Çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ‘sanat eseri’ kabul edilen çini, seramik ve figür ustası Adil Can Güven, Osmanlı el sanatlarının önemli bir parçası olan çini ve seramiğin geleceğinin, usta sayısının azalması, çırak bulunamaması ve atölyelerin yavaş yavaş kapanmaya başlaması nedeniyle tehdit altında olduğunu savundu.
Güven, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleğe genç yaşta atıldığını ve şimdi hayatta olmayan ustaların bilgi ve deneyimlerinden yararlandığını söyledi.
Geleneksel seramik işlerini, eski dönemlerin teknikleriyle atölyesinde ürettiklerini belirten Güven, ‘Bir yerde vefa borcunu ödemek, kültüre hizmet etmek ve Çanakkale seramiklerini yeniden canlandırmak için çalışıyoruz’ dedi.
Güven, 42 yıldır mesleğin içinde olduğunu dile getirdi.
Teknoloji ve endüstrinin gelişmesinin, el yapımı işlerini azalttığını vurgulayan Güven, şöyle konuştu:
‘Çanakkale seramikleri, kendine özgü seramiklerdir. Ustanın kendi inisiyatifi ve ruh halini yansıtır. Onun için çok büyük önemi var. 17’nci yüzyıldan itibaren Çanakkale seramikleri yapılmaya başlanmış. Daha sonra buradan giden yabancılar yani Rumlar, bu işe devam etmiş. Çanakkale’de de Müslüman ustalar, Türk ustalar devam etmiş ve günümüze kadar gelmiş. Buna karşın Osmanlı sanatının önemli bir parçası olan çini ve seramiğin geleceği, usta sayısının azalması, çırak bulunamaması, atölyelerin yavaş yavaş kapanmaya başlaması nedeniyle tehdit altındadır. Öncelikle yetkililerin, sonra halkın, üniversitelerin çini ve seramiğe yoğun ilgi gösterip bu sanatı yeniden canlandırması gerekiyor.’
Çini denilince akla İznik ve Kütahya’nın geldiğini ifade eden Güven, bunların yanı sıra Çanakkale seramiklerinin çok önemli bir değer olduğuna işaret etti.
Adil Can Güven, İznik çinisi ve Çanakkale seramiklerinin yurt içi ve yurt dışında halen yüksek fiyatlara alıcı bulduğunu sözlerine ekledi.