Yusuf Korkmaz: Kanun-i Esasi’nin Yeniden ilanı ve II.Meşrutiyet Rejimi(1908-1914)

Fikir
  Kanun-i Esasi II. Abdülhamid tahta çıktıktan sonra Mithat Paşa’nın zorlaması ile anayasa hazırlamak üzere komisyon kurulmuştur. Mithat Paşa’nın etkisinde çalışan Komisyon, 1875 tarihli Fransa A...
EMOJİLE

 

Kanun-i Esasi

II. Abdülhamid tahta çıktıktan sonra Mithat Paşa’nın zorlaması ile anayasa hazırlamak üzere komisyon kurulmuştur. Mithat Paşa’nın etkisinde çalışan Komisyon, 1875 tarihli Fransa Anayasası ile 1831 Belçika Anayasalarından esinlenerek bir anayasa taslağı kaleme almış ve Padişaha sunmuştur. İlk Osmanlı Anayasası, 24 Aralık 1876 tarihinde Padişah tarafından bir Hattı Hümayun ile ilan edilmiştir. Bu anayasa ile ilk kez, “milletin temsili ilkesi” demokrasinin temel ilkesi olarak devlet hayatına dahil edilmiştir.
24 Aralık 1876 tarihli, Kanunu Esasi’nin İlanı Hakkında İrade-i Seniye’ de padişah tarafından kısaca, uygar devletlerin ilerlemelerinden bahisle ülke yasalarının kamunun oylarına dayanması gereği ifade edilmektedir.119 maddeden oluşan Kanun-ı Esasi, yürürlükte kaldığı süreler içerisinde 7 kez değişiklik görmüştür. Birinci değişiklik, 24 maddeden ibarettir.Mevadd-ı Muaddele başlığı adı altında ele alınmıştır. Meclis-i Mebusan ve Ayanda kabul edilen değişiklikler, Padişah Mehmet Reşat’ın iarede-i seniyyesi ile yürürlüğe girmiştir.
1909 yılında Kanuni Esasinin maddelerinden 21 tanesi değiştirilmiş, 1 tanesi kaldırılmış (119. madde) ve 3 madde eklenmiştir. Değiştirilen maddeler 3, 6, 7, 10, 12, 27, 28, 29, 30, 35, 36, 38, 43, 44, 53, 54, 76, 77, 80, 113 ve 118. maddelerdir.

II.MEŞRUTİYET

II.Meşrutiyeti Hazırlayan Sebepler

I.Meşrutiyet 1876 yılında ilan edilmiş ,fakat Osmanlı-Rus savaşlarında ki yenilgisini bahane eden II. Abdulhamid Meclis-i Mebusan’ı dağıtmış ve Kanun-i Esasi’yi askıya almıştır.Bundan sonra Padişahın , devlet içinde otoritesi artmıştır. II.Abdülhamid’in İstibdadını yıkmak için Jön Türkler örgütlenmeye başlamışlardır. Bu örgütlerin en güçlüsü ve sonuca varanı İttihat ve Terakki Cemiyeti olmuştur. Abdülaziz dönemin de “ Genç Osmanlılar” denilen meşrutiyet yanlısı gruba II. Abdülhamid dönemin de “Jön Türkler” denilmektedir. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kurucuları İshak Sukuti, İbrahim Temo, Abdullah Cevdet ve Mehmed Reşid’dir.
Dönemin en yaygın olan yayın organı , Meşveret ve Mizan gazeteleriydi ve okuyucular tarafından bütük ilgi görüyordu. Merkezi Paris olan İttihatçılar , Ülke içerisinde propaganda ve yayın sahası olarak Makedonya’yı seçtiler.Karmaşık fikirlerin olduğu hem de cemiyeti destekleyecek elemanların bulunduğu Makedonya en uygun yerdi. Jön Türkler Kanun-i Esasi’nin yeniden getirilmesi , Meşruti yönetimin güzelliğini halka duyurmak istedi.Bu fikirler doğrultusunda , 1905’te Rusya’da ve 1907’de İran’da meşruti idarelerin kurulmasından etkilenerek çalışmalarına hız verdiler. II.Meşrutiyet’in arifesi öncesi İttihat ve Terakki Cemiyeti Makedonya ve Anadolu’da Teşkilatını tamamladı.1906-1908 yıllarında , maaş ödemelerin gecikmesinden dolayı hoşnutsuzluk artmıştı ,bu da Meşrutiyet ortamını hazırlamıştı.

II.Meşrutiyet’in İlanı

İngiltere Kralı VII.Edward ve Rus Çarı II.Nikola 1908’de Reval şehrinde Boğazlar , İstanbul ve Makedonya ‘nın geleceği hakkında toplantı yapmaları Osmanlı Devleti açısından büyük ses getirdi. Reval görüşmesi İttihatçıları harekete geçiren en önemli olay oldu.En iyi çarenin 1876Anayasası’nın yeniden yürürlüğe girmesi yani meşruti idarenin kurulması olduğuna İnandılar.
Bu fitili ateşleyen Rumeli’de bulunan III. Ordu subaylarından Kolağası Niyazi Bey,yanına aldığı 150 kadar sivil ile1908’deResne’den ayrılıp dağa çıktı ve anayasanın tekraradan yürürlüğe konulmasını istedi. 6 Temmuz 1908 ‘de İttihat ve Terakki Manastır da beyannameler asarak anayasa ve hürriyet rejimini kurulmasını istediler. Bu eylemler II.Abdülhamid’i anayasayı da yürürlüğe koymak zorunda bıraktı. 24 Temmuz 1908 ‘de Meşrutiyet’in yeniden ilan edilmesi , İttihat ve Terakki Cemiyeti ,için beklenmedik bir galibiyet olmuştur. Ülkede şenlik havası vardı, aydınlar ülkeyi kurtardıkları inancıydaydılar.Kasım 1908 seçimlerinde sonuç İttihat ve Terakki’nin istediği gibi oldu cemiyetin adayları seçilmişti.

II.Meşrutiyet Sonrası

İttiha ve Terakki,II. Abdülhamid’in yönetimine karşı başarılı olmuş ve Osmanlı için yeni bir dönem başlamıştır. Meşrutiyetin ilanı ile hürriyet, özgürlük getirilmiş, çok partili dönem başlamış ,kadınhakları gündeme gelmiş, eğitim -öğretim de yenilikler yapılmıştır. Meşrutiyet’in yarattığı bu coşkunluk daha sonra yerini iç ve dış meselelere bıraktı.Partizanlık ,muhalefet-iktidar çatışmaları ortaya çıktı .Bu huzursuzluklar neticesinde Kürt ve Ermeni ayaklanmaları giderek isyana dönüşmüştür.
Meşrutiyet’in ilk seçimlerin de İttihat ve Terakki Türk tarihinin ilk siyasi partisi olmuştur.Fakat hükümetin her işine karışarak onları perde arkası yönetmeye başlayınca ,İttihat ve Terakki’nin karşısına birtakım partiler ortaya çıkmıştır. Bu partiler; Hürriyet ve İtilaf Fırkası, Osmanlı Ahar Fırkası, Fedakaran-ı Millet Cemiyeti, İttihadı Muhammediye Fırkası, Osmanlı Demokrat Fırkası, Mu’tedil Hürriyetperver Fırkası, Islahat-ı Esasiye-i Osmaniye Fırkası. Volkan ve Serbesti gibi gazetelerin İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne karşı muhalefet olması ,yazılanların aleyhine olması halkı ayaklandırdı,halk şeriat’ı istedi. Bu ayaklanmalar Ordu tarafından bastırıldı .Fakat ayaklanmaların devam etmemesi için II.Abdülhamid’in tahttan indirilmesi gerektiği düşünülmüştür. 27 Nisan1909 II.Abdülhamid indirilmiş yerine kardeşi Mehmet Reşad geçirilmiştir. Mehmed Reşad’ın geçmesi ile İttihat ve Terakki ,ülke içerisinde siyasi gücü ele geçirmiştir.
1913 Bab-ı Ali baskını sonucu zorla indirilen Kamil Paşa’nın yerine Mahmud Şevket Paşa getirildi. M. Şevket Paşa’nın aynı sene içerinde öldülmesinden dolayı Said Halim Paşa kabinesi ile partinin başına getirildi. Said Halim Paşa 1914 yılında üçüncü genel seçimi yaparak , Osmanlı Mebusan Meclisini toplamıştır.İttihatçılar tek başına iktidara gelmişlerdir. Bu arada devrin büyük sömürge rekabeti kızışmış İtilaf ve İttifak grupları oluşmuştu.İttihatçılar İngilizlerden çok ümitliydi,fakat bu ümitleri boşa çıkınca Almanya yanında yer aldılar sonuç olarak büyük bir bozguna uğramıştır. 5 Kasım 1918 yılında İttihar ve Terakki cemiyeti ,son olağanüstü kongresini yaparak 4 çekimser ,9 olumsuz oya karşılık, 35 oy ile kendini feshetmiştir. Bu tarihten itibaren parti, Teceddüt Fırkası olarak adını almıştır.

 

ANAYASAL DÜZENE DÖNÜŞ

Kanun-i Esasi’nin ilanı ile özgürlük, eşitlik, adalet kelimeleri halkın ağzına iyice yer etmiş bulunmaktaydı. Sultan’nın Meşruti Monarşisinine karşı alınan zafer İttihat ve Terakki Cemiyetini halk kahramanı olmaktan başka bir şey yapmamıştır. Meşrutiyet’in ilanı ve sonraki aylarda yürütülen politika ise padişahın şahsına daha saygılı ve temkinli olduğu görğlmektedir. Burada ki amaç ise halkın istekleri olduğu doğrultusunda hareket ettiklerini belirlenmiştir.
Anayasal kazanımlar ise I. Meşrutiyette olduğu gibi padişahın kendi seçtiği mebuslar değil halkın seçtiği mebuslar daha etkin bir rol oynuyordu. En etkili olan 113. Madde( Sürgün maddesi) yürürlükten kalkmış, böylece Meclis-i Mebusan aldığı fikirleri daha özgür bir ortam altında karar verebilmekteydi. Padişahın yetkileri sınırlandırılmıştı. Ünlü 113. Maddenin kişi güvenliğini yok eden hükmü de madde metninden çıkarılmıştı
II. Meşrutiyet’in hazırlanışında baskılara karşı toplanma ve dernekleşme hareketleri oluşmaya başlamıştı.Bununla beraber 1876 Anayasası ile 1909 Anayasası arasında kişi hak ve özgürlükleri açısından oldukça önemli bir liste olduğu görülmektedir.

Osmanlı Devleti’nin yaşadığı bu Meşru Monarşi sonrası halk ve aydın kesim tarafından yönetime dahil olma arzusu baş göstermişti. Nitekim bu doğrultuda padişahın halkın menfaatleri doğrultusunda karar vermediği için yasamanın halkın elinde olması arzusunu dile getirdiler . Sultan Abdülaziz döneminden itibaren başlayan Jön Türk akımı I. Meşrutiyet dönemin ile istedikleri sonucu almış bulunuyorlardı. Fakat bu elde etmiş oldukları başarı sadece meclis kurabilmelerine yetmiş II.Abdülhamid oluşturduğu Kanun-i Esasi kendi menfaatleri doğrultusunda yazılmış bir kanunnameydi. Özellikle 113. Madde yeni fikirlerin yasama organına yararda bulunacak maddelere çıkış ortamı sağlanmıyordu. Bu meclis sadece 93 Harbine kadar dayanabildi ve kapatıldı . Sebep olarak Ruslar karşısında yenilmiş olunmasıydı. Bu sebeplerden sonra ülke içerisinde bir istibdat dönemi (sansür) başlamış ve aydın kesimin önü kesilmişti. Halkın istekleri ve bu aydınların kendi özgür düşüncelerini dile getirme arzusu İttihat ve Terakki adı altında tekrardan filizlenmeye başladı. Bu doğrultuda Resneli Niyazi Bey’in gerçekleştirmiş olduğu eylem sonuç verince ülke genelinde bayram coşkusu ile kutlanılmıştı. Demokratik olarak incelendiğinde istenilen her şartlar kabul edilmiş ve yasama halkın seçtiği mebuslar sonucunda şekillenmeye başlamıştı. Demokrasinin temel unsurları ile yargıladığımız vakit II. Meşrutiyet net bir demokrasi zaferidir.

KAYNAKÇA
Araştırma Eserler
Armaoğlu, Fahri, 19.yy Siyasi Tarihi, Timaş, İstanbul, 2017.
Duran,Alev, Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Eğitim (1876-1923), Hiper Yay,İstanbul, 2018.
Hayta Necdet, Uğur Ünal, Osmanlı Devleti’nde Yenileşme Hareketleri (XVII, Yüzyıl Başlarından Yıkılışına Kadar), Gazi Kitabevi, Ankara, 2017.
Oğuz ,Ahmet, Birinci Meşrutiyet Kanun-i Esasi ve Meclis-i Mebusan, Grafiker Yay, Ankara, 2010.
Sander, Oral, Siyasi Tarih (İlkçağlardan 1918’e),İmge Kitabevi, Ankara,2017.
Makaleler
Çalen, Mehmet Kaan, “1909 Kanun-i Esasi Tadilatı”, Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi,C.II, 2012,s.129-140.
İnternet Kaynakları
1876 Kanun-i Esasi, https://anayasa.tbmm.gov.tr/1876.aspx, (Erişim Tarihi:24.03.2019).