Röportaj: Samet Doğan
Bir grup öğrenci olarak, “Kampüsten Dünyaya” isimli bir dergi çıkardınız. Öncelikle, niçin bu ismi seçtiğinizi anlatabilir misiniz?
Bizim gibi üniversiteli öğrencilerin dünyada süregelen haksızlıklara karşı duruşunu tüm dünyaya ilan edebilme ideallerinin bir ifadesi olarak dergimize bu ismi verdik. Bu çalışma, zulme tepkisiz kalan insan kitleleri arasında, gençlere yönelik umudun tükenmeye başladığı şu zamanda, sesini duyurabilme gayreti gösteren öğrencilerin var olduğunun bir ispatıdır. Kampüsten Dünyaya, biz gençlerin hiçbir zaman hazır olda olmadığının ve rahat da durmayacağının simgesidir.
Kampüsten Dünyaya dergisi nasıl ortaya çıktı? Niçin böyle bir çalışmaya başlama ihtiyacı hissettiniz?
Dünyanın dört bir yanında yaşanan zulümlere karşı duyarlı tüm insanlar gibi, biz de kendi yaşıtlarımız arasında zaman zaman bir araya gelip, bu meseleler üzerine kafa yorarak neler yapılabilir diye düşünüyoruz. Genellikle bu mevzular üzerine yapılan konuşmalar sözde kalıyor, somut bir hale dönüşmüyordu. Hemen hemen herkesin en çok yakındığı bu duruma karşı, bir şeyler yapmalıyız dedik ve tüm zulüm altındaki toprakları ülke ülke konu edineceğimiz bir dergi çalışmasına başlamaya karar verdik. Görsel zenginliğinin yanı sıra, bilgi içerikli bir dergi oluşturmak istedik. Biz bu çalışma ile hem gençlerin bu tarz meselelere karşı çok duyarsız olduklarına dair söylemleri bir nebze de olsa kırmak, hem de üniversiteli öğrenciler olarak sağlam bir duruş sergileyebilmek istedik ve böyle bir çalışmaya başladık.
Kampüsten Dünyaya dergisi kimlerin eseri?
Tamamen öğrenci hareketli bir çalışmanın ürünü olan Kampüsten Dünyaya dergisinin ekibi altı kişiden oluşmaktadır. Aynı zamanda derginin hazırlanma sürecinde ve sonraki süreçlerde katkısı bulunan okulumuz Boğaziçi Üniversitesinden birçok kıymetli öğrenci arkadaşımızla birlikte şekillenerek son halini aldı.
Derginin ilk sayısının Filistin meselesini ele almasının nedenlerinden bahsedebilir misiniz?
Filistin, 63 yıldır süren İsrail katliamlarına karşı mücadele etmekten vazgeçmeyen, direniş ruhunun her zaman dipdiri kaldığı ve Kur’an’da ismi geçen birçok peygamberin tevhid mücadelesinde merkez konumunda olan bir coğrafya. Biz inanıyoruz ki; Filistin’e özgürlük gelmeden dünya barışı tam olarak sağlanamayacaktır. Bu düşüncelerle, çalışmamıza Filistin’i anlatarak başladık.
Derginin içeriğinden biraz bahsedebilir misiniz?
10 farklı bölümden oluşan dergimiz, Filistin’i tarihinden başlayarak mücadelesine, günlük hayatına, mültecilerin durumuna, uluslararası gündemde Filistin’in yerine kadar bir çok yönden bu coğrafyayı ele alıyor.
Yaşanan tüm katliamlara rağmen direniş ruhunun mütemadiyen diri kaldığı Filistin’i anlattığımız ilk sayımızda; Ahmet Varol, Ahmet Mercan, Demet Tezcan, Av. Gülden Sönmez, Mevlana İdris, Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Tarık Tufan yazıları ile; Hasan Aycın, Emre Çıldır, Necmettin Asma karikatürleri ile destek veren isimlerden sadece birkaçı. Bununla beraber Mescid-i Aksa muhafızı Şeyh Raid Salah, Av. Bülent Yıldırım, Rachel Corrie’nin ailesi Cindy-Craig Corrie ve pek çok kıymetli isim de vermiş oldukları röportaj ve söyleşiler ile katkıda bulundu.
112 sayfadan oluşan dergimiz, Filistin için acil yardım çağrısında bulunmaktadır ve bu sayıdan elde edilen tüm imkanlar, Filistin yararına kullanılacaktır.
Dergiyi çıkarırken herhangi bir sıkıntı ile karşılaştınız mı?
Aslında bu çalışmaya başlarken bizi zor bir sürecin beklediğini tahmin edebiliyorduk. Ancak bu coğrafyalardaki insanların karşılaştıkları sıkıntıları düşündüğümüzde, mutlaka bu çalışmamızı tamamlamamız gerektiğine inanmıştık. Bu dergi ile ulaşabileceğimiz bir kişi bile bizim için gerçekten önemliydi. “Bir adem bir alemdir.” sözüne inanarak bu yola çıktık. Dediğimiz gibi, bu süreçte birçok sıkıntı ile karşılaştık. Bizi en çok üzen şey ise, Müslüman kimliğine sahip insanların bu çalışmamızda bizi bazı bahaneler öne sürerek yalnız bırakmalarının yanında, cesaretimizi kırmaya yönelik açıklamaları olmuştu. Sonuç olarak, bir grup öğrencinin ve bize büyük katkıları olan değerli kişilerin de desteğini yanımıza alarak, bu dergiyi çıkarmayı Allah’ın yardımı ile başardık.
Öğrenci çevrelerinde dergi nasıl karşılandı?
Çalışmamız boyunca birçok kişi tarafından merakla beklenen bu dergi, büyük bir ilgi topladı. Dergi çıktıktan sonra ise, birçok öğrenci arkadaşımızın dergiyi sahiplenip elinden gelen her şeyi yaparak bu çalışmaya destek olması bizleri çok sevindirdi. Derginin tanıtımı için açılan stantlara yabancı öğrencilerin de ilgisi büyük oldu. Onlara Filistin davasını anlattığımızda, merakla dergilerimizi alarak, bu çalışmamızın destekçileri olduklarını belirttiler. Bu ise bizi sevindiren diğer bir olaydı.
Dergi çalışmanızı sürdürecek misiniz?
Elbette, elimizden geldiğince bu projeyi sürdüreceğiz. Ele aldığımız zulüm altındaki her bir coğrafya üzerinde titizlikle duruyoruz. Bu durum yoğun bir çaba gerektirdiği için, her dönem bir sayı olmak üzere dergimizi yılda iki kez çıkararak devam etmeyi planlıyoruz.
Yeni sayılarınızdan ipuçları verebilir misiniz?
Diğer sayılarımızda haksız yere işgal edilen ülkeleri ele almaya devam edeceğiz. Bu projenin içerisine daha çok öğrenci arkadaşlarımızı katmayı düşünüyoruz. Bunun için ise uygulamaya geçirmek istediğimiz bazı düşüncelerimiz var. Zamanı gelince, bu düşüncelerimizi face sayfamızdan (http://www.facebook.com/kampustendunyaya) ilan edeceğiz. Bu yüzden, arkadaşlarımızdan dergi ile ilgili gelişmeleri dikkatle takip etmelerini istiyoruz.
Ayrıca kampustendunyaya@gmail.com ‘a mail atarak sipariş verebilir, dergilerimizi kargoyla teslim alabilirsiniz.
on5yirmi5.com