Ağustos ayında yeni çıkan kitaplar

Kitap
Abdullah Güner’in haberi Ağustos [2013] ayında yeni çıkan kitapları sizler için bir araya getirdik. Bu ay yayınlanan kitaplar şöyle oldu:   PINAR YAYINLARI İ’lâmü’l-Muvakki’în-4 Cilt, İbnü&...
EMOJİLE

Abdullah Güner’in haberi

Ağustos [2013] ayında yeni çıkan kitapları sizler için bir araya getirdik. Bu ay yayınlanan kitaplar şöyle oldu:
 

PINAR YAYINLARI

İ’lâmü’l-Muvakki’în-4 Cilt, İbnü’l Kayyim El-Cevziyye, Çeviren: Behlül Düzenli, Muhammed Enes Topgül, 1768 Sayfa, 120,00 TL
İbn Kayyım eserinin başlarında ashâb tabakasından itibaren fıkhî bilgisiyle öne çıkan isimlere İslâm coğrafyası (emsâr) bağlamında temas eder ve müçtehit imâmlardan mezheplerin oluşumuna kadarki süreci genel hatlarıyla nazara verir.
Kitabın en dikkat çekici ve uzun bölümlerinden biri, yargı ve şâhitlik hukuku konularındaki ilk ve en önemli yazılı belge kabul edilen Hz. Ömer’in (ö.23/644) Ebû Mûsâ el-Eş‘ari’ye (ö.42/662-663) yazdığı mektubun uzunca tahlil edildiği kısımdır. Bu kısımda, mezkûr mektup cümle cümle ele alınarak şerh edilmiş, zaman zaman ana konudan da uzaklaşılarak konu ile doğrudan ilgili olmayan meselelere de yer verilmiştir.

On iki Emir: İsra Suresi Işığında Kur’ân Edebi, Abdullah Yıldız, 200 Sayfa, 10,00 TL
Bu çalışmada, İsra Suresi 23-39. ayetleri ışığında Kur’ân-ı Kerîm ‘edeb’ konusunu nasıl ele almıştır, ‘Kur’ân Edebi’ nedir, nasıl olmalıdır? Sorusunun cevabı aranmaktadır.

Ümmet Coğrafyası, Adem Özköse, 248 Sayfa, 12,00 TL
Ümmet Coğrafyası kitabı, farklı ülkelere yapılan seyahatler esnasında gerçekleştirilen birbirinden önemli görüşmelerin bir araya getirilmesiyle oluştu.
Kitapta Filistin’den Fas’a, Moro’dan Suriye’ye, Libya’dan Makedonya’ya, Kosova’dan Suud’a, Tunus’dan Yemen’e, İran’dan Patani’ye, Nepal’den Malezya’ya, Cezayir’den Pakistan’a, Latin Amerika’dan Arakan’a kadar uzanan güzergâhta nelerin olup bittiği, Müslümanların neler yaşadıkları, tecrübeleri, hangi imkân ve zaaflara sahip oldukları, Müslüman toplulukların umutları, beklentileri, gelecek perspektifleri, Türkiye’ye nasıl baktıkları konu ediliyor. Kitap bu yönüyle ümmetten haberler getiren bir çalışma olma özelliği taşıyor.

İZ YAYINLARI

Ayak İzlerinde Uğultu, Cihan Aktaş,  160 Sayfa, 10,00 TL
Cihan Aktaş yeni öyküleri ile yeniden okurun karşısında. Ayak İzlerinde Uğultu adı altında toplanan öykülerin ortak yanı, kalmakla gitmek, mekânla mekânsızlık, gitmekle kalmak, aşina olunanla yabancı olunan, ertelenen dönme düşüncesi, evin eşiğinde bekletilmek, mültecilik, umutlar, göçmenlik, kırgınlıklar, ve elbette keşfetmenin tedirginliği… Öyküler çok farklı seslere; yakındaki dünyalara, uzak diyarlara ait, fakat yeterince duyulmayan seslere başka dünya hayallerine kulak veriyor. Sınırlar ve sınırsızlığın imkânı arasında dönüp dolaşan kurgunun içinde bir yerde, birkaç yerde ister istemez bu duygular/durumlar anlatının içinden çıkıverir. Öyküleri okurken mutlaka sınıra ilişkin bir şeyler duyacaksınız. Anlaşılan o ki sınır kavramı Cihan Aktaş’ın öykülerinde hep vardı ve var olmaya devam edecek.

ÖTÜKEN NEŞRİYAT

Bir Darbenin Anatomisi, Yılmaz Öztuna, 480 Sayfa, 25,00 TL
Yılmaz Öztuna bu kitabında 1876 askeri darbesini, Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesi ve ölümü olayını bütün detayları ile anlatıyor. Bütün o dönemin şahitlerinin ifadelerini naklediyor. 1876 Darbesi, sonradan imparatorluk ve Cumhuriyet Türkiye’sinde yapılan diğer askerî darbelere örnek oluşturduğu için çok önemlidir.

Ateşi Yakmak, Ali Büyükçapar, 93 Sayfa, 8,00 TL
Ali Büyükçapar’ın şiirlerinden oluşan Ateşi Yakmak kitabı şiir okurlarını bekliyor.

Çok Muhim Proce / Amerikan Geyikleri, Fatih Şahin, 343 Sayfa, 20,00 TL
Televizyonda dizi ya da film izlemeyen var mı aramızda? Gününün birkaç saatini ekran karşında geçirmeyen? Hepimiz; bu sorunun cevabının ne olduğunun farkındayız esasında. Genellikle “Belgesel” ve “Açık Oturum” seyrettiğini söyleyenlerimiz soruyu farklı cevaplayacaklardır ama onların da toplumda sayıca pek fazla olmadığı aşikâr.
Yıllardır ekranlarımda arz-ı endâm eden üçüncü sınıf Amerikan dizilerini, filmlerini ve bunların oyuncularının çoğunu biliyoruz. En azından onlarla bir göz aşinalığımız var değil mi? İşte aşinâ olduğumuz o fimlerin ve oyuncularının “ipliğini pazara çıkaracak” bir çalşma bu.

Yurttaş Sokak, Emir Kalkan, 207 Sayfa, 17,00 TL
 Bir ucunda Çingeneler oturur Yurttaş Sokağın bir ucunda Ermeniler. Bir tarafta ezan okunur, bir tarafta çan çalar. Faytonlar, külhanbeyler, sesler, uğultular doldurur mahalleyi. Davul ve silah sesleri, kavga ve sarhoş naraları birbirine karışır. Hayat sokakta seğirtir gece gündüz, Çocuklar yarı çıplak zıplayıp durur, kadınlar çamaşır yıkar, erkekler sigaraları yakıp, dizilirler duvar diplerine… Eski Kayseri sokakları…

DERGÂH YAYINLARI

Toprak Ağalığından Sanayiciliğe [Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Kayserili Molu Ailesinin Hikayesi], Dr. Sait Molu, Hazırlayan: Mehmet Şahin, 374 Sayfa, 24,00 TL
1900’lü yılların başına kadar ‘büyük toprak ağası’ olan bir âileden gelen baba Ârif Molu, önce ticarete, sonra taşeronluğa, sonra demiryolu müteahhitliğine geçiyor ve sonra da sanayici oluyor. Çocuklarını yurtdışında okutuyor, onların yeni bir sanayici nesil olarak yetişmelerini sağlıyor ve onlarla birlikte âilede bir ‘burjuvalaşma’ süreci başlıyor. Böylece, yaklaşık altmış-yetmiş yıllık bir süre içinde, Molu âilesi, iktisadî, sosyal ve kültürel açıdan çok büyük bir değişim ve dönüşüm geçiriyor.

Kutadgubilig Felsefe-Bilim Sözlüğü, Ş.Teoman Duralı, 557 Sayfa, 35,00 TL
“Kutadgubilig Felsefe-Bilim Sözlüğü” –varlık öğretisi, bilgi öğretisi, bilim felsefesi, mantık, anlam, ahlâk ile din felsefeleri gibi– felsefe ile bilimlere –biyoloji/dirimbilim, coğrafya, fizik, kimya, matematik, toplum ile insan araştırmaları– ait Türkcedeki bellibaşlı ıstılâhları/terimleri sıralayarak bunların anlamlarını tarîf etmek; ayrıca Arapca, Farsca, Yunanca, Latince, Fransızca, İtalyanca, Ispanyolca, İngilizce, Almanca, Felemenkce, Danca ile Rusca, zaman zaman da Osmanlı Türkcesi çeşidinden dünyanın başta gelen büyük kültür dillerindeki karşılıklarını bildirmek arzusundadır. Böylece “Kutadgubilig” genel olanın yanısıra, Türkceden adı anılan dillere özgül felsefe-bilim ıstılâhları sözlüğü olma özelliğini de hâîzdir.

Geydim Hırkayı [Sefer Efendi’nin Sohbetleri], Hazırlayan: Adalet Çakır, 319 Sayfa, 16,00 TL
“Hiç kibirli olmayın, büyüklük taslamayın. İnsan küçüldükçe büyür. İnsanın kendini büyük görmesi şeytan fiilidir. Şeytana benzersin. Küçülürsen peygamber ahlâkı o, büyürsün. Aman ha! Hiç kimseyi hor hakir, kendinden küçük görme. Kendi nefsinden daha küçüğü yok. Duyabilene, anlayana sivrisinek saz, anlamayana kös de vursak az. Sakın büyüklenmeyin. Birbirinizi Allah için sevin. Sevgi oldu mu büyüklük olmaz artık, muhabbet hepsini siler. ‘Zerre kibri olan Cennet kokusu duyamaz’, diyor Efendimiz. E Cennet neymiş? Burada gecekonduya tavsın. Cennet’in ne olduğunu biliyor musun sen? Cennet’te Cemâl var. Hazreti Allah’ı göreceksin. Öyle, hâneye gittiğin zaman hâne sâhibi lâzım. Kuru boş evde insan olmaz. Cennet’in sâhibi Hazreti Allah…”

Erzurum’da Ramazan, H. Ömer Özden, 199 Sayfa, 10,00 TL
“Hiç kuşku yok ki Türk milleti, İslamiyet’i kabul ettiği ilk günden itibaren Ramazan ayını kendine özgü uygulamalarla kutlamıştır. Bu uygulamalar, mahyasından ilahisine, iftarından sahuruna, ekmeğinden yemeğine, davetlerinden eğlencelerine kadar bir kültür ve medeniyet oluşturmuştur.

Bu kitapta, Erzurum’a özgü Ramazan kültürünü anlatmaya çalışacağız. Böylece Erzurum’daki Ramazan kültürü ile diğer illerimizdeki Ramazan kültürleri arasındaki benzerlikler ve farklılıklar da kendiliğinden ortaya çıkmış olacaktır.”

AYRINTI YAYINLARI

Yarasalar, Marcel Beyer, 240 Sayfa, 15,00 TL
Seslere âşık bir adam. En ufak tıkırtıları duyacak kadar hassaslaşmış kulağıyla dinliyor dünyayı. Sesleri yorumluyor, seslerle düşünüyor, dünyayı kuşatmak için, duyduğu her sesi kaydetmek istiyor… Savaşın eşiğindeki Almanya’dan yükselen sesler ise öylesine kaotik, öylesine yaralı bereli, öylesine gürültülü ve ürkütücü ki irkiltiyor onu. Ancak o yine de kaydediyor sesleri ve Almanya’nın hikâyesini.

İşletme Hastalığına Tutulmuş Toplum, Vincent de Gaulejac, 288 Sayfa, 19,00 TL
Fransa’nın saygın klinik sosyologlarından olan Vincent de Gaulejac, İşletme Hastalığına Tutulmuş Toplum’da “işletme ideolojisi” ve “yönetsel tahakküm” olarak kavramsallaştırdığı bu paradigmanın yarattığı bireysel ve toplumsal tahribatı ele alıyor.

NESİL YAYINLARI

Mucize Avcısı, Metin Karabaşoğlu, 144 Sayfa, 9,00 TL
Her insan, aslında bir ‘mucize avcısı’ olarak doğar. Ama bazıları zaman içinde bu yeteneğini unutur, bazıları ise gün geçtikçe geliştirir. Yeter ki, gözlerimiz ‘bakmak’tan öte, görsün. Yeter ki, kulaklarımız ‘işitmek’ten öte, duysun. Yeter ki, her gün gözümüz önünde olup bitiyor diye, ‘sıradanlık’ perdesi örtmeyelim üzerlerine…

Şu güzelim kâinatta ‘olağan’ deyip geçiştirilecek hiçbir şey olmadığını, her şeyin ‘olağanüstü’ olduğunu görebilelim yeter ki… ‘Mucize avcısı’ nasıl olunur, merak ediyorsanız; gelin, beraberce iz sürelim…

Anneciğim Beni Tanıyor musun?, Hatice Kübra Tongar,   264 Sayfa, 25,00 TL
Beni, benim cümlelerimle tanı istedim. Hayatımın ilk yılında; “Nasıl gözükürüm?” “Neler yapabilirim?” “Neleri severim?” “Hangi oyuncaklarla oynarım?” “Sağlığım için hangi önlemlere ihtiyaç duyarım?” İşte bu kitapta bu sorularına cevap bulacak, gelişimimi ay ay okuyacaksın.

Can Simitleri, Cemil Tokpınar, 144 Sayfa, 7,00 TL
İşte bu kitap, ömre ömür ekleyen mübarek gün ve gecelerin faziletleri ve sırları ile teheccüd, tesbih, istihare, teravih, hacet, evvâbîn ve kuşluk namazları gibi can kurtaran, cana can katan can simitlerini keşfetmemiz için bizi kutlu bir yolculuğa çağırıyor.

Hasret, Halit Ertuğrul, 127 Sayfa, 7,00 TL
Bu kitap; Hasret ve Hikmet’in; iffetle, aşkla ve sadakatle yoğrulmuş, yürekleri yakan yaşanmış hikayesidir. Hasret çekenlere…

CAN YAYINLARI

Mavi / Bir Rengin Tarihi, Michel Pastoureau, Çeviren: İnci Malak Uysal, 661 Sayfa, 15,00 TL
Mavi rengin Avrupa toplumlarındaki tarihi, tam bir yön değiştirmeden ibarettir: Bu renk, Eski Yunanlılar ve Romalılar için pek önem taşımaz, hatta onların gözlerine kötü görünür. Oysa mavi, yeşil ve kırmızıyla karşılaştırıldığında, bugün Avrupa’nın her yerinde açık ara farkla en sevilen renktir.
Michel Pastoureau’nun çalışması, Antik Çağ ve Ortaçağ toplumlarından modern çağa kadar, söz dağarcıkları, kumaşlar ve giysiler, günlük yaşam, simgeler gibi mavi rengin toplumsal pratikleri ile edebî ve sanatsal yaratımdaki yeri üzerinde durarak bu yön değiştirmenin tarihini anlatıyor. Aynı zamanda mavinin çağdaş dönemdeki üstünlüğünü değerlendiriyor; kullanımlarının ve anlamlarının bilançosunu çıkarıyor, geleceğini sorguluyor. Pastoureau, renklerin de bir tarihi ve hayatı olduğunu, mavinin heyecan verici macerasıyla gözler önüne seriyor.

TÜRK EDEBİYATI VAKFI YAYINLARI

Ruh Hekiminin Hatıraları, Prof. Dr. Ayhan Songar, 136 Sayfa, 11,00 TL
Ruh hekimliği konusunda Prof. Dr. Ayhan Songar çoktan efsaneleşmiş bir isimdir. Binlerce kişiyi ruh sağlığına kavuşturan bu büyük hekimimiz, meslek hayatında kimleri gördü, neler yaşadı? Bu eserde onun kaleminden bazen gülecek, bazen hüzünlenecek, çoğu zamanda ibret alıp düşünerek okunacak zengin bir hatıralar demeti yer alıyor.

İrfan ve İnsan, Ahmet Kabaklı, 168 Sayfa, 13,00 TL
Bu eserde, şöhretini ve kalemini lüks bir hayat yaşamak için değil de, milletinin huzurlu ve gelişmiş bir istikbali için kullanan ve bu uğurda varını yoğunu ortaya döken bir ideal adamının şimdiki ve gelecek kuşaklarca örnek alınacak gayret ve çırpınışları yankılanıyor.

Allah’a Dönüş, Muhâsibî, 144 Sayfa, 11,00 TL
İnsan psikolojisini en iyi bilen, nefsin aldatmacalarını ve ruhun hastalıklarını çok iyi teşhis eden ve nasıl tedavi edileceği konusunda son derece yetkin olan Muhâsibî, bu eserinde insanın Allah ile bağını tekrar nasıl kurabileceğinin ve insanın nasıl kendisiyle barışık hâle gelip ruh huzuruna erebileceğinin yolunu gösteriyor.

ALFA YAYIN GRUBU

Kurşunlarında Rengi Var, Emine Şeçeroviç Kaşlı, 170 Sayfa, 13,00 TL

Ben 1992-95 yılları arasında yer alan Bosna savaşı hakkında yazılmış olan tüm kitapları okumanın şart olduğuna inananlardanım. Neden mi?.. Savaşa özenen ülkeler veya liderler, 20. yüzyılın en korkunç savaşlarından biri olan bu iç savaşın, bin yıllarca bir arada yaşamış halklardan birinin bir diğerini boğazlamaya karar verişinin ne vahşi, ne gereksiz olduğunu görüp ibret alsınlar diye. Sırp ve Boşnak dillerinde, bu savaşı anlatan pek çok eser olduğuna eminim. Ben bile savaşı ancak uzaktan izleyerek Sevdalinka’yı kaleme alabildimse, Boşnaklar yüzlerce kitap yazmış olmalı bu korkunç savaş hakkında. Ama bizim dilimize çevrilenler az. İşte o az’lardan biri şu anda bilgisayarımda.

Turfanda mı yoksa Turfa mı?, Mehmed Murad, 375 Sayfa, 15,00 TL
1890-1891 yıllarında, Mehmed Murad tarafından kaleme alınan “Turfanda Mı Yoksa Turfa Mı?” adlı roman, yazarın diliyle “milli bir roman”dır. Romanın adındaki “Turfanda (yeni)” ve “Turfa (tuhaf)” kelimelerinin de özellikle kullanıldığına işaret eden yazar, roman kahramanlarından Mansur, Zehra, Fatma, Mehmet ve Ahmet Şunudi’nin “zamanın yeni mahsülleri” sıfatıyla “ileride benzerlerinin çoğalacağı” ilk örnekler mi yoksa “kimsenin beğenmeyeceği tuhaf cemiyet düşkünleri” yani “turfa”ları mı oldukları konusunu okuyuculara sorduğunu vurgular. Bizde ilk otobiyografik romanın örneği olarak nitelendirilebilecek olan eseri, ” olması gereken” ise, romanın kahramanı “Mansur’un idealleri”dir.

TİMAŞ YAYINLARI

Beşinci Darbe, Şamil Tayyar, 336 Sayfa, 16,00 TL
2023 hedefinde ilerleyen Türkiye’nin kritik eşik 2014’ü nasıl atlatacağıyla ilgili birçok ipucunu içinde barındırıyor. Yazdığı eserlerle gündeme damga vuran Şamil Tayyar, Meşrutiyet’in ilanından bugüne anayasal rejimde yaşanan kırılma noktalarını tespit ederek siyasi irade ile derin devletin son kozunu paylaşacağı bu kritik evrede “Beşinci Darbe”yi kimin yapacağı sorusuna cevap arıyor.   

Kaldırım Mühendisi, Mehmet Nafi Artemel, 240 Sayfa, 13.50 TL
Aristokrat bir İngiliz olan William, asıl adıyla William Jason Goodberry rutin bir pazar sabahı Chelsea’deki evinde gazetesini okurken bir ilan görür: Avrupa Birliği Komisyonu İstanbul’da bir inşaatta uzman proje raportörü olarak görevlendirilmek üzere kaldırım mühendisleri aramaktadır.
Kaldırım Mühendisi, kara mizahın hicivle iç içe geçtiği, fantastik olaylarla bezendiği bir roman.

Gençler İçin Kurán Meali, Ömer Sevinçgül, 400 Sayfa, 15,00 TL

Gençlik kitapları yazarı Ömer Sevinçgül’ün “Gençler için Kur’an Meali” isimli kitabı çıktı. Carpediem’den tam metin halinde çıkan “Gençler için Kur’an Meali” kitabını yazar Ömer Sevinçgül 23 başlık altında anlatıyor. beş farklı renkte basılan kitap özellikle genç okurlara yönelik olarak hazırlandı.

METİS YAYINLARI

Malafrena, Ursula K. Le Guin, 432 Sayfa, 28,00 TL
Özgürlük, devrim, ideallerle gerçeklik arasındaki kaçınılmaz çatışma ve bu çatışmanın getirdiği hayal kırıklığı, aşk, kimlik arayışı ve aidiyet gibi temaların öne çıktığı Malafrena, Le Guin’in sadece fantastik edebiyatta değil gerçekçi edebiyatta da usta bir yazar olduğunu kanıtlayan bir roman.

Max Horkheimer, Theodor W. Adorno [Teori ve Pratik Üzerine] Bir Tartışma (1956), 72 Sayfa, 8,00 TL
Adorno ile Horkheimer 1956 baharında üç hafta boyunca bir tartışma yaptılar ve bu tartışmayı Komünist Manifesto’nun güncel bir versiyonunu üretme niyetiyle teybe kaydettiler. İki filozof eserlerinin teori-pratik ilişkisi, emek, boş zaman, tahakküm, özgürlük gibi temel temaları üzerine, tutarlılık ve temellendirme kaygısı gözetmeksizin siyasi dozu yüksek serbest doğaçlamalar yapıyorlar.

Katılım Kâbusu, Markus Miessen, 208 Sayfa, 15,50 TL
Kararların alındığı masaya oturamıyoruz, ama otursak bile büyük mutabakatın dayattığı kararları onaylamamız bekleniyor. “Katılım” son yıllarda demokrasinin her kapıyı açan sihirli kelimesi. Kavramın eleştiriden yoksun, naif ve romantik kullanımı, kararlarının sonuçlarının sorumluluğundan kaçmak isteyen siyasetçilerin ekmeğine yağ sürüyor. “Katılım” yoluyla, nereye varacağı baştan belli olan kararlara katılmamız, çevre ve yaşamlarımızla ilgili yanlış politikaları onaylamamız ve meşrulaştırmamız bekleniyor.

AÇILIM KİTAP

Karşılaştırmalı Siyaset [Başkanlık ve Parlamenter Sistemler Işığında Yarı Başkanlık Modelleri], Haluk Alkan, 352 Sayfa, 20,00 TL 
Bu kitap, yeni anayasa yapımı, başkanlık, yarı başkanlık sistemleri gibi konuların tartışıldığı bu günlerde, başkanlık ve yarıbaşkanlık modelleri ile yönetilen örnekler üzerinden, modellerin olumlu ve olumsuz taraflarını tartışmakta, ülkemiz özelinde ise başkanlık, yarı başkanlık modellerinin uygulanabilirliğini ve muhtemel uygulama avantaj ve dezavantajlarını incelemeye çalışmaktadır.