İbrahim Mısırlı: Avrupa Birliği

Fikir
“in varietate concordia” çeşitlilikte birlik, çeşitlilik ile birarada anlamına gelen ve dünyanın en kapsamlı ikinci uluslarüstü örgütü olan Avrupa Birliği’ nin sloganıdır. Burada vurgulanmak istenen ç...
EMOJİLE

“in varietate concordia” çeşitlilikte birlik, çeşitlilik ile birarada anlamına gelen ve dünyanın en kapsamlı ikinci uluslarüstü örgütü olan Avrupa Birliği’ nin sloganıdır. Burada vurgulanmak istenen çeşitlilik ; din, dil, ırk gibi kavramların çeşitliliğinden bahsedilmiyor olsa gerek… Eğer durum böyle olsaydı Suudi Arabistan gibi yer altı kaynakları zengin ülkelerin Avrupa Birliği’ ne girmeleri çok muhtemel bir durum olarak görülürdü ki bu sadece birkaç ülke ile kalmayıp neredeyse tüm dünya ülkeleri için uygun bir katılım sürecinin takip edilmesi olması gerekenler arasında olmalıdır. Durumun böyle olmadığı gün gibi ortadayken akıllarda kalan soru işareti ise burada vurgulanarak dile getirilen “çeşitlilik” tam olarak ne anlama geliyor?

 

İkinci dünya savaşı sonrasındaki süreçte Fransız Dışişleri Bakanı Robert Schuman’ ın 5 Mayıs 1949 yılında Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu kurulmasının önerisi Schuman bildirgesi ile yayımlandı. Buradaki amaç Almanya ve Fransa arasındaki hammadde rekabetini tek bir çatı altında toplayıp ortak bir kullanım sağlanması amacıyla olduğu bildirildi. 1951 yılında Paris Antlaşması ile Belenüks, Belçika, Hollanda, İtalya ve Lüksemburg ‘ un katılımıyla ilk ittifak sağlanmış oldu. 1957 yılında ise Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu kuruldu. Brüksel Antlaşması ile 1965 yılında var olan bu üç topluluk, Avrupa Topluluğu (AT) ile tek bir çatı altında toplandı. Avrupadaki birliği ve beraberliği sağlamak amacıyla Fransa ve Almanya’ nın arasındaki hammadde yarışını etkisiz kılıp ekonomiyi birleştirme kararı ile başlayan bu süreç bir dizi antlaşma ve düzenleme ile ciddi anlamda genişleyip dünya ekonomisinin %31 lik kısmını oluşturmuş durumda.

 

Avrupa Birliği terimi ilk olarak 7 Şubat 1992 yılında Maastricht Antlaşması ile gündeme taşındı. Bu Antlaşma ile üç sütun adı verilen Avrupa Birliği’ nin temelini oluşturan ilkeler beyan edilip kabul görüldü. Bunlar sırasıyla, Avrupa Topluluğu, Ortak Dışişleri Ve Güvenlik Politikası, Güvenlik Güçleri ve Adalet Alanında İşbirliği olarak adlandırıldı. Avrupa Topluluğu ise Avrupa Kömür Ve Çelik Topluluğu, Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu ve Avrupa Ekonomik Topluluğu’ nun 1993 yılında birleşmesiyle birinci sütun halini oluşturmuştur. AKÇT anlaşması gereği 2002 de sona erip, Avrupa Topluluğu 2009 da imzalanan Lizbon Antlaşması sonucu dağıtıldı. Ortak Dışişleri Ve Güvenlik Politikası ise 7 Şubat 1992 yılında Maastricht Antlaşması sonucuyla üç sütundan biri olup 2009 yılında gündeme konulan Lizbon Antlaşması ile sütun olma özelliği sona ermiştir. Güvenlik Güçleri ve Adalet Alanında İşbirliği ise sınır denetimi, sığınmacı denetimi, güvenliği ve polis ile ilgili konuları içinde bulunduran üçüncü sütundur ve yine 2009 yılı itibariyle sone erdirilmiştir.

 

YÜRÜTME

Avrupa Komisyonu

 

*Avrupa Konseyi Başkanlığında, Devlet ve Hükümet Başkanları seviyesinde toplanır.

*Genel hedef ve öncelikler ortaya koyar ve gelişimi için gerekli ivmeyi kazandırır.

*Kanun yapma yetkisi yoktur

*Brüksel merkezlidir.

 

YASAMA

Avrupa Birliği Konseyi

 

*Avrupa Konseyi Başkanlığında, Devlet ve Hükümet Başkanları seviyesinde toplanır.

*Genel hedef ve öncelikler ortaya koyar ve gelişimi için gerekli ivmeyi kazandırır.

*Kanun yapma yetkisi yoktur

*Brüksel merkezlidir.

 

YASAMA

Avrupa Parlamentosu

 

*Bir yasama olarak Konsey ile birlikte hareket eder.

*AB’nin genel bütçesini son aşamada ele alındığı kurumdur.

*Avrupa Komisyonu da dahil olmak üzere AB kurumları üzerinde demokratik kontrolü uygular ve komisyon üyelerini atar.

*Genel kurul toplantıları Strazburg merkezlidir. Genel Sekreterlik Lüksemburg’ tadır.

 

YARGI

Avrupa Adalet Divanı

 

*Avrupa hukukunun, temel hak ve özgürlüklerin korunmasını sağlar.

*Avrupa Birliği üyesi ülkeler, AB kurumları, işletmeler ve bireyler arasında hukuki ihtilaflar konusunda karar verme yetkisine sahiptir.

*Merkezi Lüksemburg ‘tadır.

 

Kendi antlaşmalarıyla ve kararlarıyla gerçekleştirilen üç temel sütun neden 2009 yılı itibariyle sona erdirilip farklı bir yol izlenme konusunu henüz anlamış değilim, fakat bana Birleşmiş Milletler in kendi Uluslararası Ceza Mahkemesini kurup kendilerinin bu mahkemede yargılanmak istemediklerini açıklamasındaki benzerliği burada da görüyor gibiyim. Kendilerince onaylanmış yasama, yürütme ve yargı organları da mevcut olduğundan her şey demokratik ve adaletli görünür fakat bu ve bu tür toplulukların hepsinde olduğu gibi çıkarlar doğrultusunda hareket ettikleri su götürmez bir gerçek olduğunu açıkça söyleyebilirim.

Toplamda 28, İngiltere‘ nin ayrılma kararı ile üye sayısı 27 ye düşen Avrupa Birliği ekonomik olarak değişkenlikler yaşasa da son dönemde Avrupa Birliği Ordusu nu gündeme taşıdı. Özellikle Almanya ordu personel sayısını önümüzdeki yıllarda artacağını belirtip mevcut silah sistemlerini modernleştirmek için 43 milyar Euro dan 60 milyar Euro ya çıkartmayı hedefledi. Avrupa Birliği bünyesinde bulunan ülkelerin 22 si NATO ya üye oldukları halde neden askeri birlik oluşturma ihtiyacı hissetmelerinin sebebi NATO’ yu çoğunlukla ABD’nin yönetiyor olması olabilir mi? Fransa Başbakanı Macron ise Avrupa Ordusu için sınır komşusu oldukları Rusya’nın tehdit içerikli olabileceğini ve ABD’ye bağlı olmayan bir savunması ve ordusu olmasını gerektiğini vurguladı. Herkes kendi topluluğunu oluşturup kendi ordularını kurmak için faaliyete geçti.

 

Gruplaşma ayrımcılığı doğurur. Ayrımcılık ise savaşları beraberinde getirir. Çeşit çeşit topluluklar oluşturuluyor ki birbirlerinden daha üstün olabilsinler diye… Yazımın başında bahsettiğim çeşitlilik ile birarada (in varietate concordia) kavramı yerine ( Discrimen ya da Bellum ) olabilir mi…