İşte Osmanlı’da ‘Mehdiyim’ Demenin Cezası!

Fikir
Ülkemizde zaman zaman gündeme gelen Mehdilik konusu 515 yıl önce Osmanlı’da da bir hayli gündem olmuş. Ulema bırkaın Mehdi’yi ‘Çavuşuyum’ diyeni bile affetmemiş! Tarih boyu tar...
EMOJİLE

Ülkemizde zaman zaman gündeme gelen Mehdilik konusu 515 yıl önce Osmanlı’da da bir hayli gündem olmuş. Ulema bırkaın Mehdi’yi ‘Çavuşuyum’ diyeni bile affetmemiş!

Tarih boyu tartışılan ve günümüzde de çeşitli vesilelerle gündeme getirilen Mehdi’lik meselesi bundan 515 yıl önce Osmanlı’da da ciddi gündem olmuş.

Necdet Öztürk’ün kaleme aldığı “Saray Penceresi’nden 14-15. Yüzyıl Saray Penceresi’nden Osmanlı Sosyal Hayatı” isimli kitapta yer alan bilgi Mehdi’lik tartışmasının İslam dünyasının her daim gündemde olduğunu gözler önüne seriyor.

ŞEHİT SAYILDI, MEZARINA NUR İNİNCE PADİŞAH TÜRBE YAPTIRDI

1497 yılında, Acem ülkesinden (İran) İstanbul’a gelerek ve “Mehdi’nin Çavuşuyum” diyen şahıs dönemin uleması ve din alimlerinin fetvasıyla katledilmiş. Kitapta, katlediltikten sonra "şehit" kabul edilen zatın mezarının üzerine nur indiği ve Padişah Sultan Bayezid Han’ın buraya türbe yaptırdığı belirtiliyor.

Osmanlı Sosyal Hayatı
Saray Penceresinden 14-15. Yüzyıl
Necdet Öztürk
Yitik Hazine Yayınları
Aralık 2011, 204 sayfa

Kitabın 147. sayfasında “Mehdi’nin Çavuşu” başlığıyla aktarılan olay şöyle:

1494 yılı içinde Kostantin’de [İstanbul] bir olay daha meydana geldi: Kostantin şehrine Acem ülkesinden bir kişi geldi. Bu kişi Mehdi’nin [Müslümanlar tarafından ahir zamanda dünyaya geleceği ve dünyada İslam’ı hâkim kılacağına inanılan kişidir. Kur’an’da ismi geçmez. Hem Sünni hem de şii mezhebinde ina¬nılmaktadır. Şiilere göre Mehdi daha önce yaşamış ve kuyuda kaybolan bir çocuktur ve bir gün tekrar dönecektir] çavuşlarından olduğunu iddia etti. Hayli maceralar oldu. Bu konu âlimler arasında tartışıldı. Çok sözler geçti. O arada bilginler/azizler paşalara delillerle türlü türlü cevaplar verdiler. Sonunda zama¬nımızın âlimlerinden Hz. Mevlana Efdaleddin, Mevlana Arap, Mevlana Kestelli ve bunların akranı âlimler anlaşıp dediler ki: "Her devirde bunun gibi maceralar olur. Halifeler zamanında da olurdu. Arap’ta, Acem’de halifeler bunun gibileri katlederlerdi, âlem halkı fesada varmasın diye. Hem de delile gerek duymadan. Şimdi bunun gibileri ortadan kaldırmak yeğdir." dediler. Sonunda âlimlerimizin ittifakıyla fetva verip katlettiler, şehit ettiler. Şehitlerin derecesine erişti. Şehit olan halifeler yoluna gitti. Kudret ona böyle yol gösterdi. O azizi şehit ettikleri vakit, o gece mezarının üzerine nur indi derler. Bir nice halk görüp tanıklık ettiler. Padişahımız Sultan Bayezid Han o azizin üzerine türbe yaptırdı. Bu olaylar hicretin 899 (1494) yılında oldu. (OBT, 2008: 165)

OSMANLI’NIN SOSYAL HAYATI

Yitik Hazine Yayınları’ndan çıkan kitapta Osmanlı’daki Sosyal Hayat ve siyasi gündeme dair çarpıcı bilgiler yer alıyor. Kitap: Padişahların evlilikleri, şehzadelerin sünnet düğünleri, eğlence ve şenlikler, ev eşyası, giyim kuşam tarzları, çarşı pazarın durumu, batıl inanışlar,  kerameti görülen büyük zatlar, sosyal ve dini isyanlar, efsaneler ve afetler başlıkları altında 15 ile 15. Yüzyılın Osmanlısı’na farklı pencerelerden bakma imkanı sunuyor.

15. yüzyıl Osmanlı tarih kaynaklarına dayanılarak 14-15 yüzyılda Osmanlı Sosyal Hayatı’nı inceleyen kitapta yer adlarının hikâyesine varıncaya kadar birbirinden renkli ve ilginç konular akıcı bir dille anlatılmakta.

Haber7.com