“İlk şiir ödülünü Peygamber Efendimiz vermiştir”

Fikir
Kültür Tarihçisi Dursun Gürlek, İslâm’da ilk şiir ödülünü Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in, hırkasını, yazdığı kasideyi çok beğendiği şair Kâ’b Bin Züheyr’e hediye ederek ilk şiir ödülünü verdiğini...
EMOJİLE

Kültür Tarihçisi Dursun Gürlek, İslâm’da ilk şiir ödülünü Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in, hırkasını, yazdığı kasideyi çok beğendiği şair Kâ’b Bin Züheyr’e hediye ederek ilk şiir ödülünü verdiğini hatırlatarak, İslâm dünyasında buradan hareketle uluslar arası bir şiir / edebiyat ödülü tesis edilmesi teklifinde bulundu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü ve Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’nin birlikte hayata geçirdiği “Edebiyat Mevsimi”nin ilk gün oturumuna başkanlık eden Yazar Dursun Gürlek, oturum sonunda yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

Ve içimde ukdedir; neden 1435 senedir İslâm âleminde bir kuruluş, bir kültür bakanlığı, bir Müslüman müessese, bir işadamları grubu çıkıp da, benzetmek istemem ama, bir Nobel ödülü gibi şiir ödülü, hadi geniş kapsamlı düşünelim edebiyat ödülü, İslâm adına, Peygamberimiz adına konulmadı? Burada hatırlatıyorum

“Şimdi siz gençlerden biri kalksa dese ki bana ‘Hocam, edebiyat mevsimi aslında ne zaman başladı?’ Ben, hemen şöyle cevap verirdim: Asr-ı Saadet’le başladı. Niye biliyor musunuz? İlk şiir ödülünü Peygamberimiz verdi. Kime? Kâ’b Bin Züheyr’e. Evet. Ve içimde ukdedir; neden 1435 senedir İslâm âleminde bir kuruluş, bir kültür bakanlığı, bir Müslüman müessese, bir işadamları grubu çıkıp da, benzetmek istemem ama, bir Nobel ödülü gibi şiir ödülü, hadi geniş kapsamlı düşünelim edebiyat ödülü, İslâm adına, Peygamberimiz adına konulmadı? Burada hatırlatıyorum. (…) Hocalarımın da söylediği gibi, bizim ilk işimiz kültürdür. Ekonomi, siyaset vs. elbette önemli konular fakat bu önemli addettiğimiz konular, kültürel zemine oturmadığı müddetçe önemini yitiriyor ve sıkıntı başlıyor kardeşim. Yüzlerce sene geçmiş, edebiyatçılarımızı, tarihçilerimizi, şairlerimizi anıyoruz ve bize hâlâ yol gösteriyorlar. Bunun için, siyasetçilerimizin de ilim adamlarıyla, kültür adamlarıyla daha sıkı teşrik-i mesai kurması gerekiyor. Evet. Ve İstanbul’la Mekke-Medine arasında çok büyük bir irtibat var. O hırka nerede kardeşim? Efendimizin mübarek hırkasını verdiği zat Kâ’b Bin Züheyr’in… İstanbul’umuzda iki hırka var. Birisi Topkapı Sarayı’nda Hırka-i Saadet Dairesi’nde, diğeri Hırka-i Şerif Camii’nde. Ona verilen, Veysel Karanî’nin hırkasıdır. Buradaki Kâ’b Bin Züheyr’in hırkası. Bu, İslâm’da, az önce de söylediğim gibi, İslâm’da verilmiş ilk şiir mükâfatıdır / ödülüdür. Zaten Kur’ân-ı Kerîm’in kendisi bir şiir ve edebiyat (ufku) değil mi? Ufkudur, nihaî derecesidir. Kur’ân gelmiştir, Arap şairleri sükût etmek zorunda kalmışlardır. ‘Hakk geldi batıl yok oldu’. O bakımdan İslâm dünyasının münhasıran en güzel milleti olan Türk Milleti’nin, bu İslâmî şiir ödülü / edebiyat ödülü meselesine dikkatlerini çekmeleri gerekir, diyorum ve böylece ‘edebiyat mevsimi’ni de Asr-ı Saadet’ten, Kur’ân ikliminden başlatmak suretiyle kendimize geleceğimizi ümit ediyorum.”

“Edebiyat Mevsimi”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi’nin birlikte hayata geçirdiği geleneksel “Edebiyat Mevsimi” programı, TYB İstanbul Şubesi’nde başladı. Programda 5 gün boyunca 5 usta; Necip Fazıl Kısakürek, Nurettin Topçu, Cemil Meriç, Sezai Karakoç ve Nuri Pakdil, 100’e yakın konuşmacı ile anılacak.

Programın açılışına İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul İl Millî Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Abdurrahman Şen, İBB Kültür Müdürü Şevket Demirkaya, İBB Kültür Müdür Yardımcısı Recai Çalışkan, TYB İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı, yazarlar, şairler ve izleyiciler katıldı.

TYB İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı, açılışta yaptığı konuşmada, Türkiye’nin son yüzyılında önemli izler bırakmış olan ustaların, bugünün Türkiye’sinin kurulmasında öncü rol oynadıklarını ifade etti. Bıyıklı, “Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin, Süleyman Hilmi Tunahan Hazretlerinin, Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretlerinin, Mehmed Zahid Kotku Hazretlerinin manevî alanda yapmış oldukları ihya hareketini, bu gün anacağımız, anlatacağımız, anlamaya çalışacağımız ustalar, fikir alanında, düşünce alanında ve sanat alanında yapmışlardır” diye konuştu.

Siyasetin zaman zaman ayrıştırıcı etkisi olduğuna işaret eden Bıyıklı, edebiyatın ve sanatın birleştirici rolüne ihtiyaç olduğunu vurguladı. Bıyıklı, “Yine derin bir muhasebe ve tedarik işlemine ihtiyacımız var. Kendi gerçeğimizi, kendi kelimelerimizle anlayıp anlatmaya ihtiyacımız var. Zaten bu ustalar da bunu yapmışlar” dedi. Bıyıklı, bu etkinliğin hayata geçirilmesinde büyük desteği olan İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı’na teşekkür etti.

TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan da, TYB’nin geleneklerini oluşturmuş bir kuruluş olduğunu belirterek, 1984 yılından beri “Türkiye Kültür ve Sanat Yıllığı” yayınladığını, “Yılın Yazarları”nı seçtiğini, kuruluşundan bugüne kadar da Mehmed Akif Ersoy için hem Akif’in vefat yıldönümlerinde hem de İstiklâl Marşı’nın kabulünün yıldönümlerinde anma programları düzenlediğini hatırlattı.

Bu yılın, Safahat’ın 7’nci kitabı olan Gölgeler’in yayınlanışının 80’inci yılı olduğunu belirten Doğan, bu münasebetle Kahire’de bir anma programı gerçekleştirmeyi düşündüklerini ancak Mısır’daki iç karışıklıklar sebebiyle bunun mümkün olmadığını; bu sebeple bu programı, 26-27 Aralık tarihlerinde, Mehmed Âkif’in yüksek öğrenimini ikmal ettiği Baytar Mektebi’nde (günümüzde Sabahattin Zaim Üniversitesi bünyesinde), Burdur Mehmed Âkif Ersoy Üniversitesi’nin de desteğiyle “Gölgeler Sempozyumu” şeklinde gerçekleştireceklerini bildirdi.

Doğan, TYB Yazar Okulu’nun 20 yılını, Uluslar arası Şiir Şöleni’nin de 10 yılını geride bıraktığını, Şehir Tarihi Kongresi’nin de 2’ncisini gerçekleştirdiklerini, geçen hafta da “Tarihî Roman ve Tarihte Roman Sempozyumu” düzenlediklerini, bu hafta da Konya’da da 2’nci Türkiye Ahlâk Şûrâsı’nı gerçekleştireceklerini kaydetti.

D. Mehmet Doğan, ana dilde eğitim ve dershaneler konulu güncel siyasî tartışmalara dair görüşlerini de açıkladıktan sonra, “Edebiyat Mevsimi”ne başından beri destek veren İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı’na ve programı gerçekleştiren TYB İstanbul Şubesi yöneticilerine teşekkür etti.

Doğan, “Edebiyat Mevsimi” toplantılarının bundan sonra yazıya geçirilip kitap hâlinde yayınlanması temennisini de dile getirdi.

Doğan’ın konuşmasının ardından kürsüye gelen İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Abdurrahman Şen de, “Beşinci Mevsim”in (Edebiyat Mevsimi’nin) beşinci yılında ‘artık iyice rayına oturduğunu’ ifade ederek, “Bu gün bu salon da gösteriyor ki bu açılışa bu salon yetmiyor. Onun için, eğer kabul buyururlarsa, önümüzdeki yıl Altıncı Edebiyat Mevsimi’ni, Cemal Reşit Rey’de yapacağımız bir kutlamayla açalım” dedi. Şen’in teklifi, alkışlarla karşılandı.