Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Daily Sabah gazetesinde ‘Avrupa’nın sorunları’ başlıklı bir makale kaleme aldı.
Makalede Avrupa’nın sorunlarını çözmek için aşırı akımlara boyun eğmek yerine temel değerlerine sahip çıkması gerektiğine ve Türkiye ile İslam karşıtlığına dur demesi gerektiğini ifade etti.
Kalın, ayrıca Avrupa’nın katı ve yıkıcı olma potansiyeline sahip bir siyasi popülizm dalgasıyla karşı karşıya olduğunu vurgukadı.
Avrupa’nın gelecek yıl yapılacak seçimler boyunca da İslamofobik ve yabancı düşmanı söylemlerin hakimiyetini koruyacağını belirtti.
Avusturya seçimlerini örnek vererek ırkçı politikaların uzun vadede sorunları çözmeyeceği uyarısında bulundu.
Kalın yazısında şu ifadelere yer verdi:
”Avusturya seçim sonuçları, müslümanlar, Türkler ve göçmenlerin Avusturya ve Avrupa’daki sıkıntılardan sorumlu tutulmalarının her zaman sandıkta başarılı olmaması anlamında bir umut ışığı sunuyor. Avrupa’da en azından bazıları gerçeği olduğu gibi görüyor: Karmaşık sorunları tek bir nedene indirgemek ve bir grup insanı yaftalamak kısa vadeli siyasi kazançlar getirebilir, ancak uzun vadeli çözümler sunmaz.”
İbrahim Kalın, Fransa ve Almanya’da da seçim kampanyalarında benzer tabloların ortaya çıkacağını ifade etti. Kalın, aşırı sağcı liderlerin ırkçı söylemlerle seçmenlerin ön yargılarını besleyerek gerçek sorunlardan kaçtıklarını dile getirdi.
İtalya’da referandum sonrası ortaya çıkan hükümet krizinin Avrupa’da ciddi siyasi ve ekonomik sonuçları olacağı görüşünü de paylaşan Kalın, Avrupa’daki seçim atmosferinin Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecini de etkilediğine vurguladı.
Kalın konuya dair şu açıklamalarda bulundu.
”Son derece yavaş ve sıklıkla duraklayan katılım müzakereleri umut verici bir tablo ortaya koymuyor. Avrupa’nın mülteci kriziyle etkin ve uygun bir şekilde başa çıkamaması ilişkileri gerginleştirmeye devam ediyor. Sorumsuz politikacılar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve Türkiye’yi siyasi fırsatçılık adına ‘ötekine’ dönüştürdüklerinde durum daha da kötüleşiyor.”
İbrahim Kalın, Avrupa’nın sorunlarını, aşırı akımlar yerine temel değerlerine dönerek çözebileceğini, siyasi popülizm uğruna Türkiye’ye yönelik düşmanlığın Türkiye’den çok Avrupa’ya zarar vereceğini hatırlattı.