çıkıpta şöyle bir etrafa bakınca o sahaflardan esen eski kitap kokusunu hemen hissediyorsunuz. Varyemez Amca’nın altınlarının içine dalıp sonsuz neşeyle dolması gibi kitapların içine dalıp hepsini gözden geçirmek, eski sayfaların içinde kaybolmak istiyorsunuz. Ancak cebinizdeki para buna karar veriyor tabi ki…
Kitap sever iki arkadaşımla beraber gittik Taksim Sahaflar Festivali’ne. Merdivenleri çıkarken hepimiz alacağımız kitapları çoktan belirlemiştik. Karşınıza çıkan ilk tezgahtan başlıyorsunuz kitapların büyülü dünyasına girmeye. Öyle hemen gidip çıkarım diye düşünüyorsanız, biz sizi baştan uyaralım, bu çok zor… Çünkü sadece bir tezgah başında bile 30-35 dakika geçirebiliyorsunuz. Bunu 65 sahaf dükkanıyla siz çarpın artık… Yani size tavsiyemiz, şöyle ayaküstü uğramalara bırakmayın! Bir gününüzü bu festivali gezmeye, kitaplar arasında kaybolmaya bırakın. Çünkü buna değecek ve belki de uzun zamandır aradığınız o kitaba burdaki bir sahafta rastlayacaksınız.
Tabi sahaflar festivali deyince, tezgahların ya da küçük sahaf dükkanlarının sadece kitaplardan oluştuğunu düşüneyin.
Geçmişe dair pek çok şey bulabiliyorsunuz. Eski plaklardan sinema afişlerine, siyah beyaz hatıra fotoğraflarından kartpostallara, oyunlardan eski dergilerin ilk sayılarına kadar daha pek çok şeye de rastlıyorsunuz…
Değerli koleksiyonlar da ilginizi çekebiliyor. Mesela, hisse senetleri koleksiyonu…
Mehmet Akif 
Ersoy imzalı Safahat da var
Sahaf Can’ın sahibi Hanifi Can, özellikle hisse senetleri koleksiyonu yapmış. Cumhuriyet öncesi ve ilk yıllarına ait belgeler dikkat çekiyor. Örneğin İş Bankası’nın 1925 yılına ait hisse senedi baş köşede. İstanbul Menba Suları İdaresi’ne ait hisse senedi de grafik tasarımıyla dikkat çekiyor. Ayrıca Osmanlı tapularını, noter evraklarını merak ediyorsanız uzun uzun inceleme fırsatı bulabileceksiniz.
Atatürk’ün portresinin yer aldığı sigaralıklar da meraklılarını bekliyor. Bir başka dikkat çeken eser ise, Atatürk’ün yaşadığı tarihlere ait yabancı gazeteler. Bir gazetenin baş sayfasında Latife Hanım’ın Atatürk’ün elini öpmek üzere eğildiği siyah-beyaz fotoğraf var.
Sinema koleksiyonu yapanlar için bir nimet…
Sahaf Binbir’de Mustafa Mumcu eski Türk filmlerinin afişlerini bir araya getirmiş. 1950’li yılların orijinal sinema afişleri ve 1970’li yıllardan itibaren popüler olan çizgi romanlar heyecan verici. Zagor, Teksas, Tommiks, Mandrake, Kızılmaske çizgi roman serileri raflarda yer alıyor. Ayça Kitapçılık’ta, tarihi belge niteliğini taşıyan Osmanlı çini, kilim, kumaş motiflerinin yer aldığı kitaplar var. Mesela 1946 yılında basılan Türk Mimari Anıtları Osmanlı Devri Bursa’da İlk Eserler adlı kitapta çini desenleri ve nerelerde, nasıl kullanıldığı detaylarıyla anlatılıyor. Bir başka eserde ise Osmanlı döneminde kullanılan kumaş desenleri ve örnekleri yer alıyor.
Emin Nedret İşli’nin sahibi olduğu Turkuaz Sahaf, ciltleriyle öne çıkan kitapları sergiliyor. Birbirinden güzel, el işi ciltli yerli yabancı kitapları burada bulabilirsiniz. Bir Hint efsanesinin anlatıldığı Sakoontala adlı eserin cildindeki işçilik görülmeye değer. Sakoontala’nın satış fiyatı 2 bin 500 dolar.
Mehmet Akif Ersoy’un imzasının yer aldığı üç ciltlik Safahat adlı eseri, Türk tıp dünyasının 1820 yılında yazılan ilk anatomi kitabı Hamsei Şanizade adlı eser de Turkuaz Sahaf’ın standında…
27 Mayıs 1960 askeri yönetiminde Milli Birlik Komitesi Başkanı olan ve ardından da yeni hükümeti kuran Orgeneral Cemal Gürsel’in İstanbul İmam Hatip Okulu’nu habersizce yaptığı bir denetlemeyle ilgili siyah-beyaz fotoğrafı festival kapsamında inceleyebilirsiniz. Fotoğrafla ilgili tarihî bilgi şöyle: 1960’ta Demokrat Parti’yi tasfiye eden Cemal Gürsel’e imam hatip okullarının kapatılması gerektiğine dair rapor ve bilgiler verilir. Gürsel son kararını vermeden önce “Bana örnek bir okul gösterin.” diyerek, adı verilen İstanbul İmam Hatip Okulu’na bir gün ani bir ziyarette bulunur. İşte bu fotoğraf o anın kanıtıdır.
Sahaflarda bunun gibi onlarca hikaye var. Bir fırsat oluşturup, sahaflara giderseniz siz de tarihin gizli kalmış hikayelerini dinleyebilirsiniz. O yüzden bu festivali kaçırmayın…