Bir kalkışma

Fikir
Saat 21.00 suları, evde oturmuş kitap okumaya çalışıyorum. Telefonda arkadaş heyecanlı bir sesle, “Köprülerin İstanbul girişleri askerler tarafından kesilmiş, Genel Kurmay üzerinden F-16’lar alçak uçu...
EMOJİLE

Saat 21.00 suları, evde oturmuş kitap okumaya çalışıyorum. Telefonda arkadaş heyecanlı bir sesle, “Köprülerin İstanbul girişleri askerler tarafından kesilmiş, Genel Kurmay üzerinden F-16’lar alçak uçuş yapmışlar…” dedi. Arkasından, Ankara’dan bir öğrencim, “Genel Kurmay başkanını teslim almaya çalışıyorlar.” dedi. İşin vehametini anlamaya başladım. Sabaha kadar da bir kanaldan öteki kanala taşındım, durdum. Hayatımda ilk defa sabaha kadar ne buldumsa yedim, sitresten olsa gerek…

Öncelikle milletimize geçmiş olsun demek istiyorum. Bu memlekette ne zaman milletin lehine bir adım atılsa, kalkınma hızı yükselse, milletin değerlerine uygun bir şey yapılsa, ya da niyet icra edilse belli çevreler harekete geçer ve bu milletin lehine olabilecek şeyi yok etmek için ne gerekiyorsa yaparlar… Türkiye’de -özellikle son on yılda- çok şeyler yapıldı. Eksik gördüğümüz, eleştiri yaptığımız, hatalı bulduğumuz şeyler olabilir. Eleştiri hakkımı saklı tutarak onlara bu yazıda değinmek istemiyorum. Ama yerli politikalar uygulamaya çalıştığımız her dönem böyle olaylar başımıza geliyor, getiriliyor…

Bunun üzerinde biraz durulmasında yarar var.

Bu gece neler oldu? Tanklar, Deli Dumrul misali köprüleri kestiler… Millet Meclisi, Emniyet Genel Müdürlüğü F-16’larla bombalandı. Radyolar, TRT, TV’ler, Gölbaşı’ndaki Özel Harekat Merkezi, -özellikle- İstanbul, Ankara Valilikleri, Devletin Kurumları ve önemlisi Genel Kurmay Başkanı teslim alındı. Helikopterlerden halkın üzerine ateş açıldı…

Halk sokağa döküldü… Tankların üzerine çıktı… “Namlusunu milletine çevirmiş tanka selam durmam!” diyen Muhsin Yazıcıoğlu’nun direnişini gösterdi.

İlk açıklama Başbakan Binali Yıldırım’dan geldi. Kalkışma olduğundan bahsetti. Ölümüne de olsa karşısında durulacağını ifade etti. Arkasından Tam bir Devlet Adamı edasıyla hükümetin arkasında olduğunu ifade etti. Rahatladım… Bahçeli, en kritik hususlarda Hükümeti destekledi. Arkasından gelen Kılıçdaroğlu’nun, Ahmet Davutoğlu’nun, Abdullah Gül’ün ve diğerlerinin destekleri çok değerlidir. Bu desteklerin gereği yapılmalıdır. İlişkiler düzeltilmeli, gergin ortam kaldırılmalı, dostluk ve kardeşlik ortamı oluşturulmalıdır. Oluşmuş olan bu güzel ortamın devam ettirilmesi gerekir. Bu olayla bir araya gelmiş meclisin bu tavrı memleket meselelerinde devam ettirilmelidir. Buna hükümet öncülük etmeli. Hükümet aynı zamanda STK’larla son dönemlerde koparttığı bağlarını tekrar sağlamanın yollarını aramalıdır. Milletin bütün birikimlerinden yararlanılmalıdır. Milletin değerlerini hakim kılma mücadelesi verilmelidir. Saadet ve BBP’den erkek bir tavır bekledim… Bülent Arınç’tan beklediğim, gibi… Camilerden Görmez farkı ile Sela verilmesi mükemmel bir uygulamaydı… Cumhurbaşkanı Tayyip ERDOĞAN faktörü unutulmamalıdır. Füzelerle üzerine saldırılan hiçbir lider, halkın arasında saatlerce kahramanca duramaz. Bu milletin Onu bağrına basmasının, Ona sahip çıkmasının sebebi budur…

Milletimize geçmiş olsun. Bu olaydan ders alınmalıdır.

Bu vesile ile;

Bu olayın sorumluları ihanetçilerin mutlaka teslim alınıp adil bir biçimde yargılanmaları sağlanmalı, gereken cezaya çarptırılmalıdır. Asla haksızlık yapılmamalıdır. Bu olayı bahane edilip hain olmayanların cadı avına çıkılmamalıdır. Bu olayın dış bağlantıları mutlaka ortaya konmalı ve milletle paylaşılmalıdır. Batı Müslümanlara karşı savaş ilan etmiştir. Ve savaşın içimizde olacağı ve bizi birbirimizle çatıştıracak olduklarını da ifade ediyor ve bunu uyguluyorlar. Bu tuzağa düşmemeli. Müslümanlar arasındaki birlik dayanışmayı sağlamalıyız. Bunun için bu milletin değerlerine sarılarak kurtarabileceğimiz unutulmamalıdır. Askeri eğitim sisteminin müfredatı da bu milletin değerlerine uygun bir eğitim sistemi uygulanmalıdır. Vesselam…

Hikmet YILDIRIM