1. Alaeddin Keykubad’ın eşi Mahperi Hatun tarafından yaptırılan ve 776 yıldır zamana meydan okuyan tarihi Hunat Camii’nin mihrap bölümünde bulunan dönen sütunlar hakkında bilgi veren cami imamı Ahmet Yıldırım ‘Camimiz mihrap bölümü ile farklılık göstermektedir. Camimizin özellikle mihrap bölümünde döner sütun bulunmaktadır. Mihrap bölümünde bulunan sağ taraftaki sütun yapıldıktan bu yana hala özelliğini korumakta ve hala dönmektedir ‘dedi.
Yeni Şafak’ta yer alan habere göre, geçmişte büyük zelzeleler ve deprem gören caminin etkilenmediğini söyleyen İmam Yıldırım ‘ Bu camimizin 776 senelik bir camii olduğunu hesap edecek olursak camimizin yıllarca, yüzyıllarca üzerinden geçen depremlerden, zelzelelerden fazla etkilenmediğini görüyoruz. Bunu sebebi olarak da milim arası olan sütunun hala dönüyor olduğunu biliyoruz. Sol taraftaki sütun ise yerine oturmuş vaziyette. Sol taraftaki yerine oturmuş sütun ile sağ taraftaki dönen sütundan anlaşılıyor ki camimiz deprem ve zelzelelerden fazla etkilenmemiş’ diye konuştu.
Yıldırım ‘Ecdadımız bu taş yapıları o kadar mükemmel o kadar sağlam o kadar özverili yapmışlar ki elhamdülillah camimiz o günden bu güne kadar hala orjinalliğini korumaktadır ve Selçuklu döneminde taş yapılar önemli olduğu için bu taşlar üzerine ecdadımız çok güzel işlemeler yapmışlar mihraptaki taşları adeta gönüllerinden, kalplerinden gelerek güzel şekiller vererek yapmışlar. Ses olarak da malumunuz Osmanlıda daha çok mermer kullanılmış, burada mermer fazla olmadığı için tamamen taş olduğu için mihrabımızda ses akustiğini yapmış olduklarını görüyoruz’ ifadelerini kullandı.
HUNAT CAMİİ’Nİ KİM YAPTIRDI?
Hunat Hatun ya da Hunad Mahperi Hatun, I. Alaeddin Keykubad ‘ın eşi. Müslüman olduktan sonra I. Alaeddin Keykubad’la evlenmiştir. Kayseri’de 1237-1238 yıllarında kendi adını taşıyan medrese, cami, türbe ve hamamdan oluşan Hunat Hatun Külliyesini yaptıran Mahperi Hatun, Selçukluların o dönemdeki iç mücadeleleri yanında, dış baskılara karşı da büyük mücadele vermiştir
Cami minberinin özelliği ise çivisiz geçme kündekâri tekniği ile geometrik motifli parçalardan kurulmuştur. Bu dekoratif panolar arasında uzun bordürler halinde çeşitli ayet ve dualar yer almaktadır. Çift kanatlı kapısı ve korkulukları oyma kafes işçiliğinin zarif örnekleridir. Usta ve tarih kaydı bulunmayan minber, maalesef defalarca boya¬narak detaylar kaybolmuş ve cemaatin birbirini görmesi düşüncesi ile kesilerek pencereler açılmış daha da fenası alt tarafa gelen ayetler şuursuzca kazınmıştır. Ancak yine de Selçuklu üslûbunu tam olarak temsil eden değerli bir örnektir.